. tarafından

ADKH EĞİTİM KAMPI BAŞARIYLA SONUÇLANDI!

Kasım 10, 2021 de ANASAYFA . tarafından

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin her sene düzenli yapığı eğitim kampını bu senede 5,6,7 Kasım tarihleri arasında Almanya’nın Göppingen şehrinde başarıyla gerçekleştirdi..
Dünya çapında yaşanan pandemi koşularından kaynaklı insanların evlere kapatıldıldığı ve bu durumun en büyük ve en ağır sonuçlarını kadınların yaşadığı gerçekliği kadın ve kadına dair mücadeleninin önemini dahada hayati kıldığı bir tarihsel süreçte, ADKH’nın Avrupa’nın çeşitli şehirlerinden kadın aktivistleriyle bir araya gelip gerçekleştirdiği eğim kampı oldukça anlamlı bir yerde durmaktadır.
Eğitim kampının birinci gününde serbest kürsü gündemli ‘’Pandemi ve pandemi nin iş, ev ve sokakta kadınların karşılaştıkları zorlukları ve bunun kadın mücadelesine yansımaları’’ tartışıldı. Oldukça canlı ve verimli geçen bu gündemin ardından ikinci gün ’’ sosyal medyanın toplum ve kadın üzerindeki etkileri ve kadın mücadelesindeki yansımaları’’ temalı konu işlendi. Sunum için hazırlık yapıp sunumlarını yapan kadın arkadaşların sununumunun ardından, konuya dair tartışmalara geçildi. Bu konu üzerinden de oldukça canlı ve verimli tartışmalar yürütüldü. ADKH Eğitim kampımız eğitim konusu olana politik gündemlerin bitiminden sonra, kültürel, sosyal ve doğa gezisiyle katılımcı kadın arkadaşların anlamlı paylaşımlar yaptığı, kadın mücadelesinde ‘ kız kardeşliği’ ruhunu ve coşkusunu yaşayarak ve bunu tüm yaşam alanlarında kadın rengiyle yaşatma bilinciyle eğitim kampımız başarıyla sonlandırıldı.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi

Share
. tarafından

“Kadınların Öfkesi Katilleri Boğacak!”

Kasım 16, 2021 de ANASAYFA . tarafından

“Kadınların Öfkesi Katilleri Boğacak!”

VIYANA – 15.11.21/   Avusturya’da kadın katliamları durmak bilmiyor. Ama kadınlar da katledilen kadınların isyanı olmaktan vaz geçmiyorlar.

8.11.2021 Pazartesi günü Avusturya Schwaz’da katledilen 24. kadın için, 14.11.2021 Pazar günü, Viyana’da kadınlar yine sokaklarda, yine isyanlardaydılar. Ancak 8 Kasım günü katledilen kadının duyulmayan çığlıkları, isyanı olmak için saat 18.00’de Karsplaz’daki buluşma alanına gelindiğinde, Viyana Floridsdorf’ta bir kadının daha katledildiği haberi geldiğinde kadınların isyanları daha da büyüdü… Hep birlikte “Kadınların öfkesi katilleri boğacak” diye haykırdılar.

Kadın kurumları yaptıkları konuşmalarda; “Avusturya’da son bir hafta içinde iki kadının katledildiğine, 4 kadının şans eseri ölümün kıyısından döndüklerine” vurgu yaptılar.. Konuya ilişkin AKD ve KOMintern’in de açıklamalarından sonra yürüyüşe geçildi.

Yürüyüş güzergâhı boyunca yapılan konuşmalarda; “Dünyanın her yerinde, kadın katliamlarına bu kadar sesiz kalınmasının, sorunun çözümü için yeterli çabanın harcanmamasının nedeni ‘erk’ek egemen sistemin kendisidir. Örneğin Avusturya’da pandemi krizi boyunca, başta sağlık ve eğitim sektörleri olmak üzere yaşanan tüm yetmezliklerin yarattığı boşluklar, kadınların omuzlarına yüklenerek telafi edilmeye çalışılırken, göçmenlere yönelik yükseltilen ırkçı politikaların da en büyük faturasını göçmen kadınlar ödemekteler. Emperyalizmin her krizinde olduğu gibi, pandemi krizinde de kadınların omuzlarındaki yükler daha ağırlaşıp şiddetin çeşitli türevleri olarak kadına geri dönerken, diğer taraftan da ev içinde erkeğin şiddeti altında yaşamlarını yitirmekteler. Bu durumun sonucu olarak, 8 milyon nüfusu olan Avısturya’da 10,5 ayda 25 kadın katledildi, onlarcası ölümün kıyısından şans eseri geri döndüler. Bu nedenle; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde tüm kadınları sokağa, şiddete uğrayan, katledilen kadınların sesi olmaya çağırıyoruz. Unutmayalım; Birlikte Güçlüyüz!” dediler…

Saat 19:30’da, bir diğer adı da  “İnsan Hakları Meydanı” olan Museumsqutier’a gelindiğinde eylem son buldu

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi Viyana

Share
. tarafından

Şiddete Karşı Özgürlüğü Örgütlüyoruz

Kasım 16, 2021 de ANASAYFA . tarafından

Üç kadın, üç kız kardeş faşizme karşı Clandestina Hareketini kurdular. Diktatörlüğe karşı mücadelenin örgütlenmesine önderlik eden bu üç kadın diktatörlüğün hedefi haline geldiler. Üç kız kardeşin önderliğinde yükselen Clandestina Hareketini geriletmek için kız kardeşi aileleri ile cezalandırdılar. Ataerkil sistem, aile ve ekonomik baskı üzerinden Mirabel kardeşlere geri adım attıramayınca, tecavüzü üç kadının bedenine yönelik öldürücü bir silah olarak kullandı. Geleneksel aile anlayışı ve ekonomik baskı bugün hâlâ kadınların maruz kaldığı baskı biçimidir. Toplumsal cinsiyet rolleri sistemin kadın ve erkeği dizayn ettiği güçlü araçlarından biridir. Bu anlam da diktatörlüklerin şiddetine karşı, kadının özgürlük mücadelesi Mirabel kardeşlerle simgeleşti.
Patriarkal kapitalist sistemin baskı ve sömürüsüne “ hayır” çıkışını yükselten örgütlü kadın mücadelesi sınırları aştı. Kadın mücadelesi sadece cinayetleri görünür kılmakla sınırlı değil. Patriarkal erk sistemine, devlet şiddetine, ekonomik sömürüye ve eşitsiz ekonomik dağlıma, ücret eşitsizliğine karşı da mücadele sürüyor. Kadına şiddeti durdurmak adına, aynı zaman da mücadeleyi denetimine almak isteyen burjuva demokrasisi önce Avrupa Konseyi Sözleşmesini (İstanbul Sözleşmesi ) ilan ederken, diğer yandan çekilme hakkını saklı tutarak kadınlar üzerinde bir tehdit aracı olarak duruyor. Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesi, Polonya ve Hırvatistan’ın tartışmaya açması pratik olarak sözleşmenin işlevsizliğinin de ilanıdır. Şiddeti üreten kapitalist sisteme cevabımız Şiddetinizle Barışmayacağız.
Emperyalistlerin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ekonomik ve askeri işgali zorunlu göçü sağladı. Deniz kıyıların da yüzlerce cansız beden, göç yolların da kayıp binlerce çocuk, ve Avrupa’ya ulaşmak için bedenleri sermayeye dönen sayısız kadının öyküsüne tanıklık ettik. Selefilere teslim olmayarak yaşamına son veren Ezidi Kadınlarını tüm dünya basını yazdı. Afganistanlı kadınların çığlıklarını duymayan kaldı mı? Göç edemeyen Afganistanlı kadınlar dinle “terbiye” edilmeye karşı seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Ayrı coğrafyalar da da olsak kadına bakış açısı aynı. Kapitalizm, Patriarkalı her koşulda üreterek kadın üzerinde bir baskıya dönüştürdüğü bu sisteme karşı, kadın mücadelesi de coğrafyaları aşarak ortak, güçlü bir kız kardeşliğe dönüşüyor. Kapitalizme, hegemonyacı erkek sisteme karşı küresel çapta örgütlenmemiz elzemdir. Okun sivri ucunu her tür şiddeti üreten erkek egemen sisteme, sistemi güçlendiren geleneksel aile ve ahlaka, kadını terbiye eden ilkel anlayışlara yöneltmek zorundayız.
Pandemi ile daha da sömürülen ve yoksullaştırılan bununla birlikte şiddete uğrayan kadın sayısı istatistiklerle ifade ediliyor.
Kadın cinayetleri yaşadığımız Avrupa kıtasın da da basın da yerini alıyor. Kadın mücadelesini görünür kılmak, toplumsal değişimi zorlayacaktır. Çünkü mücadele ve dayanışma şiddet gören tüm kadınları birleştirir. Birleşik bir mücadele kadınların özgürlüğüne, insanlığın da kurtuluşuna giden devrimi yakın kılar.

Artan eşitsizlikler, geçim sıkıntısı, sistemin yarattığı adaletsizlik ve umutsuzluk, toplumsal hayatı giderek katlanılmaz hale getirirken kadınlar çok yönlü bir şiddetin odak noktası haline getiriyor.
Dayanışma ve mücadelenin anlamı olan 25 Kasım Mirabel kardeşlerden bugüne örülen kız kardeşliğin, mücadele yoldaşlığının adıdır. 25 Kasım hegemonyacı erk sistemine karşı mücadeledir. Şiddetin üretilmediği, özgür bir dünya yaratmak için cüret edelim.
Yaşasın Kadın Dayanışması Yaşasın Enternasyonal Mücadele
Avrupa Demokraatik Kadın Hareketi

Share