. tarafından

Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur

Haziran 5, 2022 de AÇIKLAMALAR, ANASAYFA . tarafından

   Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur! 

İktidarlar her dönem yönetimden hoşnutsuz olan halkların muhalefetini susturmak için devlet politikası olarak halkın öncülerini işkencelerden geçirmiş hapishanelerde tutsak etmiştir. Tutsak etmekle de yetinmemiş, pervasızca çeşitli işkence yöntemleriyle devrimci politik iradelerini teslim almak için saldırmaya da devam etmiştir.
Bizler çok iyi biliyoruz ki; her saldırı, her şiddet çözümsüzlüğün çaresizliğin eseridir. Tutsaklara saldırı muhalefete, demokrata, sosyaliste, yurtsevere, sanatçıya alternatif yaşam isteyen her kesime gözdağı vermenin aracıdır.
Yönetenler, yönetemez hale geldikçe önce hapishanelere halkın örgütlü ve ileri kesimine saldırarak muhalefeti, itiraz edenleri susturmayı hedef almışlardır. Kadına, aileye, sanata, sanatçıya, boyun eğdirmek için yasak, sansür, tehdit yetmez ise tutsaklıkla ayar verme çabası devam ediyor.
Onun için sosyalist ve Kürt halkının mücadelesini temsil eden halkın vekilleri, siyasetçiler, rehine olarak tutulmaktalar. Kadın mücadelesini bastırmak için 8 Mart’ta zıpladıkları için kadınlar tutuklandı. Sanat yasaklandı, sanatçılar tehdit edildi.
Sağlık sorunları giderek kötüleşen Aysel Tuğluk zamana yayarak sessiz ölüme mahkum edilmiş durumda. Yine kadın tutsakları kadınlık kimliği ve bedeni üzerinden itibarsızlaştırma çabaları eril egemen devlet zihniyetinin bir parçası olarak devrede.
Bir başka işkence ve izolasyon yöntemi olarak sürgün politikası.
F tipi hapishanelere geçiş ile birlikte dışarıyı susturmanın aracı olarak yeni ceza yasası ve hapishaneleri “yönetebilir” hale getirmek için daha güçlü tecrit ve disiplin cezaları uygulanmaya konuldu. İtaat etmeyen tutsaklara yönelik disiplin cezaları verilerek dışarı çıkma hakları gasp ediliyor. İçerde tutsakların iletişimini engellemek, dışardan tutsakları sahiplenen yakınlarını ekonomik olarak mağdur etmek için sürgün politikası devreye giriyor. Yıllık rutin sürgünlerin yanı sıra kimi tutsaklara yönelik daha “özel” cezalar işletiliyor. Hücre cezası, bir çok kez sürgün bunların bir parçası. Kadın tutsaklar dan Nuray Çelik Elazığ hapishanesin den Diyarbakır’a sürgün edilmesinin ardından, Edirne hapishanesin de devrimci tutsaklara yapılan saldırının ardından Özgür Çelik, Abidin Kahraman ve 18 tutsak Sincan hapishanesine sürgün edildiler. Yıldırma, iletişimi azaltarak yalnızlaştırmayı amaçlayan bu politikalara karşı halkların özgürlüğü için mücadele eden tüm tutsakların mücadelesi sahiplenilmeli.
Tarihsel deneyim ve birikimler göstermiştir ki hapishaneler devletlerin “kanayan yarası” olmaya devam edecek. Çünkü baş eğmezliğin defalarca kez ispatlandığı alandır. Ve yine deneyimler göstermiştir ki direniş ve örgütlü mücadele kazanmanın tek seçeneğidir. Faşist iktidarlar da bu deneyime sahip oldukları için saldırılarına özel yöntemlerle devam ediyorlar.
Kadınlara yönelik her cinsiyetçi söyleme,LGBTİ +yapılan her saldırıya, Gezi direnişini karalayan, değersizleştiren her operasyon, ceza ve hukuksuzluğa karşı, daha güçlü direniş, daha coşkulu kadın mücadelesi, daha sahiplenilen Onur Haftası yürüyüşleri düzenlenerek cevap olundu.
Bunun için olduğumuz her yerde tutsakların mücadelesini sahiplenelim. Sürgün ve tecrit politikalarını teşhir edelim.

Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur Umudumuzdur.
Onurumuza Umudumuza sahip çıkalım..
İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek..
Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi.

Share
. tarafından

KAPİTALİSTLERİN EMEK SÖMÜRÜSÜNE KARŞI KADINLAR GELECEĞİMİZ İÇİN GREVDE!

Haziran 13, 2022 de ANASAYFA . tarafından

12 Haziran Pazar günü Avusturya’da kadınlar; eşitsizliğe ,kadın emeğinin görünmezliğine, değersizleştirilmesine ,Patriarkaya karşı “ Kadınlar Grevde” diyerek Graz, innsburck ve Viyana’da sokaklardaydılar. Avusturya’da kadınlar eşdeğer iş için erkeklerden ortalama %16 daha az kazanıyor. Bu gerçekliğe kadınların yarı zamanlı, esnek çalışma sistemlerinde aldıkları ücretlerin daha da fazla düşmesi ve evde harcanan görünmeyen emek te eklendiğinde, Avusturya’da cinsiyete göre toplam gelir farkı %44,9’u bulmaktadır. Bu da kadınların, eşdeğer işte çalışan erkeklerden yılda 46 milyar Euro daha az kazandığını gösteriyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadın emeğinin ucuz ve yedek işgücü görülmesinin sonucu olarak, Avusturya’da kadınların 1 Ocak’tan 12 Haziran’a kadar hiçbir karşılık almadan çalışması anlamına geliyor. Bu nedenle kadınlar ilk yıl önce Viyana ve Graz’da 12 Haziran’da “Eşdeğer işe eşit ücret” şiarı ile greve çıkmışlardı. Bu yıl 12 Haziran’da Viyana ve Graz’a İnnsbruck ta eklenerek üç şehirde kadınlar greve ciktilar..

Kadınlar grev için ARNE-KARLSSON-PARK 9.cu Viyana da saat 16:00’da buluştular. Örgütleme komitesinin ortak hazırladığı açılış konuşmasının okunmasıyla start verilen mitinge, AKD ve katılımcı bir çok kurumun açıklamalarının okunmasıyla devam edildi.


Konuşmaların akabinde yapılan müzik coşkuyu arttırdı. Akabinde bir kadın “ kadının görünmeyen emeğini ve kadına yönelik şiddetì protesto eden” pandomim oyunu ile eyleme renk kattı. Saat 18:30’da kortej oluşturularak Fraun Zentrum a dogru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş boyunca yapılan konuşmalar, atılan sloganlara çevreden alkışlarla yoğun ilgi gösterildi. Saat 19:00’da Fraun Zentrum da müzik dinletisi ve Kadın mücadelesini anlatan Film gösteriminin ardindan etkinlik sona erdirildi..

Share
. tarafından

İSVİÇRE’DE KADINLAR GREVDE!!

Haziran 16, 2022 de ANASAYFA . tarafından

Eşit hak talebiyle ilk defa 14 haziran 1991 tarihinde greve giden kadınlar bu yılda 14 haziranda İsviçre’nin Bern, Zurich,Basel,Winterthur,Luzern,Cenevre,Lozan,şehirlerinde eşit işe eşit ücret, her türden cinsiyet ayrımcılığına, kadına yönelik şiddete ve ırkçılığa karşı kadınlar sokaklardaydı. Hafta içi işgünü olmasına rağmen aralarında Avrupa Demokratik Kadın Hareketi ,Yeni Kadın ,Sosyalist Kadınlar Birliği,Beritan Kadın Meclisi,Lila solitäritet,Anti faşistler,Feminist kadın örgütleri ve adını sayamadığımız bir çok göçmen kadın kurumları renkleriyle alanlarda yerini aldı.
Grevin izinli olmasına rağmen “güvenlik” adi altında bir çok noktaya polis yerleştirildiği de göze çarpıyordu, Basel şehrinde kadın grevine polisin müdahale edip dağıtmak isteminde bulunmasına karşın kadınlar direnişleriyle polislerin bu müdahalesini boşa çıkartıp alanları terk etmeyerek greve devam ettiler.. Her alanda kadınlar ortak taleplerini gerek sözlü gerekse çekilen halaylar, zılgıtlar ve sloganlarla dile getirdiler .Kadın grevi coşkulu bir şekilde son buldu.

Share