Zulüm Koparsa da Hoyratça Karanfil Olup Açacağız

 

Bir sabah, şafak vaktin de.
Belki de kendini en çok güvende hissettiği yerde
evinde.
Ailesinin sıcaklığında.
Geldiler
Vurdular
Gittiler.

dilek-dogan1
İŞID’ li kiralık canlı bombalar ülkeyi kana bularken göz yuman devletin devrimcilere yönelik canlı bomba paranoyası bitmiyor. Canlı bombalar alanlarda, meydanlarda barış ve kardeşlik çağrısı yapan insanları acımasızca katlederken, devlet bombayı varoşlarda, yoksul hanelerde arıyor.
İstanbul’ un Sarıyer Semti, Küçük Armutlu Mahallesi’ nde TEM polisleri tarafından yeni bir ‘canlı bomba olabileceği şüpesiyle’ ailesi ile birlikte yaşadığı evi sabaha karşı basılarak katledilen Dilek Doğan; hastanede verdiği yaşam mücadelesin de yenildi.
Dilek insan hak ve özgürlüklerine, hak gasplarına, ülkesine, halkına, dünya ya karşı duyarlı, İstanbul da demokratik mücadele yürüten bir devrimciydi. Tek suçu da buydu. Sadece bu yüzden anne, babasının gözü önünde sabaha karşı evini basan polise ‘evimize ayakkabıyla giremezsiniz galoş giyin’ dediği anda tek kurşunla vuruldu. Dilek Doğan’ı vuran İstanbul TEM de çalışan tescilli bir işkenceciydi!
Dilek evin de vuruldu. Çünkü faşist devletin, faşizmin temsilcisi AKP hükümetinin, sarayda ki diktatörün bu ülkede muhalif insana, özellikle kadına tahammülü yok!
Dilek evin de ailesinin gözü önünde vuruldu. Çünkü faşizm başkaldıran, isyan eden, sistemini tehdit eden kimseye hele ki kadına dayanamıyor!
Dilek’i başta kadınlar olmak üzere tüm halka gözdağı vermek için vurdular.
Tek bir kurşunu göğsüne sıkıp sonra da ‘arbede’ dediler.
Onlar için kadın susan, boyun eğen, ezik ve zavallı olmalıdır.
Onlar için kadın erkeğin on adım gerisinde ve görünmez olandır.
Onlar için kadın adı, lafı olamayandır.
Ve direnen, baş kaldıran devrimci kadın en büyük tehlikedir.
Sırf bu yüzden dün evin de Günay Özarslan’ ı katledip çatışma süsü verenler bugün aynı kurşunu Dilek Doğan’ a ailesinin gözü önünde pervasızca sıktılar. Çatışma diyemeyecekleri için arbede de kaza kurşunu dediler.
Heran her yerde katledilebiliriz!
Kürdistan’ da kapısının önünde oynarken, yetmedi evinde, yatağında uyurken kurşunlanan çocuklar gibi.
Faşizm sokak sokak, meydan meydan gerçekleştirdiği katliamlarını, evlerimizin içine taşımıştır. Ev baskını, ihbar, arama adı altında sivil ve silahsız insanları evlerinde katletmektedir.
Dilek Doğan 25 Ekim’ de vurulduğunda bir hafta sonra hastanede verdiği yaşam mücadelesine yenildi. Fakat biz katillerini tanıyoruz.
Sıra kim de? Demiyoruz. Sıra biz de!
Sustuğumuz, korktuğumuz, sindiğimiz anda sıra hepimiz de!
Bazen bir kurşun bazen bin kurşunla alıyorlar hayatlarımızı ellerimizden. Amaçları sadece yıldırmak, sindirmek, susturmak. Ama sıkılan her kurşun bileyliyor kinimizi, parçalıyor sessizliğimizi. Evet sıra biz de!
Ve tekrar haykırıyoruz SUSMAYACAGIZ!
Dilek Doğan’ın katili İstanbul TEM polisidir!
Dilek Doğan’ın katili AKP hükümetidir!
Dilek Doğan’ ın katili faşist devlettir!
Susmayacak, hesap soracağız!
Dilek Doğan Ölümsüzdür!
Yaşasın Kadının Zulme Boyun Eğmeyen Onurlu Mücadelesi!
Vardık Varız Var Olacağız!
Kahrolsun Faşizm
Yaşasın Mücadelemiz!

AVRUPA DEMOKRATİK KADIN HAREKETİ

Ekim 2015

Share