Leyla Halid, açlık grevinde olan Leyla Güven’i ziyaret etti

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Politbüro üyesi Leyla Halid, Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 159 gündür açlık grevi eyleminde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’i evinde ziyaret etti.

Leyla Halid’den Leyla Güven’e mesaj

KESK’in İstanbul’da düzenlediği Ortadoğu Konferansı’na katılan Leyla Halid, açlık grevi eylemine dair yaptığı değerlendirmede “Ben Abdullah Öcalan’ın kendisi için birinin ölüme yatmasını isteyeceğini sanmıyorum. Abdullah Öcalan böyle bir şey istemezdi. Leyla Güven’i ziyaret etme fırsatım olursa kendisinden bedenine zarar vermemesini isteyeceğim” dedi.

Halid, açlık grevinin tek başına yeterli olmayacağını ve hükümeti zorlayacak şeyin aynı talep etrafında kenetlenen halk kitleleri olduğunu vurguladı. Öte yandan Urfa’daki kitle örgütleri açlık grevleri için “Ses verin” çağrısı yaptı.

“İki halk da kendi toprakları üzerinde hak talep ediyor”

Mezopotamya Ajansının aktardığına göre Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra sömürgecilerin bölgeyi parçalara böldüğünü anımsatan Halid, “Türkiye’de ‘hasta adam’ diye tabir edilen imparatorluğun çöküşünden sonra bu bölünme parçalanma devam etti. Halklar arasına sınırlar girdi. Bu süre sonucunda bizim ülkemizde böyle parçalandı. Kürtler kendi topraklarınız üzerinde mücadele veriyorsunuz ama Filistinliler kendi topraklarından sürüldüler. İki halk da tabii ki kendi toprakları üzerinde hak talep ediyorlar. Uzun vadeye yayılan bir taleptir ve bugüne kadar sürdü. Hâlâ devam ediyor” dedi.

“Yaşamı tehdit edecek şeyden kaçınmamız gerekiyor”

Açlık grevlerine dikkat çeken Halid, şöyle devam etti:

“Leyla Güven, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevi eylemine başladı. Bu talep haklı ve meşru bir taleptir. Fakat bu yetersizdir. Etrafında ciddi bir halk kitlesinin olması gerekiyor. Aynı talep etrafında kenetlenen bir halk kitlesi olması gerekiyor. Hükümeti zorlayacak olan budur. Açlık grevi eylemi direniş biçimlerinden sadece bir tanesidir. Bir sonuç elde edilene kadar bu eylem tekrarlanabilir. Bu eylemi tamamıyla meşru görmek lazım. Fakat biz her şeyden önce yaşamı savunuyoruz. Yaşamı tehdit edecek şeyden kaçınmamız gerekiyor.”

“Güven’i ziyaret edersem kendisine zarar vermemesini isteyeceğim”

Haapishanede bulunan tutukluların farklı bir eylem yapma şanslarının olmadığını sözlerine ekleyen Halid, “Bu nedenle kendi bedenleri üzerinden bir eyleme giriştiler. Bu doğaldır ama daha farklı eylem biçimleri olabilir. Önemli olan özgür olanların geliştirecekleri eylemlerdir. Ben Abdullah Öcalan’ın kendisi için birinin ölüme yatmasını isteyeceğini sanmıyorum. Abdullah Öcalan böyle bir şey istemezdi. Leyla Güven’i ziyaret etme fırsatım olursa kendisinden bedenine zarar vermemesini isteyeceğim. Başka eylem biçimleri denenebilir. Şu an Filistin tutukluları da açlık grevi eylemindeler. Burada da halk nöbetleşe açlık grevi eylemine giriyor. Protesto eylemi yapıyor. Bu grevlerin etrafında kenetlenen kitleler var. Mektup yazma kampanyaları başlatıldı. Özellikle manevi yönden desteklemek amacıyla dayanışma mektupları gönderiliyor. Türkiye’de ve Filistin’de açlık grevi eylemlerinin etrafında kenetlemek gerekiyor” diye konuştu.  

Hapishanelerde ve HDP il binasında açlık grevleri sürüyor

Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Hewlêr kentinde açlık grevine başlayan HDP üyesi Nasır Yağız 145, Strasburg’da 14 kişi ve Galler’de İmam Şiş 119, hapishanelerde 16 Aralık’ta başlayan tutuklular 120 gündür açlık grevinde. Açlık grevleri 1 Mart itibarıyla tüm hapishanelere yayılmıştı.

HDP milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç’ın partilerinin Diyarbakır İl Örgütü binasında başlattığı açlık grevi de 3 Mart’tan beri devam ediyor.

Erzincan T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde açlık grevi eylemine başlayan Sedat Akın’ın tahliye edilmesi ardından Batman’daki evinde sürdürdüğü eylem 96’ncı gününde.

Gurbet Ektiren, Bakırköy Hapishanesi’nde 15 Ocak’ta başladığı açlık grevi eylemini tahliye olduğu 8 Mart’tan bu yana Mardin’in Derik ilçesindeki evinde; İhsan Sinmiş (55) 1 Mart’ta Silivri Hapishanesi’nde başladığı açlık grevini 11 Mart’ta tahliye olduktan sonra İstanbul Küçükçekmece’deki evinde; Buca Kırıklar 1 No’lu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 22 Mart’ta tahliye olan Ferdi Karabay 1 Mart’ta başladığı açlık grevini evinde, HDP binasında açlık grevine başlaması üzerine gözaltına alınıp tutuklanan Sevican Yaşar 2 Nisan’da, Salih Tekin ve Bilal Özgezer ise 5 Nisan’da tahliye edildikten sonra açlık grevlerini evlerinde sürdürüyor.

gazetepatika8.com

Share