. tarafından

Avrupa’da işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ı alanlarda selamladı

Mayıs 2, 2017 de ANASAYFA . tarafından

AVRUPA (02-05-2017) Enternasyonal proleteryanın birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs tüm dünyada olduğu gibi Avrupa’da da, kapitalist sömürüye, emperyalist barbarlığa, hak gasplarına, cins ve ulus baskısına ve doğa katliamlarına karşı kitlesel ve coşkulu bir atmosferde kutlandı

Fransa, Mulhouse

Enternasyonal proleteryanın birlik, dayanışma ve kavga günü1 Mayıs Fransa’nın Mulhouse şehrinde 1.500 kişinin katılımıyla coşkuyla kutlandı.

Saat 10.00’da şehir merkezinde place de la bourse’ta da bir araya gelen kalabalık, kortejler oluşturarak kutlamaların yapılacağı alana doğru yürümeye başladı.  Yürüyüşe Fransa’daki sendika ve örgütlerinden CGT, NPA, ANTIFASCISTE, CFDT, LO’nun yanı sıra Türkiye/Kuzey Kürdistanlı örgüt ve partilerden ADHK, SYM, ADKH, ATIK, PARTIZAN, PKK, MLKP, HDK-A, DIDIF, AKM (Alevi Kültür Merkezi) ve Halk Cephesi de katıldı.

MKP ve Partizan Halk Güçlerinin flamalarının da bulunduğu yürüyüş esnasında sık sık “Yaşasın 1 Mayıs”, “Biji Yek Gulan”, 1 Mayıs Kızıldır Kızıl Kalacak”, “Yaşasın Partimiz Maoist Komünist Partisi”, “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya”, “Yaşasın Kadın Mücadelemiz”, “Jin Jiyan Azadi”, “Kürdistan Faşizme mezar olacak”,”Yaşasın devrimci dayanışma” sloganlarının yanı sıra fransızca sloganlar atıldı. 1 Mayıs alanına gelindiğinde program saygı duruşuyla başladı. Örgütler sırayla 1 Mayıs’ın anlamı ve önemi üzerine konuşmalar yaptı.

Alanda ADHK adına yapılan konuşmada, konuşmasına uluslararası işçi sınıfının, kapitalizmin ücretli kölelik düzenine, bunu tanzim eden vahşi yasalarına karşı, her ülkenin özgünlüğünden doğan mücadeleler içinde girmekte olduğunu, enternasyonal proletaryanın tarihte yarattığı şanlı kavga günlerinin, yeni koşulların belirlediği yeni deneyimlerle güncellenmekte olduğunu vurgulayarak başlayan konuşmacı, “Geçtiğimiz aylarda en son Fransa’da çalışma bakanının adıyla anılan “El Khomri” yasalarına karşı, işçi sınıfı ve yoldaşlarının sokakları tutuşturan öfkesi en taze örnek olarak hafızamızdaki yerini koruyor. Kapitalizm, yarattığı sömürü düzeninde hiçbir toplumsal sorunu çözebilecek yetenekte olmadığını, her günün yeni pratik sonuçları üzerinden göstermekte, emperyalist talan ve saldırganlıkla ötelemeye çalışmakta ancak başarılı olamamaktadır.”, “Bu temel gerçekleri 1 Mayıs’ın emperyalizmi yargılayan kahraman duruşu ve cesaretiyle bir kez daha hatırlatıp, dünya gericiliğine karşı her alanda direnen halkları yoldaşça duygularımızla selamlıyor, Mutlaka Kazanacağız diyoruz.” vurgusuyla konuşmasını bitirdi. Miting folklor gösterisi, çekilen halaylar ve atılan sloganların ardından  sonlandırıldı.

Avusturya, İnnsbruck

Uluslararası ișçi  sınıfı ve emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, Avusturya’nın İnnsbruck kentinde tüm demokratik kitle örgütlerinin, Avusturyalı kurumların ve alevi derneklerinin ortak katılımıyla coşkulu bir biçimde kutlandı.
Avusturya Demokratik Haklar Federasyonu bu yıl “Yaşasın 1 Mayıs, Biji yek gulan, ES LEBE DER ERSTE MAİ” yazılı pankartlar ile günün önemine ilişkin pankart ve flamalarla kortejdeki yerini aldı. Yürüyüș öncesi ADHK’nın 1 Mayıs’a ilişkin çıkarmıș olduğu Almanca-Türkçe bildiriler  yaygın bir sekilde d yüğıtıdı. Yürüyüşün başladığı yer olan Landhausplatz’da toplanan kitle Almanca Türkçe sloganlarla yürüyüşe geçti. Bu yıl 1Mayıs komitesinin önerisiyle kortej olușturulmadan ortak bir șekilde gerçekleşen yürüşte ADHF taraftarları coşkulu sloganlarla yürüyüşte yerini aldı. “Hoch die internationale solidarität”, Faşizme karşı omuz omuza, yaşasın devrimci dayanışma”şeklinde sloganlarla şehrin ișlek caddelerinden geçilerek tekrar aynı yere gelindi. Burada yeșiller milletvekili Berivan Aslan bir konușma gerçekleștirdi. Sendika ve kurumlar adına yapılan konuşmalarda, emperyalistlerin  mülteci politikarı, ekonomik kriz, emperyalist işgal ve savaşlarla ilgili egemenlerin politikaları teşhir edildi.

İsviçre, Zürich

Zürich’de 1 Mayıs komitesinin çağrısıyla yapılan yürüyüşe, sol, sosyalist sendika ve partiler ile MKP, PKK, MLKP, TKPML, PARTİZAN, YDG, YDK, ADHK, İDHF, ADKH, AUFBAU-SYKP gibi kurumlar katıldı.

Yürüyüşte emperyalist savaşların kitleleri yüz yüze bıraktığı sonuçları, göç yollarındaki ölümler ve kadına yönelik şiddetin teşhirine dönük dövizler taşıyarak bu yönde açıklamalar yapan İDHF tarafından, ADHK’nın çıkartmış olduğu değişik dillere çevrilen bildirisi dağıtıldı.

Yoğun yağmura rağmen katılımın yüksek olduğu gözlemlenen yürüyüşte sık sık “1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak”, “Katil Erdoğan”, “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. Yürüyüş sonrası toplanma alanında, sol, sosyalist, demokratik kurumların konuşmalarının yanı sıra, şehit düşen 4 BÖG savaşçısı için bir de anma gerçekleştirildi.

Toplanma alanında her yıl olduğu gibi gerçekleştirilen politik çalışmalar kapsamında, bu yıl Türkiye’den davet edilen gazeteci Fehim Taştekin ve HDP milletvekili Mithat Sancar, ülkedeki  referandum süreci, Ortadoğu ve Kürtlerin durumu hakkında bilgi ve değerlendirmelerde bulundular.

Almanya, Hamburg

Hamburg’da ADHK-Hamburg örgütlülüğünün de içerisinde yer aldığı Anti- emperyalist Blok saat 11:00’de Rodingsmarkt’ta bir araya gelerek Fischmarkt’a doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi. Üç dilde yaşasın 1 Mayıs pankartının açıldığı yürüyüşte geçmiş yıllara nazaran katılımın yüksek olduğu gözlendi. Genel katılımın yüksek olduğu yürüyüşte Türkiye-Kuzey Kürdistanlı kitlelerin katılımı ve 1 Mayıs coşkusu hakimdi.

Kurumlar adına konuşma ve açıklamaların yapıldığı eylemde ADHK temsilcisi tarafından ADHK’nın yayınladığı açıklama okundu. Yürüyüş alanında ADHK’nın 1 Mayıs ile ilgili Almanca ve Türkçe bildirileri dağıtıldı. Etkinlik çekilen halaylar ve atılan sloganlarla coşkulu bir şekilde sonlandırıldı.

Wuppertal

Enternasyonal proletaryanın birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs bu yıl Wuppertal’da yapılan yürüyüş ve mitingle karşılandı. Saat 11:00’de Unterbarmen garından başlayıp şehir merkezindeki  miting alanı olan Laurentiusplatz’a kadar devam yürüyüşe, DGB, Ver-di, MLPD, Courage, Die Linke, ADHK, ATİK, Bir-Kar, DİDF gibi işçi ve emekçi sendikaları ile devrimci-demokrat birçok kurum katıldı.

Bu yılki 1 mayıs gündeminde, özel olarak emek alanındaki sömürünün günceldeki durumu, gün geçtikçe artış gösteren taşeronlaştırma ile ekonomik krizin işçi ve emekçilerin yaşamlarında artan etkileri, ırkçılık ve yaklaşan eyalet seçimleri olurken, genel olarak ise emperyalist-kapitalist sömürü ve savaşlar ile Türkiye-Kuzey Kürdistan’daki faşist diktatörlüğün katliam ve baskıları gibi konular vardı.

Gerçekleştirilen yürüyüş boyunca bu gündemler ekseninde yapılan konuşmalar ve atılan sloganlarda, işçi sınıfı ile toplumun diğer bütün ezilen kesimlerinin sistem eksenli yaşadığı bütün sorunlar konusunda kazanımlar elde edilebilmesi için birleşik mücadeleyi yükseltmelerinin gerekli olduğu yönünde çağrılar yapıldı.  Yürüyüş ve miting alanında ADHK’nın 1 Mayıs ile ilgili Almanca ve Türkçe bildirileri dağıtıldı.

Yürüyüş, Laurentiusplatz’ta yapılan mitingde sendika, politik kurum ve parti temsilcileri tarafından gerçekleştirilen konuşmaların ardından sonlandırıldı.

Stuttgart

Stuttgart’ta 1 Mayıs yağmura rağmen kitlesel ve coşkulu bir şekilde kutlandı. ADHK kitlesi ve bileşenlerinin de hazır bulunduğu demokratik kurum ve partilerin kitlesinin de içinde olduğu kitle sabahın erken saatlerinde yürüyüş başlangıç noktasında toplandı. Saat 10’da başlayan yürüyüş sloganlar eşliğinde şehir merkezine kadar devam etti. Daha sonra Demokratik Güç Birliği-Stuttgart tarafından alternatif bir Mayıs kutlaması gerçekleştirildi.

Köln

Köln de 10 binlerin katılımıyla 1 mayıs coşkulu bir şekilde kutlandı. Yağmurun aralıksız yağması mitinği ve yürüyüşü etkilesede 10 binlerce kitle miting alanını doldurdu. Kurumumuz ADHK ve ADHF/ Köln, SYM, ADKH Filama ve bayraklarıyla sol sosyalist kurumumların oluşturmuş olduğu alternatif 1 Mayıs kordejinde yerini aldı. Miting alanında yapılan konuşmalarla 1 Mayıs köln kutlaması son buldu.

Duisburg

Enternasyonal proletaryanın birlik, mücadele ve dayanışma günü Duisburg’da kitlesel katılım ile kutlandı. ADHK, ADKH, ve SYM bayarak ve pankratlarıyla yürüyüşte yerini aldı. Yürüyüşte, ATİK, AveG-Kon, Naw-Dem, MLPD, Haziran, vb. siyasi parti ve kitle örgütleri katılım sağladı. Yürüyüş boyunca Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Mücadelemiz, 1 Mayıs Kızıldır Kızıl Kalacak, Yaşasın Enternasyonal Dayanışma sloganları atılarak miting alanıda 1 Mayıs kutlaması sonuçlandı.

Londra

Enternasyonal proleteryanın Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü Londra’da kitlesel olarak kutlandı. Tarihi Marks kütüphanesinin bulunduğu Ferington bölgesinde başlayan yürüyüş, Trafalgar meydanına kadar sürdü.

Britanya sol guruplarının, sendikaların ve özellikle Türkiye-Kuzey Kürdistanlıların yyer aldığı yürüyüş oldukça renkli, müzikli ve yoğun sloganlar altında yapıldı. Maoist komünistlerin kendi bağımsız pangatlarıyla yer aldıkları 1 Mayıs yürüyüşü, ” işçiler ve ezilen dünya halkları emperyalizme, faşizme, gerici savaşlara karşı birleş ve savaş” Üç ayrı dilde “yaşasın 1 Mayıs” sloganlarının yanı sıra parti sloganlarını da haykırdılar.

Frankfurt

İşçi sınıfının uluslar arası birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs  Frankfurt’ta coşkulu geçti. Sendikalar  ve çeşitli kitle örgütlerinin çağrısıyla  Frankfurt Güntersburgpark  toplanma alanında bir araya gelen çeşitli Miletlere mensup işçiler,emekçiler,devrimciler buradan 9.30’da yürüyüşe geçti. ADHK ve bileşen örgütleri, ADKK, SYM ‘  Almanca ‘’Başka Bir Dünya Mümkündür’ pankartı arkasında kortejini oluşturarak  yürüdüğü yürüyüş boyunca  1 Mayıs’a vurgu yapan ve emperyalist –  kapitalist sistemi teşhir eden sloganlar atıldı,konuşmalar yapıldı. Havanın  yağmurlu olmasına rağmen katılımın önceki  yıllara göre  daha fazla olduğu gözlenen  1 Mayıs  yürüyüşü  tarihi Römer meydanında miting biçiminde devam etti.  Mitingden sonra  İnternationlales Zentrum’un  organize ettiği   alternatif enternasyonal 1 mayıs  sokak  şenliği için derneğin önüne geçildi.  Burada Gece saat 10.30 kadar  devam eden  etkinlik boyunca ,1 mayısın devrimci özüne uygun konuşmaların yanı sıra, kentsel dönüşüm ve artan ev kiralarına ilişkinde  konuşmalar yapıldı. Yine  Meksika, Brezilya ve Türkiye  üzerine workshoplar yapıldı.  Türkiye’de yapılan referandum üzerine workshop  ilgiyle ve yoğun tartışmalı geçti. Etkinlik gün boyu süren yağmura rağmen  ilgiyle  10.30 kadar devam etti.

Share
. tarafından

ADKH ve ADHK’dan Nuriye ve Semih’le dayanışma için açlık grevi!

Mayıs 26, 2017 de ANASAYFA . tarafından

Almanya’nın Hamburg kentinde ADHK ve ADKH tarafından tutuklanan akademisyenlerin serbest bırakılması başta olmak üzere OHAL ve KHK’ların kaldırılması için iki günlük açlık grevi başlatıldı

HAMBURG (26.05.2017) – Ankara’da Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanması başta olmak üzere, OHAL ve KHK’ların kaldırılması talepleri ile Almanya’nın Hamburg kentinde Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu(ADHK) ve Avrupa Demokratik Kadin Hareketi(ADKH) iki günlük açlık grevi başlattı. Açlık grevi saat 15.00’te yapılan basın açıklamasıyla devam ettirildi. Daha sonra ATIF temsilcisi de söz olarak bir konuşma gerçekleştirdi. Etkinlik yapılan müzik dinletileri, Şiir ve yapılan sohbetlerle canlı bir şekilde devam ettirildi. ATİF“in destek verdiği ve birçok kurum ve insanin ziyaret ettiği açlık grevi canlı bir atmosferde devam etmektedir. Açlık grevi eylemine dair ADHK ve ADKH tarafından okunan basın açıklaması şu şekilde;

‘’ Mayıs ayı içerisinde yitirdiklerimiz şahsında  insanca bir yaşam için sokak ve hendek başlarında, barikatlarda ve dağ doruklarında ölümü küçülterek yenenleri anarak sizleri selamlıyoruz.

Emperyalist-kapitalist egemenlik sistemi uyguladığı sınırsız ve dizginsiz sömürü politikalarını yoğunlaştırarak saldırılarını tırmandırmaktadır. Bu emperyalist saldırganlık genelde tüm dünyada olmakla birlikte, özellikle Ortadoğu’yu adeta kan gölüne çevirmiş durumdadır. Ortadoğu’daki yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürebilmek için İŞİD gericiliği tarafından burayı kan gölüne çevirenler birçok insanı göç yoluna sürüklemiş yerlerinden yurtlarından etmiştir.

Köklerimiz olan Türkiye-Kuzey Kürdistan’da yaşanan saldırılar da bu emperyal politikalardan bağımsız değildir. Katliamcı ve soykırımcı geleneğini Osmanlı’dan devralan ırkçı, tekçi faşist TC devleti, bugün en basit ve en ufak demokratik hakları bile askıya alıp başta Kürt Ulusu olmak üzere tüm toplumsal güçlere ve dinamiklere karşı topyekün bir saldırıya geçmiş durumda. Deyim yerindeyse kendinden olmayan ve kendisine karşı olan tüm kesimlere yönelik bir sürek avı başlatmıştır. Özellikle 7 Haziran seçimleri süreciyle başlatılan ve 15 Temmuz sözde darbe girişimi sonrası fütursuzca arttırılan saldırılar, uygulamaya koydukları OHAL ve KHK’larla birlikte başta Kürtler olmak üzere devrimci, sosyalist ve ilericilere saldırıların artması, insanların sokak ortasında katledilmesi, Alevi mahallelere saldırılması, eğitim emekçilerinin görevlerinden alınması, devrimci tutsaklara uygulanan baskı, aydın yazar gazetecilerin tutuklanması, halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanması ve yerlerine kayyumların atanması, yine halk tarafından seçilen milletvekillerinin tutuklanması, demokratik dernek ve kurumların kapatılması ülkemizde var olan faşizmin geldiği boyutu göstermektedir. Son olarak tek adam diktasının hayata geçirilmesi için anayasanın 18 maddesinin değiştirilerek kurulduğu günden günümüze devam eden saldırı, katliam ve ölümleri yani özcesi var olan açık faşizmi meşrulaştırılarak yollarına devam etmekteler.

Bu haksız ve hukuksuzluğa karşı ülkenin çeşitli yerlerinde protestolar ve eylemler büyüyerek devam etmekte. Akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın  haklarını geri kazanmak için başlattıkları 120 gün boyunca Ankara’nın Yüksel Caddesinde İnsan Hakları Anıtı önünde onlarca gözaltı ve işkencelere rağmen sessiz oturma eylemleri de bunlardan biri. Daha sonra işlerini geri istedikleri için mücadele yöntemlerini değiştirerek bedenlerini süresiz açlık grevine yatırdılar. Açlık grevlerinin 75.gününde sözde grevin ölüm orucuna dönüştürülmesi, tekel ve gezi eylemleri gibi yaygınlaşmasını önlemek için gözaltına alınarak tutuklandılar. Şüphesiz korkuları yersiz değil, dayanışma eylemleri  ülkenin ve dünyanın her yerinde dalga dalga yayılarak büyümektedir. Son olarak ülkenin birçok yerinde Kaypakkaya anmaları öncesi ev baskınları yapılarak ve yapılan eylemliliklere saldırılarak   birçok yoldaşımız ve dostumuz işkence yapılarak gözaltına alınmıştır.

Ama nafile bundan önce bu saldırılara karşı nasıl direnip mücadele ettiysek bugün de yaşanan baskı, zulüm ve ölümlere karşı direnerek ve mücadele ederek  insanca bir yaşam için mücadeleyi yükselteceğiz.  Bunun bilinciyle bulunduğumuz her alanda yaşanan bu baskı, zulüm ve ölümlere karşı mücadele alanlarında olacak ve  bu köhne düzen yıkılana kadar mücadele edeceğiz. Bu bilinçle hakları  ve gelecekleri  için direnen başta eğitim emekçileri olmak üzere  tüm ezilen halkların haklı ve meşru direnişlerini  selamlıyoruz’’ İfadelerine yer verildi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça onurumuzdur!

Devrimci tutsaklar onurumuzdur!

Yaşasın devrimci dayanışma!

Devrim mücadelesinde düşene dövüşene bin selam!

Share
. tarafından

ADKH İsviçre Örgütlülüğü, Eğitim Kampıyla Kurultay Hazırlık Toplantısını Gerçekleştirdi

Mayıs 30, 2017 de ANASAYFA . tarafından

İSVİÇRE (30.05.2017)-  26-28 Mayıs tarihleri arasında 3 günlük düşünülmüş planlama çercevesinde, İsviçre Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin çoğunluğunun sağlandığı  İsviçre  Avrupa Demokratik Kadın Hareketi  kurultay hazırlık toplantısı ve eğitim çalışması Alplerde  gerçekleştirildi. Eğitim çalışması bir açılış konuşması ile başlatıldı. Açılış konuşması, içinden geçilen süreci ve planlanmış merkezi kurultayın örgütlenmesi anlayışıyla bölgelerde  kurultay hazırlık toplantılarının  ele alındığı meselelerine vurgu yapıldı. Birinci gün göçmenlik konusu üzerine görsel materyaller eşliğinde sunum gerçekleştirilerek konu özgülünde sohbet edildi.

Etkinliğin ikinci günü ise ADKH merkezi kurultayına hazırlık şeklinde ele alınarak şu gündemler konuşuldu;

– Siyasal Taslak tartışması

  1. Sosyalizmde Kadın
  2. ADKH nın 10 yılında Perspektifimiz ne olmalı
  3. Kurultayda ADKH nin her üyesi neden Delegedir

-Faaliyet Raporu, Mali Rapor

-Komisyonun görevi ve önerilenler

-Merkezi Kurultayımızın planlaması

 

Siyasi taslak ile ilgili merıezi Konsey tarafından hazırlanmış çerçevede bir sunum yapılarak  üyeleri ile tartışılmak üzere ele alındı. Üyeler bu taslağa yönelik fikirlerini sundular, genel sunum ve taslak esas olarak olumlu görüldü. Kadının ezilmişliği, cinsler arası eşitsizlik, sınıflar toplumuna geçişin ilk durağıdır. Dolayısıyla sınıfsız topluma geçis ve insanlığın gerçek anlamda özgürleşmesi mücadelesinde, cinsiyetciliğe karşı mücadele temel önemdedir. Bu anlamda kadınların kurtuluşun sınıfsız toplum mücadelesinin önemli bir öznesidir, bu perspektifle özgün kadın örgütlenmelerinin her açıdan  sosyalizim ve sınıfsız toplum mücadelesinin bir mevzisi olarak ele alınmasına işaret eden ve demokratik kadın hareketimizin on yıllık sğrecinide neleri hedeflediği ?olumlulukları ve eksiklikleriyle  tartışıldı. Bu doğrultuda hazırlanmış perspektif ve sunum kurultaya katılan kadınlarımızın bilinçlerinde teşvik edici rol oynadı.

Avrupa Demokratik kadın Hareketinin on yıllık kuruluş serüveninin genel bir muhasebesi ve derslerinin de ele alındığı kurultayımızda çıkış temelimiz, tarihi bir önemde görüldü ve bugüne kadarki gidişatın birikimlerinin ideolojik, siyasi ve örgütsel pratik birikimlerini tecrübelerimizden öğrenerek daha ileriye taşınmasına dikkat çekildi, ve isviçre ülke kurultayımızın bu konuda çok önemli bir dinamik olarak sahnedeki rolüne ve bunun diğer yoldaşlara taşınması meselesi üzerinde duruldu.

Çalışmamız başarılıydı, hem canlı bir siyasal tartışma hem gelecek açısından daha iyi bir planlama hem bu planlamayı uygulamada daha cürettkar bir örgütlenme şevki ve hemde genel ideojik, siyasi ve sosyal paylaşım ve dayanışma kültürünü teşvik etti. Alplerin bizler açısından imgesel düşsel derin ütopik ve ama gelecek açısından gerçek olan unutulmaz teması vardır. Barbara Anna Kistler bu coğrafyada evrensel bir kavganın bayrağı olarak Munzurlarda yükselmişti. Mücadele içinde sembol isimlerden biri olan Barbara Anna Kistler politik kadın bilincimizde daha da anlamlı bir yerde durmakta. Etkinlik kapsamında kolektif doğa yürüyüşü de gerçekleştirildi.

 

Share