Şimdi Enternasyonalizm Zamanı!


3 ve 10 Eylül 2022 tarihlerinde TUNUS ‘da gerçekleştirilen 3. dünya kadın konferansında alınan kararlar çerçevesinde Dünya kadın konferansına katılan Fransa delegeleri Paris’te bir panel gerçekleştirdi.
Yapılan panel İran’da gerici mollalar tarafından katledilen Mahsa Amini ve suikast sonucu öldürülen Nagihan Akarsel için yapılan saygı duruşuyla başladı.
Kadın hareketlerinin yoğunlukla katılarak ilgi gösterdiği panel, konferans delegelerinin söz hakkı alarak kadınlar üzerinde artan sömürü, zulüm ve katliam politikalarına karşı dünya kadın konferansında alınan kararları sözlü ve görsel videolarla sunumlarını yaptılar.

Dünya Kadın Konferansı ne istiyor?

“11 Haziran’da 8 kadın ve bir erkekle birlikte kadın konferansına katılmaya karar verdiğimizde çok hevesliydik, enerjimizi, zamanımızı harcadık ve kendi masraflarımızı kendimiz karşıladık. Özellikle kadınların yoksulluğu, kadınlara yönelik şiddet, adaletsizlik ve kurumların yardım etmeyi reddetmesi, Fransa’daki mültecilerin çoğunun kadın olması ve çoğu zaman tamamen insanlık dışı koşullarda yaşamaları – tüm bunlar harekete geçmek için nedenlerdir.
Uluslararası dayanışma zamanı! Latin Amerika, Afrika, Türkiye, Rojava, Afganistan ve İran ve Ortadoğu’da kadınların durumu zihinleri ve kalpleri harekete geçiriyor!
Pek çoğu korkunç durumda olsa da tüm dünyada kadınlar bir güç! Şu anda İRAN’da kadınların cesareti, bütün bir halkın Mollaların faşist rejimini yıkmak, özgürlük ve demokrasi için verdiği mücadelenin temel direğidir.
Dünya konferansı tüm bu hareketlerdeki kadınlara ses vermek, mücadelelerini koordine etmek ve işbirliği yapmalarını sağlamak istiyor. Ugandalı kadın ilk gün şunları söyledi: “Bu konferansın bizi dönüştürmesini ve değişim yaratacağımız inancıyla geri dönmemizi bekliyorum.
Evet – konferans bizi etkiledi ve dönüştürdü.
Kapitalist sistemin krizleri, ekonomik krizler, siyasi krizler, çevresel krizler, gıda krizleri, burjuva mülteci politikasının krizi, sağlık krizleri, borç krizleri, son on yıllardaki savaşlar, ölçülemez acılar, aşağılanma ve acı anlamına gelmektedir: Kadın cinayetleri, cinsel şiddet, sünnet, çocuk yaşta evlilikler, hamile kadınların karınlarının canlı canlı deşilmesi, kırbaçlamalar, mülteci ailelerin ölü bebeklerinin sahillere vurması, maçoluk, cinsiyetçilik, fuhuşa zorlama, düzenli savaşın bir silahı olarak toplu tecavüz gibi dokunaklı tanıklıklar dinledik, hedef alınması ve ödüllendirilmesi, düşük ücretler, erkeklerle sürekli ve göze batan ücret farklılıkları, kitlesel işsizlik, yaşlıların yoksulluğu, korkunç enflasyon, kuraklık ve seller, direnişçi ve devrimci kadınlara yönelik hapis, terör ve işkence. Tüm bunları tanık kadınlardan dinledik.
Bunlar, şiddetin en büyük ataerkil failleri olan feodal, kapitalist ve emperyalist ülkelerin devlet ve aile sistemi tarafından kadın kitlelerine yönelik ikili ve üçlü sömürü ve baskının, tüm iğrenç yüzleriyle cinselleştirilmiş şiddetin yüzleridir.
Ama aynı zamanda militan ve örgütlü kadınların gücünü de gördük. Onları örgütlememiz ve işbirliği için kazanmamız gerekiyor! Kadın hareketi, hükümetlerimizin gerici, anti-demokratik, özgürlük düşmanı politikalarına karşı dünyadaki halk direnişinin ön saflarında yer almaktadır! Örnek olarak 5 yıl önce Donald Trump’ın adaylığına karşı yapılan yürüyüş, Şili’de aşırı sağcı başkan adayını yenilgiye uğratmaları, Polonyalı kadınların yanı sıra Arjantin’deki kadınların kürtaj hakkını reddeden gerici yargıya karşı mücadele etmeleri verilebilir.
Kadınlar Rusya ve Ukrayna’da savaşa, Rojava’da Türk işgaline ve Filistin’de faşist İsrail’e karşı çıkıyor.
1. Kadın kitleleri, tabandaki kadınlar harekete geçmelidir! Kendi gücümüze güveniyoruz ve
2 – ilişkilerimizin- konferansın merkezinde demokrasi var ve tüm kadınlara açıktır,
3. Kadın mücadele hareketinin birliği için! Demokratik bir tartışma kültürü ile fikir birliği olmayan pozisyonları tartışalım;
4 – Konferansta ayrıca kesin ortak kararlar aldık ve sorumluluklarımız var. Delegeler, kararlar, çalışma planı (buna geri döneceğiz).
5 – mali açıdan bağımsızız;

İlk kısa videoyu oynatmadan önce, 2011’de Venezuela’da ve 2016’da Nepal’de birer kadın konferansı yapıldığını belirtmek istiyoruz. Bu üçüncü konferans, uluslararası düzeyde ve Fransa’da daha fazla güçle ileriye doğru atılmış iyi bir adımdır, farklı şehirlerden 8 kadın, 6 dernek ve kuruluşla katıldık ve 2027’de bir sonraki konferansa kadar alınan kararları uygulamaya koymak için uğraşacağız.”

Dünya kadın konferansı delegeleri panele katılan kadınlarla alınan kararları tartıştı.
Panel sonunda karşılıklı soru sorup cevaplar arayan kadınlar marşlar okuyarak paneli sonlandırdı.
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi

Share