Enternasyonal proletaryanın birlik, mücadele ve zafer günü 1 Mayıs’ta alanlara!

 

Emperyalist-kapitalist barbarlığın sürdürdüğü; yıkım, baskı, katliam, sömürü ve talan uygulamalarına karşı, dünyanın değişik ülkelerinde ezilen halkların haklı ve meşru mücadelesinin geliştiği bir süreçte 1 Mayıs alanlarında birlik, dayanışma ve mücadele sloganlarını hep birlikte haykıralım.

ADHK (24-04-2019) Dünyanın değişik ülkelerinde sosyalizm, özgürlük ve genel demokratik hak taleplerinin yükseldiği 1 Mayıs’ın öngünlerinde, kapitalizmin krizini derinleştirmek ve devrimci görevlerimize sarılmak elzemdir. Kapitalist-emperyalist sermaye, dünya pazarlarında para ve meta dolaşımını sağlamak amacıyla, etnik ve mezhepsel farklılıkları kullanarak katliamlar yapmaktadır. Azami kar uğruna sürdürdüğü bu gerici savaşları, ‘demokrasi ve özgürlük götürmek’ sosuyla ezilen halklara pazarlamaktadır. Daha önce Kafkasya’da, Balkanlar’da uygulanan ve bugün Büyük Orta Doğu projesi olarak hayata geçirilen de emperyalist çıkar amaçlı projelerdir.

Büyük Orta Doğu projesinin eş başkanı R.T. Erdoğan, emperyalizmin tetikçisi Türk komprador hakim sınıflar devletinin yayılmacı konumunu güçlendirmiş, Kürdistan’ın belirli topraklarını işgal etmiştir. Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkına devlet terörü ile ipotek koymuştur. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta, alanlarda Kürt ulusunun haklı mücadelesinin talepleri de yankılanacaktır.

Türkiye/Kuzey Kürdistan’da demokrasinin son kırıntısını yok eden AKP iktidarı, Türk komprador tekelci burjuvazisinin ihtiyaçlarına göre pozisyon almakta ve işçi sınıfı başta olmak üzere geniş emekçi kitleleri koyu biçimde sömürmektedir. Sendika ve grev hakkına dönük yasak ve kısıtlamalar, sosyal hakların budanması, taşeron sistemiyle iş güvencesinin ortadan kaldırılması, işçi ve emekçilerden vergi adı altında yapılan kesintilerin kapitalistlerin hizmetine sunulması, işçi ölümlerini kader haline getirerek patronları koruması AKP iktidarının sınıfsal niteliğini tartışmasız biçimde ortaya koymaktadır. Özelleştirme uygulamalarıyla yandaş kesim ve emperyalist sermaye ihya edilmekte, ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginlikleri haraç mezat satılmaktadır. Neo-liberal ekonomi politik uygulamaların işçi ve emekçilere faturası daha fazla zam, yüksek enflasyon, işsizlik ve açlık olmaktadır. Bu 1 Mayıs’ta sınıfın ve halkın ekonomik ve siyasal taleplerini en gür biçimde bağırmak önceliğimiz olmalıdır.

Kadınların her gün sokak ortasında katledildiği: evde, işte, okulda tacize ve tecavüze uğradığı bu karanlık süreçte, erkek egemen kültüre ve iktidar ilişkilerine karşı kadınların kurtuluş mücadelesinin mevzisine çevirelim 1 Mayıs alanlarını. Günlük hayatta acı çeken, ötekileştirilen, emeği görünmez kılınan, savaşın ve ekonomik krizin yükünü en fazla taşıyan kadınların, kendi renkleriyle ve talepleriyle alanları sarsma günüdür 1 Mayıs.

Türkiye/Kuzey Kürdistanı açık hapishaneye dönüştüren T.C. devleti, örgütlü devrimci ve demokratik faaliyeti dağıtma çabasındadır. Hitler ve Mussolini dönemini aratan göstermelik mahkemelerle on binlerce devrimci, demokrat ve yurtsever tutsak alınmıştır. Tecrit politikasını kırmak için Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi, hapishanelere ve dünyanın değişik bölgelerine yayılmıştır. Kendilerine ‘demokrasi merkezi’ diyen Avrupa ülkeleri üç maymunu oynayarak ezilen uluslara ve halklara düşmanlıklarını bir kez daha teyit etmişlerdir. T.C. devletinin tecrit politikalarının ve tutsak ailelerine uyguladığı terörün dolaylı olarak destekçisi olduklarını kanıtlamışlardır.

Avrupa’da sarı yeleklerin hayaleti gezmektedir. Fransa proletaryasının ve halkının sürdürdüğü eylemler aylarca sürmektedir. Avrupa’daki 1 Mayıs’a sarı yeleklerin haklı mücadelesi damgasını vuracaktır.

Fransa devletinin sarı yelekler karşısındaki çaresizliği sürerken, Avrupa devletleri yeni radikal kanunlar çıkarmaktadır. Yeni polis yasalarının çıkarılması, ezilen ve sömürülen sınıfların tarihsel mücadelesi sonucu elde edilen hakların gasbedilmesi, Avrupa burjuvazisinin halk düşmanı karakterinin doğal sonucudur. Yüz binlerce kişinin yükselen ev kiralarına karşı kitlesel eylemleri, sarı yelekliler hareketi, doğanın talanına karşı çevre ve iklim eylemlerindeki artış, gelecek dönemde Emperyalist haydutlara karşı gelişecek olan kitlesel eylemliliklerin habercisidir.

Emperyalist ve Kapitalist sistemin döktüğü işçi ve emekçilerin kanları zihnimizin en diri tarafında durmaktadır. 1 Mayıs 1886’da Chicago’da ve 1 Mayıs 1977’de İstanbul Taksim’de işçilerin katledilmesi aynı zihniyetin sonucudur ve suçudur. Kapitalist Emperyalist sistemin bu suçlarını tüm sınıf kinimizle lanetliyoruz. Unutmadık, unutmayacağız.

İşçi ve emekçilere dönük yapılan katliamlar, sömürü, talan ve baskılar ancak sosyalist devrimlerin zaferi ile ortadan kaldırılabilir. Emperyalist-kapitalist sömürü sistemi parçalanmadan ezilen ve sömürülen sınıfların, ulusların, inançların, cins ve cinsel yönelim sahiplerinin, doğamızın gerçek kurtuluşu ham hayaldir. Gerçek kurtuluşumuzun bu köhnemiş düzende olmadığını 1 mayısların tarihi tecrübesi işçi ve emekçilere göstermiştir. Kurtuluş işçi ve emekçilerin kendi ellerindedir.

Çözüm Devrim ve Sosyalizmdedir!

Yaşasın Bir Mayıs, Bıji Yek Gulan!

Enternasyonal proletaryanın birlik, mücadele ve zafer günü 1 Mayıs’ta alanlara!

Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK)

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH)

Sosyalist Gençlik Hareketi (SYM)

Share