. tarafından

HALKLARIN İRADESİNE SALDIRILARIN KARŞISINDA OLACAĞIZ!

Ağustos 20, 2019 de ANASAYFA . tarafından

 

Faşizmin sürekliliğinin sağlandığı ve tüm demokratik ve meşru hakların gasp edildiği dönemlerden bir tanesi daha yine bildik bir yöntemle hayata geçiriliyor. Akp-Mhp iktidarı halkların iradesini hiç bir şekilde tanımayarak seçilmiş illerin belediye başkanlarını tanımayarak yerlerine kayyum atadı.

Gerek 31 Mart gerekse de 23 Haziran’da yaşamış oldukları hezimet karşısında AKP iktidarı kendileri için buradan bir ders çıkarma yönelimine girmekten ziyade alınan belediyelere ”işyaptırmama” beyanında bulunmuş ve bugün de bunu yerine getirmekteler. Öncesinde yüzlerce insanın göz altına alınması, sonrasında kayyumlar atanarak bazı işçilerinin de işten çıkarılması ile bu süreci devam ettiren iktidar, kendi korkuları içinde boğulacaktır.

İradesizleştirilmek istenen ve biat kültürü altında yaşatılmak istenen halklar buna sessiz kalmayacaktır. Çünkü seçilen bu belediyeler Kürt ulusunun ve halkların iradeleri sonucu göreve gelmişlerdir, demokratik ve meşrudurlar.

Bu anlamıyla  Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de gelişen tepkiler halkların demokratik itirazıdır ve desteklenmelidir.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi olarak bu iradeye karşı yapılan darbelerin karşısında ve Kürt ulusunun yanındayız. Bu iradeye saldırıları, karşı saldırılarla cevaplamalı ve dört bir yanı Serhildanlara çevirmeliyiz. Tüm işçi ve emekçileri bu saldırılara karşı omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz.

 

AVRUPA DEMOKRATİK KADIN HAREKETİ

Share
. tarafından

Ölmek istemiyoruz!!

Ağustos 30, 2019 de ANASAYFA . tarafından

Ataerkil iktidar anlayışının topluma nüfuz eden  sonuçları: Boşanmak isteyen  Kadınlar öldürülmekte. Hem de her gün. Namus, ahlak ve aile  değerleri sisteminde yeniden kendini üreten, iktidarla bütünleşen eril  akıl kadınların, çocuk denecek yaşta kızların hayatını yok etmektedir. Eril iktidarın  ‘beden politikaları’  ile biçimlendirilmiş kadınlık rollerini red eden kadınlar şiddete uğramaktadır.  İslami bir hukuksal sistemde ayrılmak (boşanmak) isteyen kadın öldürülüyor. Emine Bulut’un katil zanlısı “devlet beni korusun” diyerek eril adalete olan güvene bir kez daha vurgu yapmış oldu. “Anne ölme” çığlığını hiç bir kadın unutamayacaktır.

Avrupa konseyinin İstanbul’da imzaya açtığı İstanbul sözleşmesi  olarak geçen anlaşmaya göre şiddete uğrayan kadının etkin korunması, şiddetin azaltılması için basın ve  eğitim dahil toplumunu bilinçlendirmeyi şart koyan ve tüm bunlara rağmen kadın şiddete uğrarsa, zarar görürse “etkin ceza sistemi ve kovuşturma” yı öngörerek adaletin sağlanmasını talep ediyor. İmzalanmış bu sözleşme  muhafazakar iktidar tarafından ‘aşırı’ bulunduğu için kadın şiddet görmeye, ölmeye devam ediyor. Sadece kadınlarla sınırlı olmayan bir şiddet atmosferi gittikçe yaygın hale geldi.

Örgütlü devlet şiddetinin yanı sıra, AKP iktidarının toplumda yarattığı ekonomik ve ruhsal krizle birlikte şekillendirilen “Yeni islama uygun toplum” anlayışının sonuçları can almaya devam edecek. Sokağı fetvalarla, medya ve dizilerle dizayn eden toplumsal kontrolü muhafazakar islama göre yayan eril iktidar anlayışı şiddete zemin hazırlıyor. Buna karşı mülkiyet ilişkilerinden arınmış, özgür, eşitlikçi, toplum anlayışını geliştirmeliyiz. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık ancak  kadınların örgütlü gücüyle aşılabilir. Kadınlar birlikte örgütlü mücadeleyle güçlüdür. Gücümüzü birleştirerek, bireylerin kendisini özgürce ifade edebildiği, yaşayabildiği, üretebildiği  bir toplumu yaratmak için haykıralım herkes duysun: Örgütlenerek özgürleşelim!

Kadın Cinayetleri Politikdir!
Sessizlik Şiddeti Gizler!
İstanbul Sözleşmesi uygulansın!

Ağustos 2019

AVRUPA DEMOKRATIK KADIN HAREKETI

Share