3.Dünya Kadın Konferansı Coşkulu Bir Şekilde Devam Ediyor

Eylül 6, 2022 de ANASAYFA . tarafından


3 -10 Eylül arasında yapılması planlanan üçüncü Dünya kadın konferansı startını verdi. 3 Eylül 2022 günü başkent Tunus’ta (Tunis) Devrim Meydanı’nda mitingle başladı. Bu meydan; 2011 Arap Baharına ev sahipliği yaptığı için Devrim Meydanı olarak tanımlanıyor.

3.Dünya Kadın Konferansının Tunus’ta yapılma nedeni de Arap Baharı’ nin yaşanmış olmasıdır. Konferans yeri toplumsal olayların aktif yaşandığı ülkeler olarak belirleniyor. Tunus Devrim meydanda konferansın startı verilmiş oldu.
Sabah saatlerinde 45 ülkeden delege ve katılımcılarla başlayan, tüm renkleriyle meydanı dolduran kadınlar kendi dilleri, pankartları,sloganları, şarkı ve dansları ile devrim meydanını mücadeleci kadınların renkleriyle doldurdular.
Çeşitli dillerde pankart ve flamaların yanı sıra el ilanları da dağıtıldı.

Yapılan mitingin ardından yürüyüşle konferans alanına gidildi.
Yürüyüş güzergahı boyunca özellikle ağırlıklı olarak sivil polislerin etrafta bulunduğu ve komitenin belirlediği görevliler üzerinden kitleyi dar bir caddeye yönlendirmek için baskı oluşturdular.
Polis baskı oluşturarak göz korkutmaya çalıştı. Özellikle Tunuslu kadınların ev sahipliği yapması gerici iktidarı rahatsız etti.
Ancak Tunuslu Kadınların öfkeli ama bir o kadar da coşkulu haykırışları güçlü bir cevap oldu.
Afrika, Avrupa, Latin Amerika ve Ortadoğu’dan renklerin yansıdığı yürüyüşte Kürdistanlı özellikle Rojavalı kadınlar oldukça dikkat çekti. Kadınların güçlü mücadele alanı olan Rojava ‘dan katılan delegeler basının yoğun ilgisini çekti. Türkiyeli ve Kürdistan’lı kadınlar
“vardık varız var olacağız!”, “ yaşasın enternasyonal dayanışma“, „ Jin Jiyan Azadi!“, „ Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa!” gibi sloganlarla yürüdüler.
Yürüyüş sırasında taşınan pankartlar renkleri ile ve yazdıkları sloganlarla oldukça farklılık gösteriyordu. Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin “Sessizlik Şiddeti Gizler” İngilizce pankartı da basının ilgi odağı oldu.
Yürüyüşün bitiş noktası aynı zamanda konferans açılışının yapıldığı tiyatro binasının önüne gelindiğinde görülmeye değer bir coşkuyla açılış salonuna geçildi.

Açılış ve Selamlama

Sahneye Ernesto Che Guavera ’nın fotoğrafı konularak Hasta Siempre Comandante Che Guavera şarkısı İle yapılan açılış yapıldı. Kadınlar dans ederek şarkıya eşlik ettiler. Açılışı Filistin ve Tunuslu kadın aktivistler yaptı.
Organizatörlüğünde yer alan Tunuslu kadın hareketi aktivistleri, konferansın
Tunus’ta yapılmasına karar verilmesinden dolayı koordinatörlere teşekkür ederek ve aynı zamanda böyle bir etkinliğin bu zor koşullarda burada yapılmasının kendilerini onurlandırdığını gururlandırdığını dile getirdiler.

Filistinli aktivist halkların yaşadığı baskı ve zulmün emperyalistler tarafından desteklendiğini, kapitalizmin bunun suçlusu olduğunu, dolayısıyla emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadelenin birlikte geliştirilip yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekti. Filistin halkının yaşadıkları ile Rojava ‘da halkın yaşadıklarının aynı olduğunu ve bu “kaderin” değiştirilmesi için emperyalizme karşı ortak mücadelelerin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.”Öfkemizi örgütleyip bunlara karşı mücadelemizi geliştirmeliyiz. Büyük toplumsal değişimlerin olması için kadının özgür olması gerekir” sözünü hatırlattıktan sonra konuşmasına son veren Filistinli kadın aktivist coşkuyla selamladı..

Monika Gärtner: ” Pekin’de BM ( Birleşmiş Milletler) yaptığı kadın konferansına katıldım. O konferansta erkekler baskın geldi ve bizim adımıza kararlar almaya çalıştılar.
Biz buna boyun eğmedik, Kadınlar kendi geleceğini kendileri ele almalı. O günden sonra kendi konferansımızı yapmaya karar verdik, diyerek Ukrayna savaşına değindi.

“Dünya’nın her yerinde enflasyon, işsizlik, kadına karşı şiddet, insan ve doğa sömürüsü, baskıyı yaşıyoruz. . Biz neden patriyarkal bir sistemin bizim hayatimizi yönetmelerine izin verelim. Biz kadınların özgürlüğünü, doğa ve insan sömürüsünün son bulmasını istiyoruz. Ve çocuklarımız sosyalizmi istiyor. Bunun için sürekli öğrenmek öğrenmek ve öğrenmemiz lazım, kendimizi ve etrafımızı değiştirmemiz için.” Diyerek konferansı selamladı.

Demokratik Kadın Hareketi Tunus: “ biz daha iyi bir dünya için savaşacağız, dayanışma için birarada olacağız. Bunun icin dünyadaki bütün kadın hareketleriyle tanışmalıyız. Farklılıklarımıza rağmen ortaklaşmalıyız. Patriyarkal sistemi, emperyalizmi devirmek icin ortak mücadele etmeliyiz. Eşitlik için birleşmeliyiz. Sosyal çelişkiler değişti dünyada, sadece isçi ve kapitalistler değil artık mesele, sadece sınıf sorunu yaşamıyoruz, fakirlik büyüdü. Biz Demokratik Kadın Hareketi Tunus olarak buradaki mücadelemiz, aynı zamanda kapitalizme ve emperyalizme karşı olan mücadelenin parçasıdır. Sessizliği bozmamız lazım.. Biz kadınlar eşitlik istiyoruz, bütün cinsler icin eşitlik, eşit işe eşit ücret istiyoruz.
Önümüzde zor bir mücadele süresi var, engelleri aşmak, zorlukları yenmek, ve ileri gitmek istiyoruz. Eşit bir dünya, sömürgeciliğe karşı, Sosyalizm icin mücadele edelim! “ Tunus Demokratik Kadın Hareketinin bu Mesajı coşkuyla karşılandı

Topraksızlar Hareketi; “kapitalizme, faşizme, patriyarkaya karşı Rosa Luxemburg şahsında ve tüm devrimciler adına devrimci mücadele etmemiz lazım. Umudumuzu büyütelim, dünya çapında büyütelim.”

Bu iki konuşmacıdan sonra söz alan kadınlar da genel olarak kadın sorununun çözümünün mücadeleden geçtiğini ve birlikte mücadelenin örgütlenmenin önemini gerekliliğini herkes tarafından kavranması gerektiğine dikkat çektiler. Öncelikle Örgütsüz olan kadın, her türlü baskıya uğrar; dolayısıyla örgütlenmeli ve erkek egemenliğinde ki kapitalist sisteme karşı mücadele etmelidir. Kadın, hayatın her alanındadır dolayısıyla hayatın her alanında yaşanan eşitsizlikleri birebir kadın yaşar. O halde kadının örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka çaresi yoktur mesajları verildi.
Günün finali yapılan konuşmaların ardından kültürel etkinlik başladı. Kadınlar özgürce dans edip
şarkı söylediler.

Atölye Çalışmaları

Atölyelere tartışmalar devam ediyor. Farklı başlıklarla yapılan atölyelerin ardından akşam saati ortak kültürel etkinlikle devam edildi. Atölye çalışmasından çıkan sonuçlar konferans bildirgesi şeklinde yayınlanarak kadın hareketlerinin ortak perspektifi olarak

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi


Share