DKH: HER TÜRDEN ZULME, SÖMÜRÜYE VE BASKIYA KARŞI RENKLERİMİZİ BİRLEŞTİRME, UMUDU YEŞERTME ADINA MÜCADELEYE, TRANS ONUR HAFTASINA!

DKH: HER TÜRDEN ZULME, SÖMÜRÜYE VE BASKIYA KARŞI RENKLERİMİZİ BİRLEŞTİRME, UMUDU YEŞERTME ADINA MÜCADELEYE, TRANS ONUR HAFTASINA!

image
Tekçi faşist TC devleti ve gerici güruhların ezilen halk ve azınlıklara karşı gerici savaşı dayattığı, baskı sömürü cenderesini anti demokratik uygulamalar ile derinleştirdiği bir süreçten geçmekteyiz. Ezilen Kürt ulusuna yönelik gerçekleştirilen milli baskı ve sömürünün yanı sıra tekçi faşizan özünü yaşamın her alanında sergileyen ve bu sergileyişi de çeşitli gerici kanalları ile meşrulaştıran TC Devleti her alanda algı manipülasyonu yaratmaya ve katliamlara kapı aralamaya devam ediyor.

Tekçi faşist Tc Devleti dinamik tüm alanlara pervasızca saldırmaya devam ederken devletin hiç kuşkusuz baskı ve sömürü politikalarını yoğunlaştırdığı alanlardan birisini de kadın ve LGBTİ’ler oluşturmaktadır. Kadın ve LGBTİ bedenini kendi himayesinde gören; bedeni ve kimliği üzerindeki her türlü saldırıyı kendisine biçilmiş hak olarak kabul eyleyen devlet çeşitli argümanlarıya saldırı konseptini kadın ve LGBTİ’ler üzerinde aleni bir biçimde devam ettirmektedir.

Kadın ve LGBTİ katliamlarının devam ettiği, katliamlara kaşı erkek yargının tarihte tekerrür ettiği, baskı ve sömürünün ezilen halklar ve cinsiyetler üzerindeki tahakkümlerini sistemleştirdiği bir süreçte 7. Trans Onur Haftası’nı karşılamaktayız. 13-19 Haziran tarihleri arasında ‘’Direniş ve Barış’’ teması ile düzenlenecek Trans Onur Haftasının programı “28 Haziran 1969’da Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde Marsha isimli bir trans kadının attığı taşla başladı ‘direniş’. O günden bu güne geleneği devam ettiren translar toplumsal yaşam içerisinde var olabilmenin ilk koşulu olarak gördüler ‘direnişi’. Yaşam hakkından sağlık hakkına, eğitimden ulaşıma, barınmadan hukuka hep ‘direnmek’ oldu var olmanın adı. Bu yıl 7.sini düzenleyeceğimiz Trans Onur Haftasının temasını ise bu sebeple ‘Direniş ve Barış’ olarak belirledik. Hafta boyunca yapacağımız panel ve atölyelerle kendi ‘direniş’ alanlarımızı tartışıp hepimizin ihtiyacı olan ‘barışa’ dair düşler kuracağız. Var olmak için direnmenin gerek olmadığı bir dünya düşünün altında buluşacağız. Kapitalizme, faşizme, ırkçılığa, türcülüğe, cinsiyetçiliğe, erkek egemenliğine karşı olan tüm transfobi karşıtlarını haftaya destek vermeye ve yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz. Unutma! Sen yoksan çok eksiğiz!’’ ifadeleri ile kamuoyuna duyuruldu.

Yarını inşa etme cüretimizden aldığımız güç ile korku duvarlarını yıkıyor; yönelen her türlü saldırı konseptine karşı direnişi kuşanıyoruz! Erkek egemen gerici zihniyete karşı savaş açıyor yaşamı direnişler ile özgür kılıyoruz!

Tekçi faşist TC devletine, Erkek egemen sisteme, homofobi ve transfobiye karşı direnişi büyütelim, rengimizi kuşanarak Trans Onur Haftasında umudu yükseltelim!

 

Share