. tarafından

Kadın işsizliği 2 milyon 896 bine ulaştı

Aralık 5, 2018 de ANASAYFA . tarafından

Raporda kadın emekçilerin yaşadığı sorunlar, işsizlik, kayıt dışı çalışma, iş cinayetleri gibi sorunlara ilişkin veriler de paylaşıldı. Raporda kadın emekçilerin yaşadığı sorunlar, işsizlik, kayıt dışı çalışma, iş cinayetleri gibi sorunlara ilişkin veriler de paylaşıldı.

AKP’nin kadın politikalarının kadınları eve hapsettiğini belirten Bingöl, ayrıştıran ve eşitlikçi olmayan tüm politikalara rağmen bugün kadınların hakları için mücadele etmeye devam ettiğini kaydetti. Bingöl, Flormar’da sendikalı oldukları için işten atılan kadınların kararlılıkla sürdürdüğü direnişe de dikkat çekti. Rapora göre;

İstihdamdaki kadınların yüzde 43’ü kayıt dışı çalıştırılıyor.

Çalışan kadınların yüzde 34’ü, haftalık 45 saatin üzerinde çalıştırılıyor.

Yüz yüze oldukları bunca hak ihlaline rağmen kadınların sadece yüzde 8,1’i sendikalı. Üstelik kayıt dışı istihdam da dikkate alındığında, kadın işçilerin gerçek sendikalaşma oranı yüzde 6’lara kadar düşüyor.

Genç kadın işsizliği yüzde 26,4 ve tarım dışı kadın işsizliği yüzde 32,9’a yükselmiş durumda. Türkiye’de geniş tanımlı kadın işsizliği ise 2 milyon 896 bine ulaştı.

Son 5 yılda 722 kadın işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

www.gazetepatika8.com

Share
. tarafından

ADKH Fribourg’da Panel gerçekleştirdi

Aralık 6, 2018 de ANASAYFA . tarafından

 

2 Aralık Pazar günü İsviçre’nin Fribourg şehrinde Avrupa Demokratik Kadın Hareketi tarafından bir panel düzenlendi.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin siyasal  kampanyası doğrultusunda ve 25 kasım Uluslararası Kadına yönelik şiddete karşı mücadele günü vesilesiyle gerçekleşen panelde,  başta kadın direnişçiler olmak üzere, Devrim ve Demokrasi mücadelesinde ölümsüzleşenlerin anısına saygı duruşuyla başladı.

Yapılan sunumda Emek sömürüsünün kadın özgülünde nasıl  uygulandığı detaylı ele alınırken aynı zamanda şiddet olgusu ve şidettin çeşitleri üzerinde de duruldu.

Ayrıca Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da AKP tek dikta rejim iktidarının, ülkeyi ekonomik siyasi olarak  nasıl büyük bir krize sürüklediği ve dindar bir nesil yetiştirmek istediği vurgulanırken, katımlımcılar tarafından da  ülkenin gidişatından büyük kaygı duyulduğu dile getirildi. Katılımcıların soruları ve karşılıklı tartışmalarla Panel canlı bir şekilde  devam etti.

Kadının özgülünde emek sömürüsünün, şiddetin ve kadına yönelik her türlü  baskının ancak doğru mücadele yöntemleriyle ve doğru mücadele alanlarında örgütlenerek  bütün bu sorunları çözüleceği, başka çözümün mümkün olmayacağı vurgusu yapılarak Panel sona erdi. 

Share
. tarafından

Türkiye, kadın-erkek eşitliğinde 149 ülke arasında 130’ncu sırada

Aralık 25, 2018 de ANASAYFA . tarafından

Dünya Ekonomik Forumu’nun açıkladığı 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre Türkiye, kadın-erkek eşitliği konusunda 149 ülke arasında 130’ncu sırada yer aldı. Rapordaki verilere göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 108 yıl geçmesi gerekiyor.

Dünya Ekonomik Forumu, 149 ülkedeki eğitim, sağlık, siyaset ve iş hayatını inceleyerek oluşturduğu 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu’nu açıkladı. Buna göre cinsiyet eşitliğinde İzlanda, Norveç, İsveç, Finlandiya, Nikaragua ve Ruanda ilk sıralarda yer alırken, listenin son dört basamağında Suriye, Irak, Pakistan ve Yemen bulunuyor. Rapora göre; cinsiyet eşitliğinin yüzde 62,8 oranında sağlandığı Türkiye, 149 ülke arasında 130’uncu sırada.

Türkiye’de iş hayatına katılım da düşük

Türkiye iş hayatına katılım ve fırsat eşitliği alanında 131’inci, eğitim alanında 106’ncı, sağlık alanında 67’inci, siyasete katılım alanında ise 113’üncü sırada yer alıyor. Yine rapordaki verilere göre Batı Avrupa ortalama yüzde 75,8 ile cinsiyet eşitliğinin en yüksek olduğu bölge. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ise yüzde 60,2 ile cinsiyet eşitliği konusunda en geride yer alan bölgeler.

‘Eşit haklar için 108 yıl geçmesi gerekiyor’

Rapora göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 108 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için de 202 yıl geçmesi gerekiyor. Rapor, dünya çapında cinsiyet eşitliği alanında ilerlemenin yavaşladığını hatta bazı alanlarda kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizliğin arttığını ortaya koyuyor. Cinsiyet eşitsizliğin artış gösterdiği alanlardan bazıları da sağlık ve eğitim olarak belirtildi.

İş hayatına katılım konusunda kadınların oranının azaldığına da vurgu yapılan raporda, “tedirgin edici gelişme” olarak nitelendirilerek en önemli gerekçenin de otomasyonun geleneksel olarak kadınların daha çok çalıştığı alanlarda yayılması olarak gösterildi. Buna bağlı olarak da matematik, bilişim, teknik ve fen bilimleri dallarında beceri ve bilgi gerektiren ve gelişmekte olan alanlarda kadınların yeterince temsil edilmediği kaydedildi.

Raporda ayrıca; dünya çapında çocuk ve yaşlılara bakım hizmetlerinin yeterince gelişmiş olmaması kadınların çalışma hayatına geri dönüşünü frenleyen ve engelleyen etkenler olarak sayıldı.

gazetepatika8.com

Share
. tarafından

2018’de Kadın Hareketlerinde On Önemli An

Aralık 25, 2018 de ANASAYFA . tarafından

Küresel Kadın Fonu(Global Fund for Women), 2018’de kadın hareketlerinin dünya çapında güçlü yöntemlerle politikaları, uygulamaları ve tartışmaları etkilediğini belirterek kadının insan hakları, cinsiyetler arası adalet ve eşitlik için önemli olayları değerlendirdi.

Listede sıralanan kazanımların dünya çapında kadın hareketinin gücünü örneklediğinin ve bu ruhu 2019’a taşımak için ilham verici olduğunun altı çizildi.

1-Kadının insan hakları savunucuları adalet için çalışmaya devam ediyor

2018’de pek çok ülkede kadın hak savunucularına şiddet ve baskılar sürdü. Mart’ta Brezilya’da 38 yaşındaki Afro-Brezilyalı politikacı ve LGBTQI+ aktivisti Marielle Franco, Ukrayna’da ülkenin önde gelen aktivistlerinden Katerina Gandzyuk öldürüldü. Ancak hak savunucularına karşı artan saldırılara rağmen 2018’de hem çalışmalar yoğunlaştı hem de düşünce ve eylem üretmek ve başarıları kutlamak için kolektif alanlar oluşturuldu.

Arjantin’deki kürtaj hakkı mücadelesi

2- Kürtaj hakkında politika, toplumsal norm ve kamuoyu değiştiriliyor

ABD dahil pek çok ülkede kürtaj haklarını kısıtlama ve geri alma çabaları olsa da dünya çapında ilerleme kaydedildi. Önceden kürtajın tamamen yasak olduğu Şili ve İrlanda’da kürtaj yasallaştırıldı. Arjantin’de on yıllarca süren çalışmalar sonucu kürtaj hakları yasa tasarısı sunuldu. Yasa tasarısı senato tarafından reddedilse de ülkede daha önce görülmemiş bir halk desteği gördü.

3- İklim değişikliğinin çerçevesi değiştiriliyor

2018’de iklim değişikliği üzerinde çalışan ve yerel topluluklarının ihtiyaçlarını dile getiren kadın grupları arttı. Örneğin çevre konularında kadınların liderliğini destekleyen Hindistan Kadın Kolektifi(Women’s Collectivein India) gıda güvencesi sağlamak için kadın çiftçilerle çalıştı. Kuzey Uganda’da Kadınlar ve Kırsal Gelişim Ağı (Women and Rural Development Network) sürdürülebilir tarım uygulamalarına başladı. İklim değişikliği çerçevesinde cinsiyet eşitsizliğini “İklim Adaletinde Kadınların Rolü” başlıklı kitabı bu yıl yayınlanan eski İrlanda Başkanı Mary Robinson gibi liderler de gündeme taşıdı.

İklim değişikliği ile mücadelede kadınlar genel olarak karar mekanizmalarının dışında bırakıldığı halde iklim değişikliğinin en ağır sonuçları ile kadınların yüzleştiği fark edildi: Kasırga ve su baskınları sonucu yer değiştirmek zorunda kalanların çoğu kadın ve tüm dünyada kuraklık, su baskınları ve aşırı sıcaklıklardan olumsuz etkilenen besin kaynakları üretiminin yüzde 80’e yakınını kadınlar gerçekleştiriyor.

Ergen kız çocukları için mücadele arttı

4-İktidar ve yönetimde kız çocukları ve genç kadınların gücünün farkına varılıyor

Kız çocukları ve genç kadınlar yeni ve heyecan verici yöntemlerle olumlu değişiklikler için harekete geçiyor. 2018’de kadının insan hakları alanında ilerleme kaydeden genç liderler öne çıktı. Jenerasyonlar arası ve hareketler arası alışverişler yeni hareketlerin oluşmasına alan tanıdı.

MamaCash ve FRIDA örgütlerinin yakın zamanda yayımladıkları araştırmaya göre kız çocukları ve genç kadınların liderlik yaptığı hareketler önemli bir güce sahip. Küresel Kadın Fonu ise kız çocuklarının yönettiği hareketleri desteklemek üzere Ergen Kızlar Fonu’nu (Adolescent Girls Fund) kurdu.

Bir Eksik Olmayacağız hareketi de listede

5- Kadına ve kız çocuklarına şiddet suçları işleyen faillerden hesap soruluyor

Bu yıl dünyada cinsiyete bağlı şiddete karşı mücadeleler sürdü. Mayıs’ta Uruguay’da ilk kez bir sanık “kadın cinayeti”nden hüküm giydi. Kadın cinayeti ülkede 2017’nin Ekim ayında yasal olarak insan öldürme suçundan farklı, nefret suçu gibi özel koşullar göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gereken bir suç sayılmıştı.

Filistin’de pek çok feminist grup kadın cinayetlerine karşı sessizlik ve cezasızlığa karşı harekete geçti. İsrail’de Yahudi ve Filistinli kadınlar Aralık’ta 16 yaşındaki Yara Ayoub’un ve 13 yaşındaki Silvana Tsegai’nin öldürülmesine karşı öfkelerini dile getirmek için grev yaptı. Arjantin’de başlayan ve Güney Amerika’ya yayılan, erkek şiddetine karşı mücadele eden Bir Eksik Olmayacağız (Ni Una Menos) hareketi eylemlerini sürdürdü.

6- İnsani yardımlara feminist bir odak getiriliyor

Bu yıl dünya çapında cinsiyet eşitliği çalışmalarına 300 milyon dolardan fazla bütçe ayıran Kanada Hükümeti gibi büyük fon sağlayıcılar feminist bir odağı olan yardım projeleri yürüttü. İnsani yardımların feminist bir yaklaşımla yürütülmesi dünyada önemli kazanımları destekliyor.

7- Cinsel şiddetin savaş silahı olarak kullanıldığı tanındı

Nobel Barış Ödülü’nün kazananları bu yıl Kongo’da şiddet gören kadınlarla çalışan Dr. Denis Mukwege ve IŞİD’in cinsel şiddetine ışık tutan Ezidi aktivist Nadia Murad oldu. Ödülün Mukwege ve Murad’a verilmesi cinsel şiddetin savaş silahı olarak kullanılması sorununa dikkat çekti.

İşbirliği arttı

8- Kesişimselliğe ışık tutuldu

Kadın hareketleri artan baskılara karşı en güçlü cevabı vermek için strateji geliştirirken gittikçe daha çok örgüt, grup ve lider hareketler arası örgütlenmenin gücünü tanımaya başladı. Kesişimselliğin odağa alınması sonucunda çeşitli konularda uzmanlaşan toplumsal adalet örgütleri arasındaki işbirliği, tartışma ve iletişim sonucunda toplumsal hareketler güçlendi.

Sanat aktivizim için 

9- Hükümetler aktivistleri bastırdığında kadın hareketleri yaratıcılıklarını konuşturdu

Orda Doğu’dan Güney Amerika’ya baskıcı hükümetler politikalarına ters düşen hak savunucularını kısıtlamak, tehdit etmek ve yok etmek için çalışıyor. Risklere rağmen kadın örgütleri yaratıcı toplanma, çalışma ve strateji yöntemleri geliştirdi. Acil Eylem Fonu (Urgent Action Fund)raporuna göre gruplar sosyal medya ve diğer teknolojileri kullanarak yeni fon kanalları yaratıyor ve yasal kısıtlamaları deliyor. Sanat aracılığıyla aktivizm de baskılara meydan okumak için kullanılıyor.

10- Direniş devam ediyor

Dünyada pek çok ülkede kadına şiddet, kadına şiddete cezasızlık, ücret eşitsizliği gibi sorunlar bu yıl da devam etti ve kadının insan hakları pek çok açıdan tehdit edildi. Ancak kadının insan haklarına getirilmeye çalışılan kısıtlamalara karşı direniş de tüm gücüyle devam ediyor.

gazetepatika8.com

Share
. tarafından

”Başka Bir Dünya Mümkündür” ısrarımızı durduramayacaksınız!

Aralık 29, 2018 de ANASAYFA . tarafından

Dünya halklarının birinci derecede tehdit eden emperyalist saldırganlık sömürdüğü ülkelerdeki vahşetini artırırken; kendi içinde de hak gasplarına devam ediyor. Burjuva demokrasisinin “Sosyal Devlet” maskesi tek tek düşüyor.

Işçi sınıfına bir lütuf gibi sunduğu sosyal haklar yeniden elinden alınmak isteniyor.

Değilmi ki bütün dünya halklarının gözleri önünde; erk-egemen sistemin sosyal devletleri;  içeride işçi sınıfının emekleri üzerinden yükselirken, dışarıda da sömürge ve yarı sömürge  ülkeleri parçalayarak, yeniden pazarlayarak halkların yaşamını talana çevirerek gerçekleşiyor.

Işte bu nedenle;  Paris Komünü ve Sosyalist Bloğun üzerinden yıllar geçsede, kapitalizm; yoksulluk ve savaşlar, ücretlerin düşüklüğü, yükselen vergiler ve her gün artan zamlarla hepimizin hayatını ekonomik ve sosyal imkansızlıklarla sınırlamakta ve yönetmektedir.  Buna ragmen eşit, adil ve özgür yaşamı temsil eden  sosyalizmin değeri ve asırlardır yok sayılan kadınların varolma mücadelesi her geçen gün daha büyük önem kazanmaktadır.

Kurumuş bozkırı tek bir kıvılcımın tutuşturması gibi;  zam ve vergi adı altındaki sömürüye karşı öğrencilerden emeklilere kadar “Sarı Yelekliler” hareketi birçok ülkede emperyalizme karşı direnişi sürdürüyor. Kadınlar, en az iki kat daha fazla maruz kaldıkları sömürü ve baskıya karşı hiç durmayan mücadeleleri bugün yükselen “Mor Dalga” hareketiyle toplumsal bir direnişi örgütlüyor. Insan olarak doğup kadın oldurarak emeği ve bedeni üzerindeki sömürünün, baskının, taciz ve tecavüz gibi her türden şiddete uğramaya karşı “Me To” diyerek hem isyan bayrağını çekip hemde yeni bir dünya yaratmanın mevzilerini oluşturmaktadırlar.

Emperyalist haydutların baskıları, sömürüleri ve savaşları varsa; ezilen halkların da başkaldırıları,  direnişleri ve isyanları vardır.

Tarih onların saldırılarını yazdığı kadar; isyan eden direnen halkların tarihini de yazmıştır.

Bu doğrultuda; yeniyi yaratma felsefesini, düşünmeyi ve üretmeyi bir yaşam  biçimine dönüştüren ve bunu devrimle pratikleştiren sosyalizmin sembolleri: LENİN -LİEBKNECHT-LUXEMBOURG  bugün bize daha büyük ve daha güçlü ışık tutmaktadır. Katledilişinin 100.yılında  Rosa’nın çağrısı yeniden Avrupa sokaklarında yankısını buluyor; “Ya Sosyalizm, Ya Barbarlık!”

Bu coşku ve kararlılıkla;  Avrupa Demokratik Kadın Hareketi olarak, tüm halkımızı Almanya’nın Berlin şehrinde 13 Ocakta  LENİN -LİEBKNECHT-LUXEMBOURG  yürüyüşünde buluşmaya çağırıyoruz.

 

—KAHROLSUN EMPERYALIZM, YAŞASIN HALKLARIN KARDESLİĞİ! !!

—YAŞASIN ENTERNASYONALIZM!

—YAŞASIN SOSYALİZM!

ADKH 11.DÖNEM

Share