‘Kürdistan’daki saldırıların asıl amacı kadınları susturmak!’

Kürdistan’da yürütülen savaşın asıl amacının kadınları susturmak olduğunu söyleyen ADKH üyesi Sevim Aktağ, “Avrupalı kadınlar nasıl ki YPJ’yi sahiplendiyse aynı şekilde YPJ JIN’i de sahiplenecek” dedi

HABER MERKEZİ (06.03.2016) – Kürdistan’da yürütülen savaşın asıl amacının kadınları susturmak olduğunu söyleyen ADKH üyesi Sevim Aktağ, “Avrupalı kadınlar nasıl ki YPJ’yi sahiplendiyse aynı şekilde YPJ JIN’i de sahiplenecek” dedi.

sevim-aktag

Kadınlar öncülüğünde başlayan Rojava devriminin ardından Kuzey Kürdistan’da kadınlar özyönetim alanlarında YPS-JIN örgütlenmesine giderek kadınları savunuyor. Rojava’da YPJ’nin direnişi tüm dünyada hayranlık uyandırırken, YPS-JIN ile Kürt kadınları dünyada daha görünür hale geldi. Almanya’da çalışma yürüten Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH) üyesi Sevim Aktağ, ulus devletlerin direnen kadınlara karşı bir düşmanlık beslediğini belirterek, her anlamda örgütlü kadına yöneldiklerini söyledi.

‘Amaçları kadınları susturmak’

Kürdistan’da yürütülen savaşın kadını susturmanın, yok etmenin ve toplumda görünmez hale getirmenin savaşı olduğuna dikkat çeken Sevim, “En çok rahatsız olunan nokta burası. Bu sebepten dolayı bu meseleyi böyle görüyoruz ve karşısında susmanın bir anlamı yok. Bu mücadeleyi yükseltmenin araçlarını arıyoruz. Kürdistan’daki savaş özellikle Kobanê sürecinde Avrupa’daki cins bilincine sirayet etti. Kobanê’de direnen kadınlar, anarşist kadınların da dikkatini çekti. Oralardan savaş alanına giden kadınlarda oldu bu nedenle. Kobanê direnişi bir kilit nokta oldu. Avrupa’nın mücadeleyi tanıması açısından Kobanê direnişi ile başlayan süreçte Kürdistan’daki bu direnişte de kadınların önde oluşu barikatlarda, metropollerde direnişlerini sürdürmeleri elbette onlar için önem arz ediyor. Aslında dünyanın gözü kulağı bu coğrafyada” diye belirtti.

‘Avrupalı kadınlar YPS-JIN’i de sahiplenecek’

Yaşanan saldırı ve baskılarda daha çok durumun mağduriyet yanı ile ele alındığına işaret eden Sevim, “Evet bunlar yaşanıyor ve bunları teşhir etmemiz gerekiyor ancak teşhirin ötesinde bu durumu ancak politikalar üretmek ve aslında direnişi ön plana çıkarmak bizim görevimiz. Bizler yardımlaşma vakıfları ile kendini var eden kurumlar değiliz. Bizim uzun vadeli öne çıkan bu mücadeleyi ortaya çıkaran perspektiflerimizin olması gerekiyor. Bu yönüyle direniş yanını öne çıkarırsak mücadelemizi daha çok güçlendirip ilerletebileceğimizi düşünüyoruz. Avrupa için YPS-JIN çok yeni ama YPJ’yi sahiplendikleri kadar YPS-JIN’i de sahipleneceklerine eminim” dedi.

JINHA

Share