Hamburg’da kadın katliamları ve nefret cinayetleri tartışıldı

Hamburg’da kadın katliamları ve nefret cinayetleri tartışıldı

HAMBURG/ANF04.05.2014 12:50:11

10258167_1476628462568435_8816092127450497141_n

Almanya’nın Hamburg kentinde Kadın Ağı tarafından ‘İktidar-Kadın-Beden‘ başlığı altında insan hakları savunucusu Eren Keskin ve LGBTİ aktivisti Kıvılcım Arat’ın katılımıyla bir panel düzenlendi. Birçok kadın örgütünün temsilini bulduğu Kadın Ağı kurucu üyesi Hülya Arslan’ın aynı gün şizofreni hastası olan oğlu tarafından öldürülmesi ise panele katılan insanlar arasında şok etkisi yaptı.

Skype üzere panele katılan avukat Eren Keskin, kadının maruz kaldığı her durumun siyasetle ilgili olduğu gibi her kadın cinayetini de politik bir cinayet olarak değerlendirmek gerektiğini söyledi. Özellikle Kürdistan coğrafyasında tecavüz ve cinsel tacizin uzun yıllar boyunca kadının iradesini kırmak amacıyla sistematik bir devlet politikası olarak uygulandığı belirten Keskin, hem yasalarda hem de toplumsal algıda bir değişimi sağlayabilmek için tüm kadınların taleplerini ifade ederek mücadele etmeleri şart olduğunu söyledi.

İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği temsilcisi Kıvılcım Arat ise, 2007 yılından bu yana LGBTİ ve insan hakları üzerine yürüttükleri çalışmalarını anlattı. Nefret suçu mağdurlarının dava takiplerinden hukuki danışmanlığa, hak ihlallerinden çeşitli eğitim atölyelerine kadar birçok alanda çalışmalarının devam ettiğini belirten Arat, sadece LGBTİ hakları üzerinde değil, tüm hak ihlallerine karşı siyaset üretmeye çalıştıklarını vurguladı. Kendini ‘Kürt, Alevi ve Trans bir kadın’ olarak tanıtan Arat, Roboski katliamından Sivas katliamına, kadın cinayetlerinden işçi cinayetlerine, azınlıklar, inanç ve kimlik siyasetinden politik gündeme kadar birçok alana dair çalıştıklarını ve tüm ötekilerin eylem birliğini hedeflediklerini belirtti. Şiddet mağduru tüm gruplar gibi LGBTİ’lerin de şiddeti çeşitli boyutlarıyla yaşadıkları, bunu toplum ve devlet şiddeti olarak ikiye ayırmak mümkün olduğunu kaydeden Arat, devlet şiddetinin altında polis şiddetini ayrı olarak değerlendirmek gerektiğini, tecavüzden tutalım kaba işkenceye kadar bu kurum aracılığı ile yaşama geçirildiğini belirtti.

Arat, şiddete karşı ses çıkartırken, zulmün, katliamın

10264843_1476628055901809_7740278247105136428_n ve acının hayatın günlük birer parçası olduğu bir düzende hak, adalet ve özgürlük arayışın toplumun tüm kesimleri için olması gerektiğini de ekledi.

Moderatörlüğü Rojbin Kadın Meclisi üyesi Meral Babur tarafından yapılan panelin ikinci bölümünde ise, Hamburg Kadın Ağı bileşimlerinden Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH) ve Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) temsilcileri kendi çalışmaları hakkında bilgi verdiler. ADKH adına konuşan Berivan Upçin, bir süredir cinsel sömürüye sessiz kalma‘ şiariyla yürüttükleri imza kampanyasının amacını anlattı. SKB temsilcisi Hatice Kar ise, geçen yıl Hamburg‘da ilk kez düzenlenen mülteci kadın konferansı konusunda bilgi vererek, ikinci konferansın yazın yapılacağını açıkladı.

Kadın katliamları ve nefret cinayetleri üzerine tartışmaların yoğun olduğu panelin sonunda katılımcılar, Kadın Ağı kurucu üyesi Hülya Arslan’ın yaşamını yitirdiği haberini aldı. Uzun yıllardır kadın çalışması yürüten iki çocuk annesi Arslan’ın şizofreni hastası oğlu tarafından öldürüldüğü bildirildi.

Bu haber Firatnews.com’dan alinmistir.
10334415_1476628165901798_8099239289082622085_n

Share