. tarafından

#AşağıBakmayacağız! Gözlerinin İçine Bakarak, Kâbusları Olmaya Devam Edeceğiz

Şubat 5, 2021 de ANASAYFA . tarafından


Kızlarım, oğullarım var gelecekte.
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası Bir umudum sende anlıyormusun – A.Arif
Uzun yıllar AKP’de çalışmış eski bir milletvekili adayı olan Profösör Dr. Melih Bulu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, 02 Ocak 2021’de Boğaziçi Üniversitesi’ne Rektör olarak atandı.
Boğaziçi Üniversitesi’nin yerleşik demokratik kültürüne ve özerk/ özgür üniversite anlayışına sahip çıkmak için, öğrenciler, kayyum rektör atamasına karşı direnişe geçtiler. Direnişin karşısında polis müdahelesiyle gözaltılar başlayınca, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, öğretim üyeleri, emekçileriyle tek yürek halinde kararlı bir direniş başlattılar. LGBTİ öğrenci derneğinin sergisinde, Kâbe resminin yere konulması bahane edilerek, direnişi çarpıtmak, hedef şaşırtmak için, “bir kesimin değerlerini alenen aşağılama, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” iddiasıyla, LGBTİ+’lar hedef gösterildi ve kolluk güçleri tekrar saldırdılar. Öğrencilerin ve akademisyenlerin haklı direnişleri, kısa zamanda, başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Antalya vb farklı şehirlerdeki üniversitelere de yayıldı, LGBTİ+lar, kadın örgütleri, aileler, ilerici, devrimci kesim, öğrencileri sahiplenince eylemler sokağa taştı. Direniş sürdükçe, devletin saldırıları da giderek şiddetlendi. Gözaltılarda çıplak arama, LGBTİ+ bireylere, kadınlara cinsel taciz, cinsel içerikli işkenceler yine devreye girdi.
Neden Boğaziçi Ünüversitesi?
Boğaziçi Üniversitesi dünya çapında tanınan ve kabul edilen üniversiteler arasındadır. Ayrıca ülkenin ilk Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’na sahip üniversitelerindendir. Diğer birçok üniversitenin aksine, bu komisyonda çeşitli alanlardan uzmanlarla birlikte, Kadın Araştırmaları Kulübü’nün ve LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün temsilci bulundurma hakkı bulunmaktadır. Yani üniversitede herhangi bir eşitsizlik, taciz ve şiddet durumunda kadınlar ve LGBTİ+lar bu topluluklar aracılığıyla başvuruda bulunabiliyor, öğrencilerin talepleri bu temsilciler aracılığıyla iletilebiliyordu. Ancak bu durum, tıpkı İsatanbul Sözleşmesi gibi, faşist Erdoğan ve şürekasının “muhafazakar bir toplum yaratma” hedeflerini baltalamaktaydı.
Dolayısıyla; Bulu’nun Erdoğan tarafından “Rektör” olarak Boğaziçi Üniversitesi’ne atanmasındaki amaç, denetim altına alamadıkları akademi dünyasını ele geçirerek, bilime müdahele etmek, bilimin gerici prangalar altında ezilmek istenmesidir. Özünde gerici bir dünya görüşünün, akademi ve bilim alanlarına hakim olma çabasıdır. Tıpkı eğitim müfredatından evrimi kaldıran gerici dünya görüşü gibi. Tıpkı “toplumsal cinsiyet eşitliği” kavramının müfredattan çıkarılarak yerine “cinsiyet adaleti” kavramının yerleştirilmeye çalışılması ve üniversiteler bünyesindeki Kadın Araştırmaları Merkezlerinin “Aile Araştırmaları Merkezleri”ne dönüştürülme çabası gibi. Kısacası Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör ataması homofobik, transfobik, kadın düşmanı, kayyumcu politikalarla, üniversiteleri zapturapt altına alarak muhafazakar bir toplum yaratma hedefini yakalama amaçlıdır.
Baskının ve Zulmün Olduğu Yerde Direniş Meşrudur;
Halkın iradesini yok sayarak HDP Belediyeleri’yle başlatılan kayyum atamaları, AKP-MHP iktidarının kontrolü dışında kalan her yapıyı denetleyebilmek için topluma dayatılmaktadır.
Ancak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, onların dayatmalarına, talimatlarına boyun eğmeyeceğini hesaba katamadılar. LGBTİ+ ve kadın öğrencilerin “Aşağı bakmayacağız! Gözlerinin İçine Bakarak, Kâbusları Olmaya

Devam Edeceğiz” deyip direnişi harlayacaklarını, üniversitelerin bilim yuvaları olarak onların hayallerini gerçekleştirecekleri yerler olamayacağının dersini vereceklerini hesaplayamadılar.
LGBTİ+’lar ve kadınlar başta olmak üzere toplumun her alanına ayar çekmeye çalışmayı görev bilen Erdoğan ve şürekasına karşı, toplumsal muhalefet giderek büyümekte. Bu muhalif güçlerin bir parçası olarak, “Faşizme Karşı, Birleşelim, Örgütlenelim, Mücadeleyi Yükseltelim” şiarıyla biraraya gelen BİRLEŞİK MÜCADELE GÜÇLERİ, 04.02.21 Perşembe günü, kuruluş deklerasyonunu açıklamak istediklerinde, bir kez daha polisin gözaltı saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. Ancak yine her defasında olduğu gibi direniş kazandı ve açıklama yapıldı.
Avrupa Kadın Dayanışması olarak, saldırıların en yoğun olduğu ama kitlelerin de inadına yeni mücadele yöntemlerini yarattıkları bir süreçte oluşturulan Birleşik Mücadele Güçleri’ni selamlarken, yeni bir mücadele ağının kuruluş sevinciyle, kadınları; Boğaziçi Direnişi’ni bulunduğumuz Avrupa coğrafyalarında sahiplenerek onların sesi olmaya, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.
#BoğaziçiDirenişiOnurumuzdur!
#Yüzünü yerden kaldırmayanlar, gökkuşağının renklerini göremeyecekler! #HerYerBoğaziçiHerYerDireniş
#BuDahaBaşlangıçMücadeleyeDevam

Share
. tarafından

Afiş

Şubat 5, 2021 de ANASAYFA, RESİM GALERİSİ . tarafından

Share
. tarafından

Avusturya’da kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları 2021’de devam ediyor

Şubat 7, 2021 de ANASAYFA . tarafından

Ocak ayında 3 kadın, Şubat ayının ilk haftası bir kadın daha eşi tarafından katledildi
5-2-2021.Viyana

Viyana’da saat 18:00’da  yaşanan kadın katliamlarını protesto etmek için kadın kurumları yeniden bir araya geldi.  Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin de bileşeni olduğu  Avrupa Kadın Dayanışması, Linke Komintern ve Antifaşit kurumlarla bir miting örgütlendi. Resselparkta bir araya gelen kitle, kadınların anısına saygı duruşu yaparak mitinge başladı .
Yapılan açılış konuşmasının ardından AKD’nin hazırladığı almanca bildiri okundu ve diğer kadın kurumlarıda söz alarak konuşmalarını yaptıktan sonra yürüyüşe geçildi. Yürüyüş boyunca atılan sloganlarda kadın cinayetlerine öfke vardı. Alkışlı proresto eşliğinde son bulan yürüyüşte kadın cinayetlerine karşı mücadeleye çağrı yapıldı.

ADKH-ViYANA

Share
. tarafından

KATLEDİLEN KADINLAR İSYANIMIZDIR

Şubat 27, 2021 de ANASAYFA . tarafından

Viyana’da 23 Şubat Salı günü bir kez daha, bir kadın cinayeti haberi basına düştü. 10. Viyana bölgesi Favorten’de yaşanan bu cinayet, sadece Şubat ayında duyduğumuz ikinci kadın cinayeti idi. Yine bilindik hikayelerden bir kesitti yaşanan… 28 yaşındaki kadın sevdiği erkek tarafından katledilmişti.

Haberi alan Viyana kadın kurumları, 24 Şubat günü saat 18:00 de Resselpark’ta bir araya geldiler. 2021’in henüz ilk iki ayında katledilen beş kadın özgülünde, erkek şiddetinin katlettiği bütün kadınlar için bir dakikalık saygı duruşu ile mitinge start verildi. Ortak hazırlanan açılış konuşmasının ardından AKD’nin ve diğer kadın kurumlarının açıklamaları okunduktan sonra yürüyüşe geçildi. Kadınların öfkeleri sloganlarında yansıyordu. Yürüyüş boyunca yer yer okunan açıklamalar, yapılan konuşmalar, atılan sloganlar, protesto alkışları öfkeyi çok net yansıtmaktaydı. Saat 19:30 da Schwedenplatz’a gelindiğinde eylemin bitiş noktasına ulaşılmıştı.  Alkışlar ve sloganlar eşliğinde eylem sona erdi.

Birlikte Güçlüyüz!
Kadın, Yaşam, Özgürlük! Jin, Jiyan, Azadi!

Share