. tarafından

3.Dünya Kadın Konferansı Coşkulu Bir Şekilde Devam Ediyor

Eylül 6, 2022 de ANASAYFA . tarafından


3 -10 Eylül arasında yapılması planlanan üçüncü Dünya kadın konferansı startını verdi. 3 Eylül 2022 günü başkent Tunus’ta (Tunis) Devrim Meydanı’nda mitingle başladı. Bu meydan; 2011 Arap Baharına ev sahipliği yaptığı için Devrim Meydanı olarak tanımlanıyor.

3.Dünya Kadın Konferansının Tunus’ta yapılma nedeni de Arap Baharı’ nin yaşanmış olmasıdır. Konferans yeri toplumsal olayların aktif yaşandığı ülkeler olarak belirleniyor. Tunus Devrim meydanda konferansın startı verilmiş oldu.
Sabah saatlerinde 45 ülkeden delege ve katılımcılarla başlayan, tüm renkleriyle meydanı dolduran kadınlar kendi dilleri, pankartları,sloganları, şarkı ve dansları ile devrim meydanını mücadeleci kadınların renkleriyle doldurdular.
Çeşitli dillerde pankart ve flamaların yanı sıra el ilanları da dağıtıldı.

Yapılan mitingin ardından yürüyüşle konferans alanına gidildi.
Yürüyüş güzergahı boyunca özellikle ağırlıklı olarak sivil polislerin etrafta bulunduğu ve komitenin belirlediği görevliler üzerinden kitleyi dar bir caddeye yönlendirmek için baskı oluşturdular.
Polis baskı oluşturarak göz korkutmaya çalıştı. Özellikle Tunuslu kadınların ev sahipliği yapması gerici iktidarı rahatsız etti.
Ancak Tunuslu Kadınların öfkeli ama bir o kadar da coşkulu haykırışları güçlü bir cevap oldu.
Afrika, Avrupa, Latin Amerika ve Ortadoğu’dan renklerin yansıdığı yürüyüşte Kürdistanlı özellikle Rojavalı kadınlar oldukça dikkat çekti. Kadınların güçlü mücadele alanı olan Rojava ‘dan katılan delegeler basının yoğun ilgisini çekti. Türkiyeli ve Kürdistan’lı kadınlar
“vardık varız var olacağız!”, “ yaşasın enternasyonal dayanışma“, „ Jin Jiyan Azadi!“, „ Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa!” gibi sloganlarla yürüdüler.
Yürüyüş sırasında taşınan pankartlar renkleri ile ve yazdıkları sloganlarla oldukça farklılık gösteriyordu. Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin “Sessizlik Şiddeti Gizler” İngilizce pankartı da basının ilgi odağı oldu.
Yürüyüşün bitiş noktası aynı zamanda konferans açılışının yapıldığı tiyatro binasının önüne gelindiğinde görülmeye değer bir coşkuyla açılış salonuna geçildi.

Açılış ve Selamlama

Sahneye Ernesto Che Guavera ’nın fotoğrafı konularak Hasta Siempre Comandante Che Guavera şarkısı İle yapılan açılış yapıldı. Kadınlar dans ederek şarkıya eşlik ettiler. Açılışı Filistin ve Tunuslu kadın aktivistler yaptı.
Organizatörlüğünde yer alan Tunuslu kadın hareketi aktivistleri, konferansın
Tunus’ta yapılmasına karar verilmesinden dolayı koordinatörlere teşekkür ederek ve aynı zamanda böyle bir etkinliğin bu zor koşullarda burada yapılmasının kendilerini onurlandırdığını gururlandırdığını dile getirdiler.

Filistinli aktivist halkların yaşadığı baskı ve zulmün emperyalistler tarafından desteklendiğini, kapitalizmin bunun suçlusu olduğunu, dolayısıyla emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadelenin birlikte geliştirilip yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekti. Filistin halkının yaşadıkları ile Rojava ‘da halkın yaşadıklarının aynı olduğunu ve bu “kaderin” değiştirilmesi için emperyalizme karşı ortak mücadelelerin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.”Öfkemizi örgütleyip bunlara karşı mücadelemizi geliştirmeliyiz. Büyük toplumsal değişimlerin olması için kadının özgür olması gerekir” sözünü hatırlattıktan sonra konuşmasına son veren Filistinli kadın aktivist coşkuyla selamladı..

Monika Gärtner: ” Pekin’de BM ( Birleşmiş Milletler) yaptığı kadın konferansına katıldım. O konferansta erkekler baskın geldi ve bizim adımıza kararlar almaya çalıştılar.
Biz buna boyun eğmedik, Kadınlar kendi geleceğini kendileri ele almalı. O günden sonra kendi konferansımızı yapmaya karar verdik, diyerek Ukrayna savaşına değindi.

“Dünya’nın her yerinde enflasyon, işsizlik, kadına karşı şiddet, insan ve doğa sömürüsü, baskıyı yaşıyoruz. . Biz neden patriyarkal bir sistemin bizim hayatimizi yönetmelerine izin verelim. Biz kadınların özgürlüğünü, doğa ve insan sömürüsünün son bulmasını istiyoruz. Ve çocuklarımız sosyalizmi istiyor. Bunun için sürekli öğrenmek öğrenmek ve öğrenmemiz lazım, kendimizi ve etrafımızı değiştirmemiz için.” Diyerek konferansı selamladı.

Demokratik Kadın Hareketi Tunus: “ biz daha iyi bir dünya için savaşacağız, dayanışma için birarada olacağız. Bunun icin dünyadaki bütün kadın hareketleriyle tanışmalıyız. Farklılıklarımıza rağmen ortaklaşmalıyız. Patriyarkal sistemi, emperyalizmi devirmek icin ortak mücadele etmeliyiz. Eşitlik için birleşmeliyiz. Sosyal çelişkiler değişti dünyada, sadece isçi ve kapitalistler değil artık mesele, sadece sınıf sorunu yaşamıyoruz, fakirlik büyüdü. Biz Demokratik Kadın Hareketi Tunus olarak buradaki mücadelemiz, aynı zamanda kapitalizme ve emperyalizme karşı olan mücadelenin parçasıdır. Sessizliği bozmamız lazım.. Biz kadınlar eşitlik istiyoruz, bütün cinsler icin eşitlik, eşit işe eşit ücret istiyoruz.
Önümüzde zor bir mücadele süresi var, engelleri aşmak, zorlukları yenmek, ve ileri gitmek istiyoruz. Eşit bir dünya, sömürgeciliğe karşı, Sosyalizm icin mücadele edelim! “ Tunus Demokratik Kadın Hareketinin bu Mesajı coşkuyla karşılandı

Topraksızlar Hareketi; “kapitalizme, faşizme, patriyarkaya karşı Rosa Luxemburg şahsında ve tüm devrimciler adına devrimci mücadele etmemiz lazım. Umudumuzu büyütelim, dünya çapında büyütelim.”

Bu iki konuşmacıdan sonra söz alan kadınlar da genel olarak kadın sorununun çözümünün mücadeleden geçtiğini ve birlikte mücadelenin örgütlenmenin önemini gerekliliğini herkes tarafından kavranması gerektiğine dikkat çektiler. Öncelikle Örgütsüz olan kadın, her türlü baskıya uğrar; dolayısıyla örgütlenmeli ve erkek egemenliğinde ki kapitalist sisteme karşı mücadele etmelidir. Kadın, hayatın her alanındadır dolayısıyla hayatın her alanında yaşanan eşitsizlikleri birebir kadın yaşar. O halde kadının örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka çaresi yoktur mesajları verildi.
Günün finali yapılan konuşmaların ardından kültürel etkinlik başladı. Kadınlar özgürce dans edip
şarkı söylediler.

Atölye Çalışmaları

Atölyelere tartışmalar devam ediyor. Farklı başlıklarla yapılan atölyelerin ardından akşam saati ortak kültürel etkinlikle devam edildi. Atölye çalışmasından çıkan sonuçlar konferans bildirgesi şeklinde yayınlanarak kadın hareketlerinin ortak perspektifi olarak

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi


Share
. tarafından

Yaşasın Enternasyonal Kadın Dayanışmamız…

Eylül 14, 2022 de ANASAYFA . tarafından

Tunus’da 3. gerçekleşen Dünya Kadın Konferansına toplam 42 ülke, 93 delege ve 450 katılımcı kadınla gerçekleşti.
Dünyanın dörtbir yanından gelen kadınlarla her renkten, her dilden bayraklarımızla, pankartlarımızla 4 Eylül Pazar günü Arap baharının başladığı 14 Ocak meydanındaydık, diğer adıyla Devrim Meydanında..
Diğer gruplar gelene kadar alanda el ilanlarımızı dağıttık ve bütün grupların gelmesiyle birlikte coşkulu bir yürüyüş gerçekleşti. Bütün kadınların coşkusunu görmeye, yaşanmaya değerdi.
Binlerce kadındık..
Binlerce sınırları aşan..
Binlerce idealleri ortaklaştıran..
Binlerce özgürlük, eşitlik ve adalet hedefine yürüyen…
Öncelikle enternasyonal ruhun coşkusu yaşanmaya değerdi…
–« Jin Jiyan Azadi ! »
« Dünya Yerinden Oynar, Kadınlar Özgür Olsa »
El Pueblo Unido Jamas Sera Vensido ! (Halkların birleşik mücadelesi asla yenilmez.) »
So so Solidarité Avec les Femmes du Monde Entier »(Da- da- dayanışma bütün dünya kadınlarıyla.)
« Vive la Solidarité Internationale des Femmes »(Yaşasın Enternasyonal Kadın Dayanışması)

Fransız devrimci kadınlarının « Debout debout debout (Ayağa kalk !) »şarkısı da ayrıca anlamlıydı.. Yürüyüş bittikten sonra da tiyatro önünde Sloganlarımız devam etti…
Ardından Che Guevara (Comandante Che) şarkısı eşliğinde coşkulu bir açılış akşamı gerçekleştirdik…
5-6 Eylül de 31 atölye ile çalışmalar başladı.
5 Eylül’de biz de ADKH olarak Fransız grupla birlikte « Göçmenlik ve Küreselleşme » çalışmasını gerçekleştirdik. Özellikle Arfikalı göçmen kadınlarının anlattıkları hikayeleri, kendi ülkelerinde de bir göçmen olmaları ve göç bölgesin de yaşadıkları zolukların boyutu gösteriyor ki iç yada dış göçün sonuçları oldukça ağır yaşanıyor. Emperyalizmin küresel saldırıları arttıkça bu göçlerin daha da artarak devam edeceği ve buna karşı kadının kendi kurtuluşunun destekçisi değil öznesi olması gerektiği ve sınıfsal kurtuluşuna katılması gerektiği de anlatıldı.
Odalar da tartışılan diğer başlıklar ise ; Kadın emeğinin görünür kılınması.. Öz Savunma haktır- Kadın beyanı esastır, ispatı erkeğe aittir..Toplumsal cinsiyet eşitsizliği… Sendikalarda kadın ötgütlenmesinin zorluğu..
İşçi kadınlar.. Genç Kadınların örgütlenmesi..
Sosyalizm, kurtuluş perspektiflerimiz ve opotinizm kılıflı feminizm..
Savaş krizi, gıda krizi, işgal, göç ve ekoloji..
Tabandan köylü kadınların durumu..
Rojova kadın devrimi..gibi konular tartışıldı ve oldukça kıymetli deneyimler sunuldu.
Konferans da her gün kültür akşamları da gerçekleşti..Her kıtadan kadınların şarkıları dansları sahnede yerini aldı..Filistinli sanatçının uzun süredir Fransa’da tutsak olan devrimci George Abdallah üzerine konuşması salondakilerin « Politik Tutsaklara ÖZGÜRLÜK « sloganıyla karşılık buldu.
Bu arada ev sahipliği yapan Tunuslu emekçileri de geçmemek gerekir.
Bir öğlen yemeğinde yöresel Tunus grubunun şarkısı çok anlamlıydı.
7-10 Eylül’ de ise konferansın genel kurul çalışması devam etti.
7 Eylül de önce delegeler söz alarak ülke raporlarını sundular, ardından katılımcılar söz hakkı aldı ve ülkelerine dair konuştular. Kısa özetlersek ;

Meksika: “ şiddet aile içinde başladı biz Marks’ın teorisine inanıyoruz. Öz savunma devrimle olacak. Mao’nun dediği gibi kadınlar göğün yarısıdır. Meksika’da günde 10 kadın öldürülüyor. Yıllarca öğrenci komitesinde erkek yoldaşlarla tartıştık ve erkek yoldaşların saygısını kazandık. Emperyalizm her yerde bizi takip ediyor. Takibe karşı mücadele geliştirmeliyiz. »
Almanya: “ Almanya’da Taciz yada tecavüze uğrayanlara 24 saat içinde hastanelere gidin deniliyor. Bu tek başına bir çözüm değil.Genç kadınların çok problemi var. Tunus’da gördük 2010 da, öncün yoksa isyanlar yeterli başarıya erişmiyor. Temizlikte %70 kadınlar çalışıyor ve dünyadaki tüm temizlikçilerle çalışmak istiyoruz. »
Afrika : size Afrika kadın konferansını tanıtayım, dünya kadın konferansından ortaya çıktı Tongo’da 2010 yılında gerçekleşti. 2017’de ikincisi 2018’de 3. Afrika kadın Konferansı gerçekleşti. Almanya’dan iki kadın katıldı. Hindistan’da yapılan teorik seminere katıldık.
Güney Afrika: Apartheid sistemi hakim. Biz erkeklerle el ele mücadele etmeliyiz. Bizi biz kurtarabiliriz. Ölen kadınların mücadelesini sürdürmemiz gerek.
Kamerun : kaldığımız ülkede (Almanya) haklarımız var, ama geldiğimiz ülkede haklarımız yok. Anglofon insanları dışlanıyor, hapiste doğan çocuklar var. Neden hapiste olduğunu bilmeyenler var. Hapis değil toplama kampı. Birçok insan kaybediliyor. Anneler çocuklarıyla işe gitmek zorunda kalıyorlar. Göçmenlikte kadınlar çoğaldı. Çok tecavüz var orda. Kadın pazarı var. Ailenin parası yoksa genç kızlarını pazarda satıyorlar. Sadece yaşamak için savaşıyorlar. Bilmediğimiz savaşlar var dünyada.
Polonya : değişim için mücadele ediyorum Ocak 2021’den itibaren kürtaj yapılmıyor yasak. Bir arkadaşım var ikiz doğurdu kafası yapışıktı kadın ne yapacağını bilemediği için intihar etti. Neden başkaları bizim bedenimiz hakkında karar veriyor. Biz bugün birlikte güçlüyüz.
İsviçre : « İsviçre Haidi ülkesi. Çikolata ülkesi. Ama çok sorun var. Emeklilik gibi, çocuk sorunu gibi. Evet grevler vardı. Ama önceden kadınlar greve daha güçlü katılıyordu. Ev içi şiddette İsviçre’ de de erkekler çok ceza almıyor. Genç Kadınlara ulaşmalıyız.Perspektife ihtiyacımız var. »
Yeni Kadı Dünyası : İşçi kadınları da örgütlemeliyiz. İşçi kadroları az.
Ortadoğu : “ Ortadoğu ve Afrika’da 40’a yakın örgüt var. Yüzlerce kadın bu oluşum içinde. Kadın Komisyonu uluslararası komisyona ulaşmış düzeyde.

İspanya : » Pandemi sürecinde biz Kadınlar hayatı idame ettirdik. Biz temizlikçi kadınlar güçlüyüz. Biz tabandan kadınlar olarak örgütlenmeliyiz. »
Eritre : kadınlar erkekler gibi savaşa gittiler. Kadın sünneti ve çocuk evliliğinde başarılar elde ettik. Sünnet gizlice yapılıyor. Pratik yeraltına geçti. kadınlar doktora gidemedi ve öldü. Özgürlük diyoruz.
Gaban (Afrik) : sorunlar aynı, Tunus Afrika’dır. Artık siz buradasınız kendimizi güvende hissediyoruz. Bir su nehir gördüğünüzde orada bir hareketlilik yoksa, durgunsa içinde ne olduğunu bilemezsiniz. Afrika’yı ön plana almalısınız.
Tunus : Karl Marks’ın sözü gibi bir ülkenin durumunu merak ediyorsanız kadınların durumuna bakmalısınız. Kadınlar vücutlarına, güzelliklerine göre seçiliyorlar, yeteneklerine göre değil. Aile içinde baba tarafından çok şiddet var, kararlara kadınlar dahil edilmiyor. Tunus’da da silahlara karşı mücadele ediyoruz. Komünist Partisi kadınları desteklemeye çalışıyor..
Peru : Uzak olan ve çok çeken bir ülkeden geliyorum. Sorun erkeklerden kaynaklanmıyor, sistemi değiştirmemiz gerekiyor.
Zimbabve : Bazı kız çocukları anneleri tarafından pazara bırakılıyorlar. Çünkü çok çocukları var ve bakamıyorlar. Bizi destekleyecek kadınlara ihtiyacımız var.
Etopya : Tecavüz olayları çok oluyor. Çocuklar çok ölüyor. Bunu konuşmak zor ama, konuşmak zorundayım. Etnik bir mücadele var. Kadın katliamları var. Savaşta kadınlar daha çok sorun yaşıyor. Savaşın bitmesi için çağrıyı desteklersek iyi olur.
Filistin : Filistinli kadınlar sömürgecilik yaşıyorlar emperyalizme karşı mücadele etmek istiyorsanız Filistin’e bakınız, bütün sömürgeciler Filistin’e giriyor, ama ben kendi ülkeme gidemiyorum. Yoksulluk kadındır.
Batı Sahra : Örgütçülere teşekkür ediyorum. Batı Sahra İspanya tarafından sömürülüyor. Ulusal eylem planı oluşturmalıyız. Bir kız vardı 7 yaşında şarkı söyle dediler devrimci şarkı söyledi ve kızı dövdüler. Tabii ki umudumuz var. Ben de bu işkenceye karşı savaşmak istiyorum.
Afganistan : Miran’ın sözü : Afgan kadınlar aslan gibiler, bir eyleme geçtilermi kimse onlara engel olamaz. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını istiyoruz. Afgan ve İranda kadınları kapatıyorlar buna karşı mücadele ediyoruz.
Leyla Ezidi : Bizim orda kadınlar 2014 yılında bir katliam yaşadı. Devlete erkeklere hiç güvenimiz kalmadı. Devletlere, hükümetlere karşı baskı oluşturun. Biz sadece kadınlara güveniyoruz.

Koordinatörler küçük bir bilgilendirme de yaptılar kurul sonunda : Konferansın en yaşlısı 74 yaşında İranlı bir kadın, en genci 21 yaşın da Almanya’dan ortalama yaş 35 şeklinde gözlemlendi.
Konferansın son gününde bazı değişimler ve eklemekerle birlikte sonuç bildirgesi onaylandı. Kadın kurumlarının önergeleri asıldı ve delegelerin imzası toplandı. Bizim önergemizde delege çoğunluğu tarafından imzalanarak kabul edildi.
Bizler açısından da konferansın kendisi bir paylaşım alanıydı..Sorunlarımızı, yaşadıklarımızı, çözüm alternatiflerimizi paylaşmanın alanıydı. Her çalışma atölyesinde bizlerin hikayesi dile geldi. Deneyimlerimizi, kimi yerde de acılarımızı, sevinçlerimizi ve birarada olmanın mutluluğunu da paylaştık.
Ve yine gördük ki « Kadınlar Birlikte Güçlüyüz « sözü yaşamı omuzlayan ama kendi yaşamında söz sahibi olamayan kadınlar için can alıcı bir yerde duruyor. Tam da bu noktada yine diyoruz ki en çok kadınların Enternasyonal çalışmaya, enternasyonal mücadeleye ihtiyacı var. Ve en çok kadınlar hakediyor Enternasyonal ruhu Enternasyonal coşkuyu…
Selam olsun Tunus’da Dünya Kadınlarını buluşturan UMUDA !!!

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi

.

Share
. tarafından

AND OLSUN Kİ, SAÇLARIMIZDA ÖZGÜRLÜĞÜ DALGALANDIRACAĞIZ !

Eylül 20, 2022 de ANASAYFA . tarafından


Asırlardır yaşamı omuzlayandı kadın..
Acılarını, sevinçlerini, özlemlerini ve umutlarını asırlar boyu taşıdı…
Emek deryasında en önde gidendi..
Yaratan, değiştiren, dönüştüren ve her koşulda, her zaman hayatın döngüsünü en ağır bedeller ödeyerek ileri taşıyan oldu hep…
Ama aynı zamanda yarattığına yabancılaşan, yarattığından uzaklaşan da oldu..
Ne yazık ki yaşamı yaratanlar kendi yaşamında söz sahibi olamadılar.
Çünkü güçlerinin farkında değillerdi, yarattıklarının farkında değil..
Onlar durunca hayat dururdu, ama farkında değillerdi..
Fakat hayat hep böyle devam edemezdi.
Emeğinin farkında olan kadın kendinin de farkında olmaya başladı..
Ve o günden beri, en büyük çabası; “kendi olma çabası” oldu kadının..
“Hayır!”ları arttıkça, sorguladıkça,karşı çıktıkça şiddete uğradı..
Ve artık “Hayır!!” bir uyanış, bütün kötülüklere, her türlü ötekileştirmeye bir karşı koyuş oldu.
Sömürüye, baskıya, zulme hayır.. Eşitsizliğe, adaletsizliğe hayır..Dedi kadın.
Kişiliksizleştiemeye, kimliksizleştirmeye hayır..Dedi kadın.
Bedenimiz, seçimlerimiz, irademiz bize aittir.
Geleneklerinizle, adetlerinizle, bağnaz kokuşmuş inançlarınızla bizi esir alamazsınız.
Öfkemizi kuşandık, isyanımız yıllardır sokaklarda..Hayır !! dedik bir kez..
“Bedelini ödediğimiz bu hayatın akışına da yön vereceğiz.
Her kaybımız isyandır şimdi..
Bütün renklerimizle bütün emeklerimizle hayatı yeniden var edeceğiz.
Mahsa AMİNİ isyanımızdır.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi.

Share
. tarafından

Kadınlar Susmayacak!

Eylül 26, 2022 de ANASAYFA . tarafından


Günlerdir kadınlar başta olmak üzere binlerce insan iranda gerici faşist Molla rejiminin polisleri tarafından dövüle dövüle Katledilen 22 yaşındaki Mahsa Amini için sokaklara döküldü.Isyan sadece olayın yaşandığı bölgeyle sınırlı kalmayıp doğu Kürtisdanın da bir cok kentine sıçradı.Bu isyanda birçoğu kadın olmak üzere
60 kişi Faşist mola rejimi tarafından yaşamını yitirdi.
Avrupanın bir çok ülkesindeki kadınlarda Mahsa Amini için içindeki öfke ve isyani sokaklara taşıdı,
24 Ekim’de isviçrenin Zürich şehrinde’de Avrupa Demokratik Kadın Hareketinin’de içinde bulunduğu, Iran Kadın kurumları,Kürt Kadın Hareketleri(YSK-S) Yeni Kadın,SKP,Lila Solidarität,Mor-Kızıl Kolektif, Isviçreli yerli kadın kurumları ve adını sayamadığımız birçok kadın kurumu yerini alırken,kadın kurumları yanı sıra gençlik kurumlarından SYM,YDG, göçmen kurumlardan IDHF, ATIK,IDIF,TIK,ITIF,bir çok kurum dahil binlerce insan isyanını ve öfkesini sokağa taşıdıar.Eylemin başladığı alanda kadınlar saçını keserek eyleme destek verirken sık sık Faşist mola rejimi defol,jin jiyan,azadi, sıloganlari atılarak yürüyüşe geçildi,yürüyüş büyük bir çoşkuyla sürerken bir çok noktada polis olduğuda dikat çekiyordu.Helvetia platzda başlayan yürüyüş tekrar Helvetia platzda bir çok kurum kuruluşun konuşmalarıyla ve sloganlarıyla son buldu.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi

Share
. tarafından

Kadınların İsyanı Her Yerde !!

Eylül 28, 2022 de ANASAYFA . tarafından



İranda 22 yaşındaki.
MAHSA AMİNİ işkenceyle katledilen İslam kurallarına uygun baş örtüsü takmadığı gerekçesiyle.
Ahlak polisleri tarafından katledilmesinin ardından.
İranda başta Kadınların direnişiyle hemen hemen her ülkede kadın kurumların çağrısıyla bugün de.
Viyana MENSCHENRECHTE
Eylem binlerce
Kadınların katılımıyla gerçekleşen yürüyüşte İranda,ki gerici Molla rejiminin baskıcı katlayımcı yüzü konuşmalarla, solaganlarla,zılgıtlarla teşhir edildi. özelikle kadınları otakratik Molla rejimine karşı iranda ayağa kalkan alkışlarla Selamlandı.
Avrupa demokratik kadın hareketi

Share
. tarafından

Bizim Bedenimiz, Bizim Seçimimiz Erkek Egemenliğine Ve Kapitalizme Karşı Mücadeleye!

Eylül 28, 2022 de ANASAYFA . tarafından


Dünya genelinde her yıl yaklaşık 39.000 kadın tıbbi olarak yapılmayan kürtajlar nedeniyle hayatını kaybetmektedir – ve bu sadece bildirilen vakalardır. Ölümlerin yüzde 60’ından fazlası Afrika’da, yaklaşık yüzde 30’u ise Asya’da gerçekleşiyor. Kadınlar ölüyor çünkü yaşama hakları, kadının bedeni olmadan hayatta kalması mümkün olmayan bir hücre yığını kadar değerli değil.

Tarih, bu ataerkil ve kadın düşmanı uygulamaya karşı verilen acı bir mücadeleye tanıklık etmektedir. Ataerkil toplumun bu özelliği günümüzde de açıkça görülmektedir – en azından Amerika Birleşik Devletleri’nde kürtaj hakları konusunda yaşanan dramatik gelişmelerin gösterdiği gibi. Haklarımız basitçe verilmiş değil, dünyanın dört bir yanında ve tarih boyunca kız kardeşlerimizin kazanımları için şiddetle mücadele edilmiştir.

Katolik ve muhafazakâr Arjantin’de 30 yıl süren çetin bir mücadelenin ardından kadın hareketi, kürtajı gebeliğin 14. haftasına kadar yasallaştıran mücadelelerinde başarılı oldu. Orada binlerce kadın güvenli olmayan bir şekilde yapılan kürtajlar sonucunda hayatını kaybetti. Mevcut durum, kadınların 2019’dan bu yana yasal kürtaj yaptırabildiği İrlanda’da da benzerdir – bu ülke tarihinde bir dönüm noktasıdır. Ancak Polonya’daki durum, bu kazanımların değişmez olmadığını gösteriyor. Polonyalı kilise temsilcileri ve militan kürtaj karşıtı aktivistlerle dostluk kuran sağcı muhafazakâr ve faşist iktidar partisi PiS yönetiminde, kadınların yasal olarak kürtaj yaptırma hakkı engelleniyor. Almanya’da ceza kanununun 218. maddesi hala yürürlüktedir. Dolayısıyla kürtaj burada da yasadışı kabul edilmektedir. Danışmanlık yönetmeliği ve diğer belirli koşullar (örneğin ilk 12 hafta içinde) sayesinde Almanya’da kürtaj “cezasız” olarak sınıflandırılmaktadır.

Ayrıca, Almanya’da Fulda gibi tıbbi muayenehanelerin kürtaj yapmadığı ve kadınların uygun tıbbi bakım alabilmek için 100 kilometreye kadar yol kat etmek zorunda kaldığı bölgeler de bulunmaktadır. Her zaman karşılanmayan tıbbi masraflara ek olarak, bu durum herkesin karşılayamayacağı diğer yüksek maliyetlerle sonuçlanmaktadır.

Tüm bu vakalar kürtaj imkanının aynı zamanda bir sınıf meselesi olduğunu göstermektedir: Varlıklı kadınlar, maliyet faktörünü göz önünde bulundurarak, uygun mevzuata sahip ülkelerde kürtaj yaptırabilirken, yoksul kadınlar genellikle bu seçenekten mahrum bırakılmaktadır. Liberal partilerin §219 sayılı “reklam yasağının” kaldırılmasına yönelik hevesleri bu durumu değiştirmemektedir. Çünkü mesele öncelikle sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesidir ki bu da yıllardır sağlık sistemimize girmeye devam etmektedir. Buna ek olarak, FDP’ye göre danışmanlık hizmetleri genişletilecektir – ancak bu kürtajlara daha kolay erişim anlamına gelmemekte, aksine kadının seçiminin daha da daraltılması ve en aza indirilmesi anlamına gelmektedir. Sağlık ve tıbbın ticarileştirilmesine açıkça karşıyız ve biz kadınları saldırgan bir şekilde radikalleştirmeye ve sermaye yararına ataerkil çıkarlara tabi kılmaya çalışan liberal “feminizme” karşı çıkıyoruz. Bunun yerine, kapitalist patriyarkanın baskısını protesto eden ve bu süreçte özgürlüklerini ve hatta hayatlarını riske atmak zorunda kalan kadınlarla birlikte mücadele ediyoruz. Bedenlerimiz üzerinde kendi kaderimizi tayin etme hakkı, güvenli tıbbi bakım ve ataerkil sınıf çıkarlarına son verilmesini talep ediyoruz!

Bizim bedenimiz, bizim seçimimiz – erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı mücadeleye!
Güvenli Kürtaj Günü #SafeAbortionDay #SafeAbortionDay2022

1990 yılında Latin Amerika ve Karayipler’den aktivistler kürtajın suç olmaktan çıkarılması için mücadele etmek üzere „Campaña 28 Septiembre“ ya da başka adıyla „Güvenli Kürtaj Günü“ çağrısında bulundu. Birlikte kadınların ezilmesine ve bedenlerimizin suç sayılmasına karşı duruyoruz!
Öfkemizi sokaklara taşıyalım

Avrupa Kadın Dayanışması

Share
. tarafından

“Keseriz Kara Saçlarımızı”

Eylül 28, 2022 de ANASAYFA . tarafından

Uzaktı dön yakındı dön çevreydi dön
Yasaktı yasaydı töreydi dön
İçinde dışında yanında değilim
İçim ayıp dışım geçim sol yanım sevgi
Bu nasıl yaşamaydı dön.
Kestim kara saçlarımı -n’olacak şimdi

Bir şeycik olmadı deneyin lütfen
Aydınlığım deliyim rüzgarlıyım
Günaydın kaysıyı sallayan yele
Kurtulan dirilen kişiye günaydın.

Günlerdir kadınlar önde olmak üzere binlerce insan bir vahşete karşı ayakta. Mahsa Amini. İran’da gerici faşit molla rejiminin ahlak polisi’ denilen zebanilerce 22 yaşındaki Kürt kadını dövüle dövüle katledildi. Sırf başörtüsünden saçının telleri gözüküyor diye. İran’da zorbalığın sömürünün özgürlük yoksunluğunun cenderesine öfke dolu binler için bardak bu “Son damla“ ile fazlasıyla taştı.

Gerici molla rejiminin özellikle kadınlar için ördüğü duvarlar yıkıldıkça o canavar sureti daha da çıplaklaştı. Kadınlar başta ve en önde olmak üzere 60’ya yakın kişi öldürüldü. Halk ise; silahlara, çocuklarda dahil gözaltılara, ölümlere rağmen sokakları inatçı bir biçimde terk etmiyor.

Özgürlük çığlığı başörtülerin yakılmasında somutlanıyor. Polislerin cezalandırılmasında, karakolların ateşe verilmesinde somutlanıyor. Mahsa Amini için halk, “diktatöre ölüm”, “kız kardeşimi öldürenleri öldüreceğim” diyor.

Tam da bu aşamada enternasyonal dayanışmanın, direniş çığlığını tüm dünyaya yaymanın önemi bir kez daha önem yakıcılaşıyor.

“Bu son mesaj, hedef rejimin kendisi!”

Sınırlı bir toplumsal kesimin ya da sadece kadınların direnişi olmaktan çıkan direniş, genel grev çağrısına uyulması, genel grevin sokak direnişiyle birleşmesi olarak sürdü, sürüyor. Tahran ve Doğu Kürdistan illeri başta olmak üzere birçok kentte halk “Bu son mesaj, hedef rejimin kendisi!” sloganlarını yükseltmeye devam ediyor.

Zira; İran gerici molla rejiminde somutlanan ekonomik, siyasal, özgürlük yoksunluğu sorunlarında; kadın özgürlük sorunu her dönem en kilit sorunlardan birine dönüşmüştür. Faşist İran rejimi kadın karşıtlığını ve katliamlarını sistematik bir şekilde yaymaktadır. Kadınların katledilmesi, kadınlara işkence edilmesi İran rejiminin günlük faaliyetlerine dönüşmüştür. Tam da bu yüzden dünyanın diğer coğrafyalarında olduğu gibi, kadın özgürlüğü demokrasi ve özgürlük devriminin ana gündemine dönüşmüştür. Halk, bu özgürlüğü büyük bedeller uğruna elde etmek için bu kez daha kararlıdır, inatçıdır.

Kadınlar kara saçlarını kese kese yine en önde ve yine direniş ruhunun harmanlayıcısıdır.

Avrupa Kadın Dayanışması olarak; İran’da yanan isyan ateşine Avrupa’dan ses olmaya, direnişe omuz vermeye devam etmeye çağırıyoruz.

Mahsa Amini’yi kadın özgürlük mücadelesi kavgamızda yaşatacağız
Jin Jiyan Azadi

Avrupa Kadın Dayanışması

Share
. tarafından

Kadınlar, “Benim Bedenim Benim Kararım” dedi.

Eylül 29, 2022 de ANASAYFA . tarafından



28/09/2022 Tarihinde Fransanın Mulhouse şehrinde Avrupa Demokratik Kadın Hareketinin de katılımıyla ortak komitemiz olan Colectif Féministe 68 le birlikte Aleviler,Kürt kadınları,planın Familiale ve başka kurumlarında destek vermesiyle bilikte bir araya gelen kitlenin verdikleri mesajlar ve solganlar anlamlıydı Özellikle son dönemlerde baş örtüsünü Islam’in kurallarına aykırı taktığı icin polis tarafından işkence yapılarak öldürülen Mahsa Amani’nin ölümünden sonra Iran’da Kadınların öncülük ettigi direnişin sesini Avrupa’dan da destek olma çağrıları yükselmeye devam ediyor.Üyelerimizin katkısıyla yaptıgımız ortak calışma sonucu gündemde olan iran kadınlarının direnişi ve Kürtaj yasaklarına karşı atılan Fransızca sloganlar Eşliğinde görkemli ve olumlu geçti.Alevi kadınların koreografi gösterisi ve Kürtçe parçalarında yer aldığı etkinligimiz Jin jiyan Azadi solganıyla yükselen zılgıtlar eşliginde ortak sloganımız olan Benim bedenim,benim zevkim ve benim kararım sloganları eşliğinde son buldu.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi

Share
. tarafından

Jina Mahsa Amini’nin Katledilmesine Karşı Innsbruck da Eylem Yapıldı!

Eylül 29, 2022 de ANASAYFA . tarafından


İran’da Jîna Mahsa Amini’nin ahlak polisi tarafından başörtüsünü yanlış taktığı gerekçesiyle gözaltına alındı ve yapılan işkence sonucu hastanede yaşamını yitirdi. Kürt kentlerinde başlayan protestolar diğer şehirlere ordanda başka ülkelere yayıldı.
yapılan konuşmalarda İran gerici molla rejimi protesto edildi ve rejimin lgbtq+ karşı sert tutumu idam cezaları dile getirildi. Masha Amini’nin öldürülmesine tepkilerin çığ gibi büyüdüğü söylendi. ADHF ve ADKH, üyelerinin de katıldığı mitingde
İran rejiminin gericiliği
Jin Jiyan Azadi ,Kadın isyan özgürlük sloganları atılarak devam eden etkinlik kurumların ve katılımcıların yaptığı konuşmalarla son buldu.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi


Share