. tarafından

Birsen Kars Ölümsüzdür

Şubat 8, 2022 de ANASAYFA . tarafından


Birsen Kars Ölümsüzdür
Devletin en büyük kanlı operasyonlarından biriydi. Adına “ hayata dönüş” dedi, ama hayatları, kurşun, bomba ve gazla yok ederek yada yaralı bırakarak, dönüşü olmayan hastalıklar yarattı. Hayata Dönüş operasyonu bir canımızı daha aldı.
Güzelliğini Devrime veren 6 kadından biriydi Birsen Kars. TC devletinin devrimci tutsakları teslim alma operasyonunda diri diri yaktılar.
19-22 Aralık hapishaneler katliamın da Bayrampaşa kadın koğuşuna atılan kimyasal gazla yakılan kadınlardan biriydi. Kanlı operasyonun boyutunu ilk fırsatta kamuoyuna duyuran ilk sesti. Sesi, görüntüsü, direnişi hafızalarımızdan silinmedi. Bu katliamı asla unutturmayacak Ses oldu.
Operasyon da kullanılan ve hala ne olduğu bilinmeyen yanıcı maddeler sonucu vücudun da derin yanıklar oluştu. Uzun süren tedaviye bir yenisi daha eklendi. Direnmeye devam etti.Ancak fiziki olarak vücudu yenik düştü. Birsen Kars tedavi gördüğü hastane de 6 Şubat günü yaşama veda etti.
Yapılan katliamın direngen sembol yüzlerinden biriydi. Adı, mücadelesi ve haykırışı daima bizimle olacak. Mücadeleci ve direnişçi bir kadın olarak anısı önünde saygıyla eğilirken, Avrupa Demokratik Kadın Hareketi olarak ailesine ve yoldaşlarına baş sağlığı diliyoruz. Mücadelesi mücadelemizdir.
# Birsen Kars ölümsüzdür.
# Birsen Kars’ın katili TC devletidir.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi

Share
. tarafından

Grevle Direnişe, Direnişle Özgürlüğe

Şubat 25, 2022 de ANASAYFA . tarafından

165.yılında emeğin  sömürüsüne, eşitsizlizlige, cinsiyet  ayrımına karşı,  mücadele eden kadın emekçileri selamlıyoruz.

Kapitalist patrikal sistem, kadının ücretli ücretsiz emeğini doğal bir iş alanıymış gibi “ normalleştirerek” sömürüyor. Mutfak ve çocuk bakımını, annelik duygusunu dahi pazara bağlayarak kadının bütün yaşamını kontrol altında tutuyor. Kadın emeğinin görünmezliğini görünür kılmak için “ dünyayı yerinden oynatabilecek “ örgütlü bir  yaşam kapitalizmi alt ederek kadınları özgür kılar.

Yoksulluğa isyan edenlerin sesleri son yıllar da her coğrafya da yükseliyor. Şili, Lübnan, Fransa, Kolombiya’da ve daha bir çok ülke de kadınlar bu protestoların en önünde yerini aldı. Bugün Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da  işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının gittikçe zorlaştığı, ekmeğe muhtaç hale getirildiği şu günler de  sokaklar da Migros, Yemek Sepeti, Trend Yolu, Flormar işçileri, direniyor.

Son yıllarda kadın hareketleri, işçi sınıfının oldukça bilindik bir yöntemi olan grev hakkını, dünya çapında yeniden bir araç haline getirdiler. Kadın grevleri özellikle de ekonomik kriz koşullarında, güçlü bir mücadele biçimi olarak Dünya’nın bir çok ülkesinde hayat buldu. Bu grevler de  neoliberal ve Patriyarkal  politikaların sonuçları protesto ediliyor. Bu politikalar altında piyasanın çıkarları için ucuz, esnek, güvence gerektirmeyen emeğe dönüştürülüyor. Ev içinde çalıştıkları onca saat görmezden geliniyor.Kadınlar ücretli ve ücretsiz emek kıskacında giderek yoksullaştırılıp aileye daha bağımlı kılınıyor.

Sömürülen,ezilen,şiddete ve baskıya ugrayan emekçi kadınlar, eşitsizlizliktennemalanan patronlarla kadınların tarihsel kazanımlarına göz diken gericilerle,kadınları öldürenleri onların emeğini sömürenleri koruyan sisteme karşı baş eğmiyor direnişle özgürlük mücadelesini daha  da yükseltiyorlar. Bu anlam da her 8 Mart kadınların emek sömürüsüne karşı grev gününe dönüşmeli. 8 Mart Kapitalizmin emek sömürüsünü ve karanlığını kabul etmeyen, sistemin  baskı ve şiddetine karşı duran dünya emekçi kadınlarının günüdür. Egemen sınıfın baskısına karşı  boyun eğmeyen asırlardır mücedele eden kadınların direniş ve mücadele günüdür.

Yaşasın 8 Mart!

Yaşasın Enternasyonal Kadın Mücadelemiz

Share