“Çocuk anneler” yaşam hikayelerini anlatıyor
Dünyanın bir çok bölgesinden kadın örgüt temsilcileri ve hekimler önümüzdeki günlerde Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da Kadın Doğum Konferansı’nda buluşacak. Konferansın temel gündeminin çocuk anneler olması bekleniyor. Yapılan araştırmalara göre dünyada iki milyondan fazla kız çocuğu 15 yaşına basmadan doğum yapmak zorunda bırakılıyor
HABER MERKEZİ(23.08.2016)-Dünyada her yıl iki milyondan fazla genç kız, 15 yaşına basmadan doğum yapıyor. O çocuklardan bazıları, bir fotoğraf projesinde bir araya geldi. Kopenhag’daki Kadın Doğum Konferansı öncesinde Pieter ten Hoopen, genç kadınlarla konuştu.

Dünyanın bir çok bölgesinden kadın örgüt temsilcileri ve hekimler önümüzdeki günlerde Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da Kadın Doğum Konferansı’nda buluşacak. Konferansın temel gündeminin çocuk anneler olması bekleniyor. Yapılan araştırmalara göre dünyada iki milyondan fazla kız çocuğu 15 yaşına basmadan doğum yapmak zorunda bırakılıyor.
Konferans öncesinde konuya dikkat çekmek için Fotoğrafçı Pieter ten Hoopen, çocuk annelerle ilgili bir proje hazırladı. Dünyanın bir çok ülkesinden çocuk yaşta doğum yapmak zorunda kalan kız çocuklarına odaklanılan projede, kız çocuklarının hikayeleri de paylaşılıyor.
Pieter ten Hoopen’in hikayelerini anlattığı çocuk anneler şunları söylüyor:
Keya, 14, Bangladeş
14 yaşındaki Keya, 21 yaşındaki eşi Cihangir, iki aylık oğlu Rahim ve akrabaları ile Bangladeş’te yaşıyor. 13 yaşındayken Cihangir’e aşık olmuş ve ailelerinin karşı çıkmasına rağmen evlenmişler. Doğum sırasında neredeyse hayatını kaybetme tehlikesiyle karşılaşmış: “13 yaşımda evlendiğimde mutluydum” diyor Keya ve ekliyor: “Eşimle mahallemde tanıştım ve evlenmek istediğime karar verdim. İki ay sonra da hamileydim. İlk sancıları yaşadığımda kimseye söylemedim. Kaynanam hasta olup olmadığımı sordu, ben de hasta olduğumu söyledim. Bana o ebelik yapmaya çalıştı ancak başaramadı. Sonra annem kliniğe götürdü.”
Ana, 15, Kolombiya
15 yaşındaki Ana, dört aylık kızı Karen, ebeveynleri ve iki kardeşiyle Kolombiya’nın büyük bir kentinin şiddet dolu bir mahallesinde yaşıyor. Erkek arkadaşı kendisini hamile terk ettiğinde sekizinci sınıfa gidiyormuş. Ana, gebeliğinin son üç aylık döneminde, preklamsi geçirmiş ve acil tıbbi bakıma alınmak zorunda kalmış: “Sekiz aylık hamileyken hipertansiyonum vardı. Kliniğe gittiğimde beni hemen doğum servisine gönderdiler. Anne olmak istemiyordum ama Karen bana güldüğünde bu çok güzel bir şey diye düşünüyorum.”
Aissa, 15, Burkina Faso
15 yaşındaki Aissa, 13 aylık kızı Fati, annesi ve iki kız kardeşiyle Burkina Faso’nun kırsal bir bölgesinde yaşıyor. Öğretmeninin tecavüzüne uğramış ve hamile kalmış. Öğretmene ise yalnız bir yıl uzaklaştırma verilmiş: “Hamile kaldığımda 14 yaşındaydım. İlkokul sınavlarımdan sonraydı. Sınav sonuçlarımı öğrenmek için öğretmenimi aradım. Telefon numaramı aldığı andan itibaren sürekli aramaya ve onu görmeye gitmemi istemeye başladı. Gitmeyeceğimi söyledim, ancak bir gün, eğer kendisini görmezsem sorun yaşayacağımı söyleyerek tehdit etti. Ben de korkarak gittim ve gittiğimde bana tecavüz etti.”
Elianne, Haiti
Elianne son beş yıldır, 2010 Haiti depreminde yerinden edilenler için kurulan kampta babası ve iki kardeşiyle birlikte yaşıyor. Hamile kalınca okuldan ayrılmak zorunda kalmış. Yedi aylık hamileyken doğum yapmış ve bebeği çok kısa bir süre sonra ölmüş: “Yedi aylık hamileyken karnımın alt kısmında bir ağrı hissettim. Bir hafta sonra sorunun ne olduğunu öğrenmek için hastaneye gittim. Gittiğim hastaneler, durumum çok ciddi olduğu için ve bebek ya da benim doğum sırasında ölüm riskimiz bulunduğu için beni kabul etmediler.”
Amira, 15, Ürdün
15 yaşındaki Amira, bir yaşındaki bebeği Samir, 13 günlük Emel ve kocası ile birlikte Ürdün’de bir mülteci kampında yaşıyor. Ülkesi Suriye’deki savaş nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalmış. Amira 13 yaşında evlenmiş ve iki çocuğu kamptaki doğum servisinde doğmuş: “Daha kendiniz çocukken, bir çocuğun bakımını üstlenmek oldukça zor. Mesela çocuklarımı sürekli taşımam mı gerek, bilemiyorum. Ayrıca kocamın da bakımını üstlenmem gerek ki bu da kendime hiç vakit ayıramama yol açıyor. Çocuklarım tüm ev işlerinden daha fazla zaman alıyor. Yeni doğan bebek çok ağlıyor. Bazen ne için ağladığını da bilemiyorum.”
Mulenga, 14, Zambiya
14 yaşındaki Mulenga, kızı, ailesi, babasının ikinci eşi ve 10 kardeş ile Zambiya’nın ücra bir köyünde yaşıyor. Eskiden okula gidiyor ve doktor olmak istiyormuş. Ancak bir gün annesi onun hamile olduğunu fark etmiş: “Anne olmak zor. Oyun oynamak için artık vaktim yok. Evde oturup kızımın bakımını üstlenmek ve bezlerini yıkamak zorundayım. Bebeğim olmadan önce futbol oynuyor, istediğim yere gidiyordum.
Thandiwe, 15, Zambiya
15 yaşındaki Thandiwe, dokuz aylık kızı Anna, kocası ve akrabaları ile Zambiya’nın ücra bir köyünde yaşıyor. Thandiwe hamile kaldığında okuldan ayrılmak ve çocuğun babasıyla evlenmek zorunda kalmış: “Hâlâ da kendimi anne olmaya hazır hissetmiyorum çünkü bir çocuk sahibi olmayı beklemiyordum. Hamile kalmadan önce altıncı sınıftaydım ve aşçı olup kentte çalışmak istiyordum. Sonra dokuzuncu sınıftan bir çocukla tanıştım. Bir ilişkimiz yoktu, beş kez görüşmüştük o kadar. Hamile olduğumu öğrendiğimde çok korktum. Ailem bunu öğrendiğinde beni kocamın evine getirip bıraktılar. Gitmek istemiyordum ama beni evlenmeye zorladılar.
Kaynak: yeniozgurpolitika
jinha.com
145




