. tarafından

Öz kızı ile 6 ay ilişki

Aralık 13, 2014 de ANASAYFA . tarafından

İngiltere’nin South Yorkshire bölgesinde 41 yaşındaki bir adam 13 yaşındaki öz kızı ile 6 ay boyunca düzenli olarak cinsel ilişkiye girdiği gerekçesi ile 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Kimliği basına açıklanmayan kızın biyolojik babasının kimliğini Facebook sayesinde 13 yaşındayken öğrendiği ve adamla iletişime geçip sık sık görüşmeye başladığı belirtildi.

Kız çocuğunun bir süre sonra annesinin de izni ile adamın evine taşındığı ve onunla birlikte yaşamaya başladığı açıklandı.

Sheffield Kraliyet Mahkemesi’nde konuyla iglili görülen davada adamın kız arkadaşından ayrıldıktan sonra geceleri kızının yatağına gitmeye başladığı ve çocuğun “Babasına karşı koymak istemediği için adamın cinsel tacizlerine boyun eğdiği” belirtildi.

Altı ay boyunca iki günde bir babasıyla cinsel ilişkiye girdikten sonra evi terk edecek gücü kendisinde bulunan kız çocuğunun yaşadıklarını bir sosyal yardım görevlisine anlattığı ve adamın bu sayede tutuklandığı belirtildi.

Kızının kimliğinin korunması amacıyla ismi basına açıklanmayan baba mahkemede taciz ve tecavüz suçlamalarını kabul etti.

Kaynak: Biimagesrce BORA / LONDRA

13 Aralık 2014

 

Share
. tarafından

MLKP Savaşçısı Sibel Bulut Şehit Düştü

Aralık 15, 2014 de ANASAYFA . tarafından

MLKP savaşçısı Sibel Bulut şehit düştü2014-12-15-21-56-06-1804525544

MLKP savaşçısı Eylem Deniz kod isimli Sibel Bulut 12 Aralık’ta Kobanê’nin Güney cephesinde şehit düştü

HABER MERKEZİ (14.12.2014)-  Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Sarya Özgür/Eylem Deniz kod isimli savaşçısı Sibel Bulut’un IŞİD’e karşı verilen Kobanê savunmasında12 Aralık’ta Güney cephesinde şehit düştüğünü açıkladı.

MLKP konuyla ilgili yaptığı açıklamada 16 Ekim 2014’ten beri Kobanê cephesinde bulunan Bulut’un bir eylem sırasında ölümsüzleştiğini belirterek “Sarya yoldaşa ve tüm şehitlerimize layık olarak, devrim yangınını bölgemizin ve dünyanın dört bir yanına taşımak onur görevimiz ve sözümüzdür. Ne pahasına olursa olsun bu sözü tutacağız. Başta komünist kadınlar olmak üzere, özgürlükten ve onurdan yana olan tüm kadınları Sarya yoldaşın çağrısına yanıt vererek, Kobanênin zafer yürüyüşüne katılmaya çağırıyoruz.Halklarımızın ve ailesinin başı sağ olsun…Kobanê direnişinin zaferi ve Rojava devrimi için direnenlere selam olsun. Paramaz Kızılbaşlara, Arin Mirxanlara, Sarya Özgürlere şan olsun!” ifadelerine yer verdi.

“Rojava’dayız gitmiyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Gerekirse şehit de düşeriz”

1986 Dersim doğumlu olduğu belirtilen Bulut geçtiğimiz aylarda ETHA’ya verdiği röportajda “Rojava’dayız gitmiyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Gerekirse şehit de düşeriz” demişti. Bulut aynı zamanda  Kobanê’nin düşmesini bekleyen Erdoğan’ın  “Kobane ha düştü ha düşecek”  sözlerine karşı “Kobane düştü diyenlerin hayalleri suya düştü burada. Bunu beklemesinler. Onların emperyalist politikaları bizim irademize çarpmış durumda ve ilerleyemiyorlar. Bunu istedikleri kadar kabul etmesinler, IŞİD çetesini istedikleri kadar desteklesinler ama geçiş yok. Buna izin vermeyeceğiz. Bu konuda kararlıyız.” İfadelerini kullanmıştı.

Öte yandan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Bulut için İstanbul’da Kadıköy Halitağa Caddesi üzerinde bulunan HDP binası önünde, Ankara’daysa Yüksel Caddesi’nde taziye çadırı açacağını duyurarak tüm duyarlı kamuoyunu taziye çadırlarına destek olmaya çağırdı.

Kaynak: Halkın Günlüğü

Share
. tarafından

Solingen’de Kadına Yönelik Şiddet Konulu Etkinlik

Aralık 18, 2014 de ANASAYFA . tarafından

IMG_1302

Solingen Türk Halk Derneğinde ADKH tarafından geçtiğimiz pazar günü (14 Aralık) gerçekleştirilen panelde Dünya, Türkiye ve Almanya da “Kadına yönelik şiddetin farklı biçimleri” konusu ele alındı.

50%’si nin erkek katılılımı olan panele, panel öncesi ADKH temsilcisine “şimdi bizi (erkekleri) düşman ilan edeceksiniz değil mi?“ sorusuna yanıt panel arasında verildi.

ADKH erkek egemen zihniyete, sistem tarafından yaratılmış olan kadın ve erkek rollerine, din, töre ve geleneksel anlayışlara karşı mücadele verilmesi gerektiğinin vurgusunu yaptı.

Kapitalist sistemin Kadını (insanı) sömürüp bir meta olarak kâr hırsı yüzünden kullandığı bu sistemin kadına yönelik şiddet biçimleri  power point üzerinden gösterilerek açığa çıkarıldı/ teşhir edildi.

Şiddetin sadece dayak atmak olmadığı fiziksel şiddetin yanı sıra, psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet biçimleride ayrıntılarıyla anlatıldı.

Stalking, Mobbing, Namus/Töre cinyatlerine ve seks köleliğine ayrıca yer verildi. Türkiye de son 7 yıl da 1400% kadına yönelik şiddetin artmış olması ise katılımcıları bir hayli şaşırtı.

Töre cinayetleri ise sadece doğu da değil Avrupa’ nın bir çok ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da gerçekleştiği resmi rakamlarla açıklandı.

Temsilcimizin karşısında Anne ve Babaların oturması başka önemli bir konuya değinmesine yol açtı. Tüm uygulanan şiddetin aynı ağır ve acımasız boyutları Türkiye gibi ülkelerde LGBTI bireylerine de uygulandığı, onların cinsel yönelimleri nedeniyle, istediklerini sevmeği seçtikleri sebebiyle katledildiklerinin vurgusunu yaparken, “çocuklarınız eş cinsel ise onlar gayet normal, sağlıklı ve bir o kadar değerlidirler. Küçük çocukların sünnet edilmiş fotolarına demin bakamayıp, bugün bu sunumda dile getirilen şiddet biçimlerini lanetlerken, bir insanın da kim olmak istediği, kimi seveceği özgürlüğünü de tanıması gereken yine sizler olmalısınız”! diye velilere seslendi.

IMG_1295 IMG_1305 IMG_1306 IMG_1293

Kısa bir moladan sonra katılımcılar ile forum şeklinde tartışıldı, sorular yanıtlandı. Bu verimli tartışmalar içinde göze çarpan ise, kadının kadına olan şiddeti oldu. Nedenleri yine sistemin teşhiri ile açıklanabilindi.

Panelin ve sonra ki forum tartışmasının ardından tüm katılımcılarında yer aldığı workshop ile devam edildi. İkiye ayrılan grup (kadın-erkek) tiyatral yöntemlerden pandomim ve heykel ile şiddeti anlatan gösterilerini birbirilerine sergileyerek “Kadına yönelik şiddetin farklı biçimleri anlatılarak panel  sonlandırıldı.

Share
. tarafından

“Dilan çok güzeldi, bir adama verileceğini bildiği için kendini öldürdü”

Ocak 5, 2015 de ANASAYFA . tarafından

205074_a_girl_in_khakhe_camp_who_was_a_victim_of_islamic_state_abuse854-214x190

Bu sözler IŞİD vahşetinin kısa bir özeti aslında: “Bir gün bize dans kostümlerine benzeyen kıyafetler verdiler. Banyo yapıp bunları giymemizi söylediler. Dilan banyoda kendini öldürdü. Bileklerini kesip kendini astı. Dilan çok güzeldi ve sanırım bir adama verileceğini bildiği için kendini öldürdü.”

Uluslararası Af Örgütü, dün “Cehennemden kaçış – Irak’ta İslam Devleti esaretinde işkence, cinsel kölelik” adlı bir rapor yayınladı. IŞİD’in Ezidilere yönelik uyguladığı vahşeti gözler önüne seren raporda, IŞİD militanlarına ya da onların destekçikerine “satılan” ya da “hediye” olarak verilen, onlarla zorla evlendirilen yüzlerce Ezidi kadın ve kız çocuğunun yaşadıklarına yer verildi.

 

‘TECAVÜZ SİLAH OLARAK KULLANILIYOR’

Kuzey Irak’ta eskiden esir tutulan 40’tan fazla kişiyle görüşen Uluslararası Af Örgütü Kıdemli Kriz Danışmanı Donatella Rovera, “Yüzlerce Ezidi kadın ve kız çocuğunun hayatı, İslam Devleti esaretinde yaşadıkları cinsel şiddet ve cinsel köleliğin dehşeti yüzünden paramparça oldu. Cinsel köle olarak tutulanların çoğu çocuk; 14-15 ve hatta daha genç yaştaki kız çocukları. İslam Devleti savaşçıları savaş suçuna ve insanlığa karşı suça varacak şekilde, tecavüzü saldırılarında silah olarak kullanıyor” diye konuştu.

19 YAŞINDAKİ DİLAN…

IŞİD’in vahşetine maruz kalan kadın ve çocukların kendilerini öldürme noktasına geldiğinin belirtilirken, 19 yaşındaki Dilan’ın ağabeyi Uluslararası Af Örgütü’ne, kız kardeşinin Musul’da esir tutulduğu sırada tecavüze uğrama korkusu ile intihar ettiğini anlattı. Dilan ve aralarında 10 ve 12 yaşında iki kız çocuğunun da olduğu diğer 20 kız çocuğu ile aynı odada tutulan kızlardan biri Uluslararası Af Örgütü’ne yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bir gün bize dans kostümlerine benzeyen kıyafetler verdiler. Banyo yapıp bunları giymemizi söylediler. Dilan banyoda kendini öldürdü. Bileklerini kesip kendini astı. Dilan çok güzeldi ve sanırım bir adama verileceğini bildiği için kendini  öldürdü.” Bunları anlatan kız daha sonra kaçmayı başaranların arasındaydı.

EŞARPLA BOĞMAYA ÇALIŞTILAR

IŞİD tarafından esir tutulanlardan biri olan 27 yaşındaki Vafa, Uluslararası Af Örgütü’ne kendisinin ve kız kardeşinin, kendilerini esir tutan kişi tarafından zorla evlendirilmekle tehdit edildiğini anlattı. İki kız ertesi gece kendilerini öldürmeye kalkmış. Kendilerini eşarpla boğmaya çalışmışlar ama aynı odada kalan diğer iki kız uyanıp onları durdurmuş. Vafa o geceyi şöyle anlattı: “Eşarpları boynumuzun etrafına doladık ve karşılıklı olarak çekebildiğimiz kadar çektik, sonra ben bayıldım… Birkaç gün konuşamadım.”

AİLEME NE OLACAK?

Sincar Dağı yakınında bir köyden olan 16 yaşındaki Randa, birçok akrabası ile birlikte kaçırıldı. Bunların arasında karnı burnunda annesi de bulunuyordu. Randa kendisinden iki kat daha yaşlı olan ve kendisine tecavüz eden bir adama “satıldı” ya da “hediye” olarak verildi. Çektiği çileyi Uluslararası Af Örgütü’ne şöyle anlattı: “Bana ve aileme yaptıkları çok acı vericiydi. Daesh hayatlarımızı mahvetti… Aileme ne olacak? Onları bir daha görebilecek miyim bilmiyorum.”

HAYATTA KALANLARIN DURUMU

Raporda hayatta kalan Ezidi kadınlarının durumuna da dikkat çekilirken, Kriz Danışmanı Donatella Rovera, “Cinsel saldırıdan kurtulanlara tıbbi ve diğer açılardan destek sağlayan Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Birleşmiş Milletler ve insani yardım örgütleri çabalarını artırmalı. Hızlı ve proaktif bir şekilde kendilerine ihtiyacı olanlara erişebildiklerini güvence altına almalılar. Aynı zamanda kadınlar ve kız çocukları kendilerine destek vereceklerin olduğu konusunda bilgilendirilmeli” diyor.

www.demokratikkadinhareketi.org

Share
. tarafından

Endonezya’da Kadın Adaylara Bekaret Testi Uygulaması

Ocak 5, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Endonezya’da kadın adaylara bekaret testi uygulamasıokul-basvurusunda-bekaret-testi-skandali-1207224-214x183

HABER MERKEZİ – Endonezya’da polis okullarına gitmek isteyen kadın adayların başvuru koşulları içinde bekaret testi uygulaması yaptığı ortaya çıktı. Uluslararası İnsan Hakları Gözleme Örgütü (HRW), uygulamayı kadını küçük düşüren ve zarar veren bir uygulama olarak tanımladı.

 

Endonezya’da polis okullarına gitmek isteyen kadın adaylara başvuru sırasında bekaret testi yaptırıldığı ortaya çıktı. Başvuru koşullarından biri olan bekaret testine ilişkin konuşan Endonezya Aile İşleri Bakanı Tjahjo Kumolo, “Bir kadın birçok sebepten ötürü bekaretini kaybetmiş olabilir. Bu bir ölçü olmamalı. Bazı kadınların bakire oldukları halde bu belgeyi alamamaları da çok üzücü” dedi.

 

Uluslar arası İnsan Hakları Gözleme Örgütü (HRW) yetkilileri uygulamayı, kadını küçük düşüren ve zarar veren bir uygulama olarak tanımladı. Polis okulları yetkilileri ise bekaret testi ile ilgili söylemleri reddederek, yapılan testi bekaret için değil, rahim kanseri olup olmadıklarını öğrenmek için istediklerini iddia etti.

(dc/mg)

Share
. tarafından

‘Trans katliamlarına son’

Ocak 5, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Trans kadın Eylül Cansın toplumsal baskılara dayanamayarak yaşamına son verdi

 

HABER MERKEZİ (05.01.2015)- Trans kadın Eylül Cansın cumartesi gecesi Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak hayatına son verdi. Cansın, Boğaz Köprüsü’nden atlamadan önce çektiği video kaydında, trans kadın olduğu için kendisine iş verilmediğini, bu yüzden toplum tarafından sürekli ötekileştirildiğini belirtti. Yaşam koşulunun zorluklarına karşı direndiğini ancak artık yapamadığını ifaden eden Cansın şunları söyledi: “Ben 1992 doğumluyum. Şu an 24 yaşımda olmam lazım ve 24 yaşımı sonlandırıyorum. Herkesi öpüyorum. Yapamadım. Yapamadım çünkü insanlar bana izin vermedi. Çalışamadım, bir şeyler yapmak istedim, yapamadım… Anladınız mı? Bana çok engel oldular, beni çok mağdur ettiler. Herkesi Allah ile baş başa bırakıyorum ve şu an Boğaz Köprüsü’ne doğru gidiyorum. Hepinizi öpüyorum, Allah’a emanet olun.”

Eylül Cansın bugün (5 Ocak) Cemevi’nde yapılan cenaze töreninin ardından Feriköy Mezarlığı’nda defnedildi.

www.halkingunlugu.orgeylul cansin

Share
. tarafından

Yeni bir dünyayı kendi ellerimizle yaratma umudumuzu ve kararlılığımızı haykırmak için; 11 Ocak’ta Berlin’deyiz

Ocak 7, 2015 de ANASAYFA . tarafından

ADKH--300x300

adgh-logo-300x191

0-1-adhk-orjinal-logo-237x300

Yeni bir dünyayı kendi ellerimizle yaratma umudumuzu ve kararlılığımızı haykırmak için;

11 Ocak’ta Berlin’deyiz

Emperyalist-kapitalist tekeller, sermaye birikimi için doğayı ve insanı katletmeye devam ediyor. Toplumların sınıflara bölündüğü günden beri, yaşanan tarihsel gerçeklikler bir yana, emperyalist-kapitalist sistemin son bir yılda dünya genelinde insanlık ve doğa üzerinde nasıl bir yıkım, savaş, katliam ve sömürüyle yükseldiğine ve bunlara karşı geliştirilen itiraz ve direnişlere baktığımızda dahi, böyle bir sistemle yönetilen dünyadan, çıkarı olan bir avuç sermaye grubunun dışında, doğadaki her dinamik dahil, hiç kimsenin memnun olmadığı çok açıkça görülecektir. Bu memnuniyetsizlik, dünyanın her bir parçasında ve özgülünde başka başka şekillerdeki karşı çıkışlar, itirazlar ve can bedeli direnişlerle kendini gösteriyor ve göstermeye devam edecektir.

İktidarların, insanı emeğine, doğaya, insana yabancılaştırdığı her dönemde, egemenlere karşı yaşamları pahasına sosyalizm inançlarını pratikleştirerek yaşamın içinde özne olmayı başaranlar, düşüncelerinin tüm çıplaklığıyla haykırıp başka bir yaşam için mücadele etmeyi insanlığa öğrettiler. Korkunun hakim olduğu en karanlık dönemlerde dahi giyotinlerden haykırdılar, kızıl burçlarda dalgalandırdılar kızıl bayraklarını. Avrupa’da sosyalist teori ve pratiğin sembolü olan ve bu uğurda 15 Ocak’da katledilen Rosa Luxemburg ve Karl Libknecht’i, Sovyet sosyalist devriminin kuramcısı-önderi olan Lenin’i, yaşayan düşünce ve pratiklerinden öğrenerek hatırlamak, tartışmak ve güncellemek daha da anlam kazanıyor. Kapitalist sömürü düzenine karşı tarihsel zenginlik olan Rosa Luxemburg ve Karl Libknecht ve Lenin’in sosyalist düşünce ve pratik deneyimlerini güncelleştirerek geliştirmek nasıl sosyalistlerin sorumluluğuysa, Kürt ulusal hareketin mücadele sembolü olan üç Kürt kadın siyasetçiyi, Sakine’yi, Fidan’ı, Leyla’yı ve üzerinde kirli savaş pazarlıklarının sürdürüldüğü Ortadoğu ve Kürdistan topraklarında insanlık için bir umut olarak filizlenen Rojava devrimi ve muazzam Kobane direnişinden öğrenerek geliştirmek de, yine sosyalistlerin sorumluluğu ve zorunluluğudur.

Sosyalist” blokun çöküşüyle sosyalizmin miadını doldurduğu propagandalarının türlü şekillerde devam ettiği ve emperyalist-kapitalist dünya gericiliğinin köhnemiş ve çürümüş barbarlığının, insanlığın yaşamını ve doğayı adeta cehenneme çevirdiği bu tarihsel süreçte; emperyalizmin dünyayı yönetme -sömürme- gücüne rağmen, bu dünya düzenine karşı tek kurtuluş alternatifinin, mevcut ekonomik ilişkileri altüst etmeyi, sermayenin değil insan ve doğanın çıkarlarını esas alarak toplumsal bir değişim-dönüşümü amaçlayan uzun soluklu- uzun süreli bir sınıf savaşımını gerektiren sosyalizm yürüyüşü olduğu, gün geçtikçe daha çok açığa çıkmakta ve yaşam için bir zorunluluk halini almaktadır.Ve bu yaşamı arzulayanların, bu yaşama inananların, inançlarını pratikleştirerek zalimin zulmüne her dönemde çeşitli biçimlerde karşı duranların; Spartakistlerin, Bedreddinlerin, dünya devrimci hareketinin kızıl neferlerinin, Rojava’da ,Kobanê’de direnen her bir savaşçı şahsında bugüne taşıyarak anlattığı tek bir gerçek vardır:

Emperyalist-kapitalist gericiliğin insanlığa ve doğaya reva gördüğü her zulmü karşısında başka bir dünya mümkündür ve bu dünyaya, insanlığın ve doğanın kurtuluş projesi olan uzun soluklu sosyalizm mücadelesiyle yürünecektir!

İnsanın ve doğadaki bütün canlıların hakettiği ve yaşamsal çıkarlarının esas olduğu yeni bir yaşamın mümkün olduğunu haykırarak; bunun için mücadele etmek, insanlık için bir tercih değil, gerçekleştirilmesi gereken bir zorunluluktur. İnsanlığın özgürleşme mücadelesinin tarihsel yaratıcılarını, deneyimlerini sahiplenmek ve daha ilerilere taşımak perspektifi ve zorunluluk bilinci ile tüm bileşenlerimiz ve kurumlarımız başta olmak üzere; genç, kadın tüm kitlemizi ve duyarlı halkımızı 11 Ocak 2015’te Berlin’de büyük sosyalizm yürüyüşünde yeralmaya ve yeni bir dünyayı kendi ellerimizle yaratma umudumuzu ve kararlılığımızı hep birlikte haykırmaya çağırıyoruz!

Luxemburg-Liebknecht-Lenin (LLL)Demonstration,

Sonntag, 11.Januar 2015 | 10Uhr | U-Bhf Frankfurter Tor, Berlin

Ocak‘15

ADKH (Avrupa Demokratik Kadın Hareketi) 

ADGH (Avrupa Demokratik Gençlik Hareketi)

ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)

Share
. tarafından

Paris’te katledilenler Dersim’de anıldı

Ocak 9, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Dersim Demokratik Özgür Kadın Hareketi’nin çağrısıyla Paris’te Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez Belediye Konferans Salonu’nda anıldı

Sakine

DERSİM (09.01.2015)- Dün 16.30’da yapılan anmada bir dakikalık saygı duruşunun ardından, sine vizyon gösterimi yapıldı. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’e ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sakine Amed zindanında o an yaşadıklarını değil Kürdistan Devrimini anlatan biriydi Sakine, sonra kadın, sonra tarihin en kötü yüzünü yaşamış bir alevi Kürt’tü,  Sakine Her yönüyle bir Dersim’li, Dersimin asiliğidir. Her alanda örgüt iradesini dimdik savunan, önder bir kadrodur.”

 

Anmaya Demokratik Kadın Hareketi destek verdi. Bugün saat 12.00’de Sanat Sokağı’nda Sakine Cansız mezarı başına gerçekleştirilecek yürüyüşle anılacak.

Share
. tarafından

Maltepe’de kadın katliamı

Ocak 9, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Maltepe’de daha önce eşi tarafından saldırıya uğrayıp yaralanan bir kadın eşi tarafından bıçaklanarak katledildi

oznur bozan katledildi

HABER MERKEZİ (09.01.2015)- Ülkemizde erkek egemen sistemin bir yansıması olarak kadın katliamları hız kesmeden devam ediyor. Kadınlar göz göre göre katlediliyor.

 

Maltepe’de daha önce eşi tarafından saldırıya uğrayarak yaralanan bir kadın bu defa bıçaklı saldırıya uğrayarak katledildi.

 

Maltepe Gülensu Mahallesi oturan Öznur Bozan sabah saatlerinde eşi Ozan Bozan’ın saldırısına uğrayarak katledildi. Sabah saatlerinde gelen sesler üzerine eve giden komşuları Öznur Bozan’ın katledildiğini gördü. Üstelik Bozan’ın  6 aylık ve 1 yaşındaki iki çocuğu da annelerinin başında duruyordu.

 

Öznur’un katili Ozan Bozan’ın ise katliamın ardından polise teslim olduğu belirtildi. Bozan’ın 6 ay önce de Öznur Bozan’a saldırdığı ve onu yaraladığı kaydediliyor.

www.halkingunlugu.org

Share
. tarafından

Dersim’de 3 Fidan anıldı

Ocak 9, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Dersim’de Sakine Cansız’ın mezarı başına gidilerek, Paris’te katledilen 3 yurtsever kadın için anma yapıldı

dersim paris katliam2

DERSİM (09.09.2014)- Dersim Demokratik Özgür Kadın Hareketi’nin çağrısıyla Seyit Rıza Meydanı’nda Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şahsında mezarı başında anıldı.

Saat 12.00’de Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelen kitle, 12.30’de Belediye Asrı Mezarlığı’nda bulunan Sakine Cansız’ın mezarınını bulunduğu yere yürüdü. Yapılan anmada Sakine Cansız şahsında Paris Katliamı’nda şehit düşenler anısını saygı duruşu yapıldı.

‘Katliamlarla bir halkın özgürlük sevdasını yok edemezsiniz’

Ardından yapılan konuşmalarda şu ifadelere yer verildi:“Bilindiği gibi bu komplonun katilleri belli olmasına karşın, iki yıldır henüz açığa çıkarılmamıştır. Bizler katillerin kimler olduğunu biliyoruz ve buradan Dersim’den sesleniyoruz, siz Sakine’yi, Fidanı ve Leyla’yı katlederek, ne bir kadının özgürlük sevdasını yok edebilirsiniz ne de bir halkın özgürlük sevdasını yok edebilirsiniz ne benliğimizi unutturabilir ne de tarihimizi silebilirsiniz. Çünkü biz bu tarihi, bedellerle, kanla yazdık ve diyoruz ki bu katliamın sorumlularını ortaya siz çıkarmazsanız biz bu dağların sevdalısı ve bu dağların anahtarlarını ellerinde tutan yiğit evlatları, Zarifelerin, Beselerin, Seyit Rızaların, Mazlumların, Mahirlerin, İbrahimlerin, Kemal Pirlerin yoldaşları olarak bizler çıkaracağız.”

Mezarlıkta lokma dağıtımı yapıldıktan sonra anma sonlandırıldı. Anmaya Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) ve Demokratik Kadın Hareketi (DKH) destek verdi.

www.halkingunlugu.org

Share
. tarafından

Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu Açıklandı

Ocak 9, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Eğitim-Sen Merkezi Kadın Sekreterliği, Türkiye’nin eğitimde Dünya Cinsiyet Eşitsizliği sıralamasında bu yıl 5 sıra daha gerilediğini açıkladı. Kız çocuklarının okuma oranının eğitim kademesi yükseldikçe düştüğüne dikkat çeken Eğitim-Sen Merkezi Kadın Sekreterliği, “Siyasi iktidarın erkek egemen bakış açısı sonucunda eril ve saldırgan bir ortam yaratılmaktadır” değerlendirmesi yaptı.

egitimsen1-214x190

ANKARA- Eğitim Sen Merkezi Kadın Sekreterliği, 2014 yılına ait ‘Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu’nu yayımladı. Rapordaa, eğitimdeki cinsiyet ayrımcılığının artışına dikkat çekti.

Hükümetlerin verdiği verilere göre hazırlanan Dünya Cinsiyet Eşitsizliği raporunda geçen yıl 120. sırada bulunan Türkiye, 5 sıra gerileyerek 125. sıraya yerleştiğini açıklayan Eğitim-Sen, 2014 yılında karma eğitim tartışmalarının temel gündem haline geldiğini belirtti. 19. Eğitim Şurası’nda gündeme getirilen karma eğitime son verilmesi önerilerinin Eğitim-Sen ve demokrat öğrenci velilerinin tepkileri sonucunda engellendiği hatırlatılan raporda, “Kadınların ekonomik, politik, sosyal ve toplumsal olarak ikincil konumlarının eğitim alanında da perçinlenmesi ve ‘kız okulları’ ve ‘erkek okulları’ söylemi daha fazla cinsiyetçilik, taciz ve şiddete neden olacaktır. Türkiye’deki cinsiyet eşitsizliği AKP Hükümetinin sürdürücüsü olduğu erkek egemen politikaların nedeni ve sonucudur” değerlendirmesi yapıldı.

Kız çocuklarının erkeklere oranla daha az okula gittiği vurgusunun dikkat çektiği raporta, eğitim kademesi yükseldikçe bu oran daha fazla artıyor. Kız çocuklarının %93’ü, erkek çocukların ise %95’i ilkokula giderken, erkeklerin üniversiteye gitme oranları kadınlarınkine göre %11 daha fazla. İnternet kullananların sadece %35’i kadınlardan oluşuyor.

Cinsiyet eşitsizliğinin artış gösterdiği bir başka faktör, bölgeler arasında görülüyor. Raporda, kız çocuklarının en az okullaştığı, devamsızlık ve okul terklerinin en fazla olduğu bölgelerin aynı zamanda ekonomik olarak en alt seviyede bulunan yerler olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca, bu bölgelerde Kürt nüfusu yoğun olarak ikamet etmekte; anadilinde eğitim alınamaması kız çocuklarının okulla bağının daha hızlı çözülmesine neden olduğu ifadelerine yer verildi.

Okullarda yaşanan erkek egemen şiddet taciz ve tecavüz sarmalında kadınları boğduğu, buna rağmen kadın öğrencilerin suçlu gösterildiği belirtilen raporda, LGBTİ öğrencilerin ise görmezden gelinmeye davam ettiği ifade edildi.

Eğitim Sen Merkezi Kadın Sekreterliği, raporun sonuç bölümünde ise şu değerlendirmeyi yaptı.

“Siyasi iktidarın erkek egemen bakış açısı sonucunda eril ve saldırgan bir ortam yaratılmaktadır. Bu süreçte sendikamıza büyük görevler düştüğünün farkındayız. Sendikamız öğretmenlerin sadece ekonomik, sosyal, politik ve kültürel haklarını savunmamakta; aynı zamanda demokratik, bilimsel, anadilinde, cinsiyet eşitlikçi eğitim sisteminin mücadelesini vermektedir. Üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle 2014 yılında cinsiyetçiliğe karşı sürdürdüğümüz kavga 2015 yılında büyüyerek devam edecektir.”

www.demokratikkadinhareketi.org

Share
. tarafından

ADKH’den ‘Emperyalist savaşlar ve kadın’ konulu söyleşi

Ocak 16, 2015 de ANASAYFA . tarafından

ADKH soyles3ADKH, İsviçre Zürich Kantonu’nda Winterthur 11 Ocak’ta Alevi Derneği’nde tarihinde “Savaş ve Kadın” konulu söyleşi gerçekleştirdi

 

 

 

 

 

ZÜRİH(16.01.2015)- Söyleşinin ilk bölümünde ADKH’nin amaçları, çalışmalarının tanıtımı yapıldı. ADKH adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kadının toplumsal sistem içerisinde her alanda ikinci cins konumuna karşı mücadele yürütür, kadın kapitalizme ve emperyalizme karşı çıkar.” ADKH’nin dönemsel olarak ele aldığı şiddet ve cinsel sömürüye karşı kampanyaların dile getirildiği söyleşide, ADKH’nin hazırlamış olduğu “Emperyalist Savaşlar ve Kadın” konulu sine vizyon gösterimi yapıldı. ADKH bu çalışmayı, Kobanê’de direnen kadınlar, Ocak ayı içerisinde katledilen Lenin, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, 19 Ocak’ta katledilen Hrant Dink, Paris’te katledilen üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez şahsında dünyayı güzelleştirmek uğruna yaşamlarını yitirenlere atfettiğini vurguladı.

Ardından savaşların güncel olarak yaşamın bir gerçekliği olduğu, savaşların kaynağı, emperyalistlerin Ortadoğu’daki emellerinin yanı sıra Suriye-Irak savaşında IŞİD’in esir aldığı Ezidî kadınlara ve IŞİD karanlığına karşı mücadeleyi büyüten YPJ’li kadınlara değinildi.

Söyleşide IŞİD karanlığının kadını cinsel meta olarak görmesi, Ezidî kadınları esir olarak pazarlamasına dikkat çekildi. En ilkelinden en modern zamanlara kadar tüm savaşların ortak özelliğinin kadınların topraklar gibi ganimet olarak görülmesi dile getirilerek savaşların hem sınıfsal hem de ataerkil  yönüne değinildi. Kadına yönelik cinsel şiddet IŞİD’in kaçırdığı kadınlara dair çıkardığı “kullanma kılavuzu(!)” maddeleriyle tartışıldı. Söyleşide, “Kadının kendisine biçilen rolü, onu meta olarak gören anlayışa karşı verdiği en güzel yanıt Kobanê’de, Rojava’da mücadelenin öncüsü olmasıdır” denildi.

Savaşsız bir dünya mümkün mü?

ADKH soyles4

ADKH’nin gerçekleştirdiği söyleşide katılımcılara “Savaşsız bir dünya mümkün mü, hangi toplumsal sistemde ve bunun gerçekleştirmenin araçları nelerdir?” soruları yöneltilerek tartışmalar yürütüldü. Söyleşi bölümünde heyet olarak Kobanê sınırına giden, ADHK temsilcisi, Suruç’taki gözlemlerini aktardı.Telefon bağlantısı üzerinden Kobanê’de cephe savaşında hayatını kaybeden kadın gerillanın kardeşi görüşlerini dile getirdi. Kız kardeşinin sadece kendi yaşamı ya da o bölge için değil evrensel olarak kadına yönelik tüm bu geri anlayışlara karşı çıkmak için Kobanê direnişine katıldığını, cephede yaralandığını ve yine yoldaşlarını kurtarmak için çatışmaya devam edip ölümsüzleştiğini anlattı.

Söyleşinin sonuç bölümünde ise savaşsız dünyanın mücadelesini yürütmenin yanı sıra, bu anlamda savaş ve barış kavramlarını ne kadar iç içe olduğuna dikkat çekildi. “Kobanê güncel olarak bunun somut örneğidir. Kadın ise o bölgede, onu biçimlendirmeye çalışan toplumsal rolleri alaşağı etmiştir. ADKH olarak bu mücadeleyi destekliyor ve sahipleniyoruz” denilerek söyleşi sonlandırıldı.

Share
. tarafından

ADKH Duisburg’dan 8 Mart Çağrısı

Şubat 1, 2015 de ANASAYFA . tarafından

IMG-20150129-WA0000

Dünya Emekçi Kadınlar Günü 8 Mart’ta sembolleşen kadının örgütlü özgürleşme mücadelesi Kobanê’den seslenerek yükseliyor;

“vardım, varım, varolacağım”

 

Toplumlar tarihinin temel itici motoru olan sınıf mücadelelerinden süzülerek tarihsel bir sınıf olarak geliyoruz. Kadın erkek tüm insanlık ortak bir yaşama sahipken, özel mülkiyet ve ataerkil sistemle kaybettik. Ücretli köleliğin yanısıra karşı cinsten kölenin de kölesiydi kadın. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs ile yetinmeyerek ikinci kölelik zincirini de kırarak insanlığı daha özgür kılmak için Dünya Emekçi Kadın Günü olan 8 Mart’ı yarattık.

Tarihten gelip tarih yaratarak ilerleyen kitlelerin,önemli temel ve stratejik öznesi olan kadınlar örgütlendikçe mücadeleye daha bilinçli katılırken aynı zamanda daha fazla özgürleşiyordu. Bugün emekçi kadının Şengal, Kobanê ve dünyanın sancılanan bir çok bölge ve alanlarında ne kadar örgütlenirse, o kadar mücadele ve özgürleşmeye doğru ilerlediği tartışmasız bir gerçektir. Bu durum, insanlığın kurtuluşunun anahtarının yaşamı değiştirmeye, kendilerine biçilen erkek-kadın bedenlerini ve rollerini parçalayarak başlayan kadınların ve LGBTİ’lerin örgütlenmesi ve mücadele ederek özgürleşmesiyle doğrudan ilişkili olduğu gerçeğini doğrulamaktadır.

Kadınlar Yönetime, Kadınlar İktidara bilinci ve perspektifiyle her alanda örgütlenerek mücadele edelim ve daha fazla örgürleşelim.

“Kadınlar Zirveleri Zaptediyor” adıyla 8 Mart 2015 Pazar günü gerçekleştireceğimiz etkinliğimize başta kadınlar olmak üzere tüm emekçi halkımızı ve devrimci dostlarımızı davet ediyoruz.

 

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi ( ADKH ) – Duisburg

 

Share
. tarafından

Tarsus’ta Özgecan için yürüyüş

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Tarsus’ta katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdi

tarsus ozgecan yuruyus

HABER MERKEZİ (14.02.2015)- Mersin’in Tarsus ilçesinde  katledildikten sonra cesedi yakılarak bir dereye atılan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için yürüyüş düzenlendi. Tarsus Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla düzenlenen yürüyüşte “Özgecan Aslan’ın katillerinden hesap sorulsun” pankartı arkasında binlerce kişi yürüdü.

 

“Kadın katillerini mahkemede ‘ak’layanlar Özgecan’ın asıl katilleridir”

Yarenlik alanına gelindiğinde yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:  “Evine gitmek için bindiği dolmuştan üniversiteli kadın arkadaşımız inememiş, katledilmiştir. Her gün 5 kadının katledildiği ülkemizde 2014 yılının ilk 11 ayında 270 kadın katledilmiştir. 2014 Kasım ayında 15 kadın öldürülmüştür. Mersin’de ise son dönemde giderek artmaya başlayan kadın cinayetlerine baktığımızda 3 Kasım’da 2 yıl önce ayrıldığı eski eşi tarafından kurşunlanan Hatice Uysal, 10 Aralık’ta eski eşi tarafından öldürülen Yasemin Çetiner ve daha sonra 13 Ocak’ta evinde öldürülen Nurcan Bıyıklı’yı görüyoruz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki bu cinayetlerin sorumlusu kadınların kahkahasından korkan, ‘kadın erkek eşit değildir’ diyen, kadın cinayetlerinin hızla artmasına sebep olan zihniyettir. Tacizcileri, tecavüzcüleri, kadın katillerini mahkemede ‘ak’layanlar Özgecan’ın asıl katilleridir.

Dün gibi hatırlıyoruz, Münevver Karabulut katledildiğinde dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ‘kızını yalnız bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya’ demişti. Şimdi de Özgecan’ın bir kader kurbanı olduğunu söyleyeceksiniz her yerde, fıtratında var diyeceksiniz, sizin peşinizden erkek egemen yargı devreye girecek, sizin kadın düşmanlığınıza dayanarak katillere haksız tahrik indirimi uygulamaya kalkışacak. Böylece tüm kadınlar susacak, size ve sizin kan kokan iktidarınıza itaat edecek zannediyorsunuz değil mi? Ana yanılıyorsunuz. Özge’yi canımızı aldınız! Asıl şimdi siz korkun kadınların öfkesinden!”

Yapılan açıklamanın ardından eylem oturma eylemiyle sonlandırıldı.

kaynak:www.halkingunlugu.org

Share
. tarafından

Dersim’de Özgecan için yürüyüş gerçekleştirildi

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Dersimli kadınlar Mersin’de tecavüz edilerek katledilen Özgecan için yürüyüş gerçekleştirdi

dersim zgecan1

DERSİM (14.02.2015)- Dersimli kadınların çağrısıyla saat 14.00’de Sanat Sokağı’nda “Devlet Tecavüzcüyü, Katili Koruma Kollama, yargıla! Özgecan’ı ve Katledilen Kadınları Unutmayacağız” pankartı arkasında toplanan Dersimli kadınlar İnsan Hakları Anıtı önüne yürüyüş gerçekleştirdi. Aralarında Demokratik Kadın Hareketi’nin de bulunduğu kitle yürüyüş boyunca “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Katillerden hesabı kadınlar soracak”, “Tecavüz insanlık suçudur, Özgecan’ı unutma”, “Kadın katliamına son” sloganları attı.

Özgecan’ın katilleri erkek, devlet yargı birliğidir!

Palavra Meydanı’nı trafiğe kapatan kitle burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Son dönemlerde kadın katliamlarının katlanılmaz hale geldiğine hepimiz çok yakından tanık oluyoruz. Evde, sokakta, iş yerinde ve hatta minibüste beklenmedik şiddete maruz kalabiliyor, ölümle burun buruna olabiliyoruz. Eşimiz, babamız, kardeşimiz tarafından namus kavramı başta olmak üzere çeşitli sebeplerin arkasına sığınılarak ulu orta katledilebiliyoruz. Doğurduklarımız hemcinslerimizi katlediyor! Özgecan’ın katilleri erkek, devlet yargı birliğidir. Katilleri aklayan tüm devlet kurumları kadın katliamlarının ortağıdır! Özgecan’ın katilleri sizler değil misiniz? Erkekleri cesaretlendiren, tecavüzü ve katliamları teşvik eden, adalet anlayışınız, söylemleriniz değil mi? Özgecan’ı kadına yönelik uygulamalarınız politikalarınız öldürmüştür.”

dersim zgecan

kaynak-www.halkingunlugu.org

Share
. tarafından

DKH’den Özgecan Aslan eylemlerine çağrı

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Demokratik Kadın Hareketi (DKH) Mersin’de Özgecan Aslan’ın katledilmesinin ardından ülke genelinde gerçekleştirilecek eylemlere katılım çağrısında bulundu

 

İSTANBUL (14.02.2015)- DKH yaptığı açıklamada kadınları hesap sorma bilinciyle sokağa çıkmaya çağırarak şunları ifade etti: “2015 Ocak ayı itibariyle 29 kadının daha yaşam hakkı elinden alındı ve Özgecan Aslan ile bunlara bir yenisi daha eklendi. Özgecan Aslan, 11 Şubat 2015 günü okuldan çıktıktan sonra Tarsus’ta iddiaya göre şehirlerarası sefer yapan minibüse bindi. O saatten sonra genç kadından haber alınamayınca, ailesi tarafından kayıp başvurusu yapıldı. Bunun üzerine polis ve jandarma çalışma başlattı. Dün Özbek Mahallesi yakınlarında trafik kontrolü yapan jandarma trafik ekipleri, durdurdukları minibüs içinde kan izlerini gördü. Jandarma, polis ile birlikte yaptığı çalışmada araçta bulunan Necmettin Altındöken, oğlu Suphi Altındöken ve Fatih Gökçe’yi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 2 kişi, genç kadını benzin döküp yakmaya çalıştıklarını, Çamalan Mahallesi Alman Mezarlığı yakınındaki Cin Deresi’ne attıklarını itiraf etti.

Erkek egemen söylemlerle, devletin kendi ‘erk zihniyetini’ günbegün daha da güçlendirdiği ve bu zihniyetle kadın katliamlarının meşru kılınıp yolunun açıldığı sistem, çarklarını sürekli olarak devinim halinde tutmaktadır. Erk zihniyeti üzerinden yükselen sistemin çarklarına müdahale edilmediği sürece 13 Ocakta Kocaeli’de nişanlısı tarafından katledilen Hatice Vanlı, 11 Ocak’ta Aksaray’da kocası tarafından av tüfeğiyle yaşam hakkı elinden alınan Leyla Salman, 12 Ocak’ta Antalya’da boşandığı kocası tarafından katledilen Bircan Çatal ilk değildi ve son da olmayacaktır.

 

Demokratik Kadın Hareketi olarak, erkek egemen sistemin yaptığı kadın katliamlarının ve Özgecan’ın katlinin hesabını sormak için tüm kadınları bulundukları bütün yerellerde eyleme çağırıyoruz !”

Share
. tarafından

Özgecan Aslan topraga verildi

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

ozgecan-aslan-cenaze-214x190

HABER MERKEZİ (14.02.2015)- Mersin’in Tarsus ilçesinde  tecavüz edilerek katledilen 20 yaşındaki Özgecan Aslan isimli üniversite öğrencisi bugün Tarsus’ta toprağa verildi. Bilindiği gibi 3 gündür kayıp olan 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın önce bıçaklandığı, sonra da cesedinin yakılarak bir dereye atıldığı ortaya çıkmıştı.

Özgecan’ın cenazesini kadınlar taşıdı

Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü 1.sınıf öğrencisi Aslan bugün öğle saatlerinde Mersin Şehir Mezarlığı’nda toprağa verildi. Binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde Özgecan’ın ailesi kadın katliamlarının son bulmasını talep ederken cenaze töreni sırasında erkeklerin saf tutmasını istemedi.  Aile törene katılan insanlara ve dayanışmaya teşekkür ederken Özgecan’ın cenazesini kadınların taşımasını istedi.

Kadınlar cenaze töreninde “helallik alındığı” esnada “katiller islah edilsin diyen hocaya tepki göstererek “Katillerin islah edilmesini istemiyoruz. Kendi adaletimizi kendimiz arayacağız” diyerek tepki gösterdi.

Özgecan’ın katilleri linç edilmek istendi

Öte yandan Özgecan’a tecavüz ederek katlettikten sonra cesedini yakıp bir dereye atmakla suçlanan Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe  gözaltına alındı. Sağlık kontrolü için getirildikleri Tarsus Devlet Hastanesi önünde toplanan kitle katilleri linç etmek istedi. Katillerin sorgusu devam ederken Özgecan’ın cenazesine Adana Adli Tıp Kurumu’nda yapılan ön otopside Özgecan’ın önce tecavüze uğradığı ardından deliller ortadan kaldırılmak amacıyla yakıldığı ortaya çıktı.

 

 

 

Kaynak: Halkın Günlüğü

 

 

Share
. tarafından

Balıkesir Özgecan için yürüdü

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Balkesir zgecan

Mersin’in Tarsus ilçesinde  katledildikten sonra cesedi yakılarak bir dereye atılan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için Balıkesir il merkezinde yürüyüş düzenlendi

 

BALIKESİR (14.02.2015)-Saat 16.30’da aralarında DKH Balıkesir örgütlülüğünün de olduğu Balıkesir Kadın Yaşam ve Özgürlük Platformu’nun çağrısıyla “Özgecan Son Olacak” yazılı pankartın arkasında toplanan kitle adına TÜİK önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

‘Bizler canımızı sokaklarda bulmadık ama sokaklarda savunacağız’

Açıklamada şu ifadeler yer verdi: “Kadınlar olarak potansiyel birer ‘ tecavüz nesnesi’ olarak görülüyoruz. Nefes alamıyor, rahat yürüyemiyor ve ölüm korkusu ile yaşıyoruz Kampüsten sokaklara kadar tüm alanlarda cinsiyetçi söylemler ile sürekli aşağılanıyoruz. Çocuk yaşta evlendiriliyor, gerdek gecelerinde öldürülüyoruz. Ne giyeceğimizden ne söyleyeceğimize kadar belirleniyoruz. Öfkeliyiz; çünkü üzgün olmaktan çoktan vazgeçtik kaderimize boyun eğmekten, kabullenmekten çoktan vazgeçtik. Özgecan gibi katledilen tüm kadınlar için savaşmayı öğrendik. Bundan böyle aramızdan aldığımız her kadın için çığlık olup akacağız. Şiddettiniz ile asla barışmayacak, erkek egemen anlayışınızı başınıza yıkacağız. Bizler yakmakla bitiremediğiniz Özgecanlarız. Hesabını soracağız. Bizler canımızı sokaklarda bulmadık ama sokaklarda savunacağız.”

Polis yürüyüşü engellemek istedi

Basın metni okunduktan sonra kitle yürüyüşe geçti. Yürüyüş kolluk güçlerinin müdahalesi ile engellenmek istendi fakat kitlenin ısrarlı duruşuyla yürüyüş gerçekleştirildi. Buradan Ali Hikmet Paşa Meydanı’na gelen kitle katledilen tüm kadınların anısına saygı duruşunda bulunduktan sonra sloganlar eşliğinde dağıldı. Yürüyüş esnasında sık sık ‘Kadınlar yürüyor mücadele büyüyor’, ‘Sessiz kalma suça ortak olma’, ‘Emeğimiz bedenimiz kimliğimiz bizimdir’, ‘Jin jiyan azadi’, ‘Katledilen kadınlar isyanımızdır’ sloganları atıldı.

Kaynak: Halkın Günlüğü

Share
. tarafından

Demokratik Kadın Hareketi’nden Ankara’da Özgecan için sessiz yürüyüş

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Ankara Demokratik Kadın Hareketi, Mersin’de tecavüz edildikten sonra yakılarak katledilen Özgecan Aslan ve katledilen tüm kadınlar için ağızlarını bantlarla kapatarak sessiz yürüyüş gerçekleştirdi

Ankara20

ANKARA (15.02.2015)- Kızılay’da Sakarya ve Yüksel Caddesi’nin ara sokaklarında yürüyüş gerçekleştiren Demokratik Kadın Hareketi (DKH) üyeleri, kadınlara yönelik tacize, tecavüze ve katliamlara her gün bir yenisinin eklendiği ülkemizde, bunca vahşeti görmezden gelip susarak yine erkekleri aklayan erkek egemen zihniyete tepkilerini ağızlarını bantlayarak gösterdi.

DKH üyelerine sözlü saldırı girişimi

Kızılay Metrosu içinde yürüyüşe devam eden DKH üyelerine ve katledilen Özgecan’a küfür ederek tacizde bulunan 3 erkek, DKH üyelerinin ve halkın yoğun tepkisiyle karşılaştı. Tacizciler teşhir edilip dövülerek alandan çıkarıldıktan sonra eyleme devam edildi. Yüksel Caddesi’nde yaptığı basın açıklamasıyla eylemi sonlandıran DKH üyeleri, Ankara Kadın örgütlerinin Özgecan için gerçekleştirdiği eyleme de katılarak destek verdi.

Ankara22 Ankaramanset

Kaynak: Halkın Günlüğü

Share
. tarafından

‘Kadın erkek eşitliği fıtrata ters dendikçe kadınlar öldürülüyor’

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

 

Mersin’de katledildikten sonra cesedi yakılarak bir dereye atılan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için Antalya’da Attolos Heykeli önünde bir basın açıklaması ve oturma eylemi düzenlendi

Antalya zgecan

ANTALYA(15.02.2015)- Demokratik Kadın Hareketi’nin de içerisinde olduğu Antalya Kadın Dayanışması’nın çağrısıyla biraraya gelen kitle saat 18.30’da Attolos Heykeli önünde biraraya geldi.

”Kadın cinayetleri politiktir”,”Jin jiyan azadi”,”Özgecan’ı unutma unutturma”,”Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atılarak basın metni okundu.Basın metninde şu ifadelere yer verildi: “En temel haklarımız erkek egemen, gerici, kadın düşmanı devlet tarafından tehdit altında. Taciz, tecavüz, şiddet, savaş ve gerici saldırılarla hayatlarımız kuşatılıyor. AKP ‘kadın erkek eşitliği fıtrata ters’ dedikçe kadınlar öldürülüyor.20 yaşında genç bir kadın olan Özgecan`ı vahşice katleden canilerden ve bu katliamları önlemeyen erkek sistemden hesap sormak,yeni Özgecanların katledilmemesi için herkesi mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”

Kadın  platformu eylemine sloganlarla son verdi.

Kaynak:Halkın Günlüğü

Share
. tarafından

‘T.C.avüze dur de’

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

 

DKH faaliyetçileri Gazi Mahallesi’nde “Kadınım Kendi Savaşımın Savaşçısıyım T.C.avüze Dur De” yazılı pankart astı

Gazi mah. dkh pankart

İSTANBUL (15.02.2015) – Her gün onlarca kadının tacize, tecavüze uğradığı, şiddet gördüğü, katledildiği ülkemizde erkek egemen sistemin son kurbanı Özgecan Aslan oldu.

Ülkenin dört bir tarafında halk, Özgecan ve bütün katliama, şiddete, tecavüze, tacize uğrayan kadınlar için ayağa kalktı. Demokratik Kadın Hareketi (DKH) de erkek egemen sistemin baskılarına, zorbalıklarına, tecavüzüne ve katliamlarına karşı sokaklara çıktı.

DKH faaliyetçileri, Gazi Mahallesi’nde pankart asarak, Özgecan’ın tecavüze uğrayıp, katledilmesini protesto etti.

Fevzi Çakmak Caddesi’ne “ Kadınım Kendi Savaşımın Savaşçısıyım T.C.avüze Dur De” yazılı pankart asılarak, Özgecan Aslan şahsında ülkede yaşanan tecavüzler ve katliamlar protesto edildi.

Kaynak: Halkın Günlüğü

Share
. tarafından

Kadıköy’de Özgecan için kitlesel yürüyüş gerçekleştirildi

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

 

Özgecan Aslan’ın Mersin’de üç erkek tarafından katledilmesinin ardından dün akşam Kadıköy’de kitlesel bir yürüyüş düzenlendi

Kadkymanset2

İSTANBUL (15.02.2015)- Dün saat 19.00’da Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu’nun çağrısıyla Kadıköy Boğa Heykeli’nde bir araya gelen binlerce kadın, caddeyi trafiğe kapatarak Rıhtım’a yürüdü.  Yürüyüşte erkek egemenliğine ve AKP iktidarına yönelik tepki yansıtılırken, kadın katliamlarının politik olduğuna dair vurgularla kadın mücadelesinin yöntemine ilişkin dövizler taşındı. Yürüyüş sırasında “Özgecan Aslan ölümsüzdür” , “Özgecan’ın hesabı sorulacak” , “Erkek vuruyor devlet koruyor” sloganlar atıldı.

Rıhtım’da oturma eylemi yapıldı

Rıhtım’da kısa süreli bir oturma eylemi gerçekleştirilmesinin ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada kadın katliamlarının giderek artmasına karşın devletin katliamları önlemek için hiçbir somut adım atmadığı ifade edildi.

Kadınların her geçen gün daha fazla şiddet, taciz, tecavüz ve katliam tehdidi altında yaşamaya mecbur bırakıldığı belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Yapılan tüm düzenlemelerin kâğıt üstünde kaldığı, taciz, tecavüz ve kadın cinayeti davalarında mahkemelerin erkeklik indirimi vermek için yarıştığı, toplumun tüm bunları neredeyse normalleştirdiği, basının haberleri failin ‘gerekçeleriyle’sunduğu bir ülkede erkek şiddetinden, kadın katliamlarından kim sorumlu?”

‘Özgecan’ın hesabını soracağız’

Açıklama Meclisin kadın katliamlarını durdurmak için acil toplanması çağrısı yapılarak Özgecan’ın hesabının sorulacağı ve erkek egemenliğine karşı mücadelenin yükseltileceği ifadeleriyle sona erdi.

Basın açıklamasının ardından kadınlar Kadıköy’ün ara sokaklarında yürüyüşe uzun süre daha devam etti. Yürüyüş sırasında ara sokaklarda da çok sayıda kadın yürüyüşe katılarak ve alkışlarla eyleme destek verdi. Eylem kitlenin yeniden Boğa Heykeli’ne yürümesinin ardından sonlandırıldı.

Kadky12 Kadky10

Kaynak:Halkın Günlüğü

Share
. tarafından

Kadınlar yaşasın diye!

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

 

Özgecan, gencecik kız kardeşimiz… Kadını ‘mal’ olarak, kadını tahrik nedeni olarak, kadını seks objesi olarak, kadını kendi kölesi olarak gören ve ‘namus’ sözcüğünü en çok kullanan erkekler tarafından katledildi

Ozgecan

HABER MERKEZİ (15.02.2015)- “İçimizden kırılgan düşlerin geçtiği masallarınız bitti, çiçekli böcekli bir elişi kitabına boyadığınız ya da kırık bir iğneyle kelebek gibi bir fon perdesine iliştirdiğiniz ömrümüz, cehennem kaçkını bir ruhla birleşip öldü ve yeniden dirildi ve acı çektirdiğiniz bütün kız kardeşlerimiz için hesap sormak için döndü.

 

Kutsal analığın besleyici sütü lanetimizle zehirlendi, sokaklarda, işyerlerinde ve evlerde hayatı bize zindan eden herkes için öfkemiz hançere dönüştü.

 

Bedenlerimize yüz yıllardır uyguladığınız eziyet için, yaşamaya bırakmadığınız her bir kadın için, incittiğiniz, yaraladığınız, sakatladığınız, öldürdüğünüz tüm kadınlar için ant olsun ki size ve düzeninize boyun eğmeyeceğiz!

Salonlarınız, yatak odalarınız, mutfaklarınız, kadınları anneliğe hapsettiğiniz bütün kafesleriniz ölmüş kardeşlerimizin fırtınasıyla uçup gitti, isyan, sokaklara serildi en çok oralarda ölmemiz bundan.

Bizleri bir hayat bilgisi kitabına çizen kalemler bitti, kadınların itiraz ettiği için öldüğünü haykırıyor şimdi duvarlar, kadınları kendi hayat imgenize hapsettiğiniz mevsim bitti, direndiği için öldüğünü haykırıyor kadınların şimdi bıçaklar.

Eşit bir yoldaşlık kuramadığınız bütün yollar bitti, ötekileştirdiğiniz bedenlerin sabrı bitti, esaslı bir hayır çektiği için ölüyor kadınlar, evetlerin vakti bitti!

Bir melodrama oturttuğunuz karakterler öldü, gözyaşları ve mendiller, derin içlenmeler, kırılgan düşler; kanlı bir ormana benzettiğiniz dünyada eli hançerle dolaşacak kadınlar diyor ağaçlar, ölmeleri bundan.

Korkmadıkları için ölüyor kadınlar, çaresizliğinizin şiddete dönüşmesi bundan, ölü kadınların lanetiyle yıkılacak düzeniniz, hiddetiniz bundan!” *

Karanlığa karşı daha korkusuzduk

Bugün sokakta daha emin yürüdük… Karanlığa karşı daha korkusuzduk… Gece yarısı sokakları zapt edebilir, bir araca yalnız binebilir, bir caddeyi boydan boya yarabilirdik. Güçlü hissettik kendimizi… Hepsi bir katil olan, hepsi bir kurban olan insanların yüzüne baktık caddeler boyu.. Bir acı, bir kadının acısı, bir yaşamın acısı, yaşanamayacak olan düşlerin acısı, geleceğin acısı kaç yüreğe düşebilir, kaç gülüşü burkabilir? Binlerce, milyonlarca hem de… Bugün daha net bildik, onlar da -katiller de bildi…

Özgecan…

Biz yüzümüzü Özgecan’a dönmemişken bir kadın, dönüp donmuşken bir kadın ve şimdi bir kadın daha katledildi… Cinsel şiddete maruz kaldı, yaşamı kendinden başka herkesin ağzında gevelendi…

Özgecan, gencecik kız kardeşimiz… Kadını ‘mal’ olarak, kadını tahrik nedeni olarak, kadını seks objesi olarak, kadını kendi kölesi olarak gören ve ‘namus’ sözcüğünü en çok kullanan erkekler tarafından katledildi… Ve bu iki günde hem çok büyük bir tepkiye hem  de yıkmaya, darmadağın etmeye söz verdiğimiz eril zihniyetin uşaklarının, eril burjuva medyanın, sokakta devlet kesilen ‘erkek’lerin tavrını gördük… AKP’nin uşakları katliamı haklılaştırmaya çalışırken, burjuva basın katillerin yargılanması aşamasında o çok haklı bulunacak ‘gerekçelerini’ üretmeye başlamıştı bile. Daha önce de farklı değildi… Koca çileden çıkmıştı, şoför tahrik olmuştu, sevgilisi ilaç kullanıyordu, bağımlıydı… Kadın birliktelik isteğini reddetmişti, boşanmak istemişti… Hepsi bir terbiye dili, hepsi bir katliamın nedenleri.. Çünkü bu ülkede tecavüz ve şiddet bir hak olarak yasalaştırılıyor ve kadının yakınlarına, topluma öldürme hakkı veriliyor… Tecavüzcü yazarların gazetesi Yeni Akit yine tetikçiliğe soyunup tecavüzcüleri aklayarak inadına mini eteğin, inadına dekoltenin, tecavüz ve ölüm getirdiğini taşıdı manşetine.

Kadınlar, tecavüz ve şiddete karşı eylemler yaparken, yargılama süreçlerinde erkek yargıya karşı çıkarken devlet erkânının çözümü pembe otobüs oluyor yine.  Ve biz ölüyoruz… Hepimiz dönelim kendimize, kadınlığımıza bakalım… Kadın olabiliyor muyuz? Bedenimizi tanıyor muyuz? Düşlerimiz için yıkabiliyor muyuz etrafımızdaki duvarları? Sevilebiliyor muyuz yalnız kendi isteklerimiz için?

Erkek yargıyı hatırlamanın zamanıdır

Irkçılık nasıl hastalık değilse, kadın düşmanlığı da sapıklık da tecavüz de bir hastalık değil, münferit olaylar hiç değil, bizzat erkek egemen devlet tarafından toplumsal bir olgu haline getirilen sistemli bir politikadır. Bugün tam da taciz- tecavüz şebekesi gibi çalışan devlet yetkililerin açıklamalarını hatırlamanın yeridir. Televizyon programlarında ” Babam bana tecavüz etti” diyen kızını öldüren babaya kamuoyunda mahcup olduğu yönünde indirim veren, tecavüz edene zaten bakire değildi indirimi veren, tecavüz gerçekleşmediği için “yarım kaldı” indirimi veren erkek yargıyı hatırlamanın zamanıdır.

Onlar konuşadursun, salyalarını akıtsın! Özgecan ve diğer kız kardeşlerimizin hesabını bizler soracağız. Çünkü bir yaşam  ancak başka bir yaşamın hakkını savunduğunda anlamlıdır, gayrisi yaşamaktan bile sayılmaz… Katiller sınıf rollerini oynarken, kadınlar sokaklara döküldü, ülkenin hemen hemen her yerinde Özgecan’ın ve katledilen diğer kadınların öfkesi yürek yürek bayraklaştırıldı ve bayraklaştırılmaya devam edecek… Kardeşlerimiz; örgütlenmeli, örgütlenmeli, örgütlenmeliyiz! Kadın örgütlülüklerini esas almalı, en geniş birlikteliklerde yer alıp kadın katliamlarına karşı yaşam hakkını savunmalıyız!

 

* Süreyya Karacabey-Kadın savaşı baladı

Kaynak:Halkın Günlüğü

Share
. tarafından

Tutuşan Saçlarımızın Külleri Bizi Yeniden Yaratacak

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

“ Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu.

Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. “

Ozgecan

TUTUŞAN SAÇLARIMIZIN KÜLLERİ BİZİ YENİDEN YARATACAK

 

Özgecan Aslan şahsında, daha bir ayyuka çıkan kadın katliamlarının gün geçtikçe arttığı ve kadınların en vahşi şekilde öldürüldüğü bir süreçteyiz. Türkiye’nin kadınla barışık olmayan tarihi Akp iktidarı döneminde daha da katlanarak yaşanmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanından en kenardaki bakanına, din adamlarından kadın gazetecilere, sokaktaki insanından sanatçısına herkesin diline doladığı kadına dair söylemleri ile yaratılmak istenen “makul” kadın tipi, bugün bize yönelik şiddeti arttırarak ve vahşi biçimlerde katlederek pratiğe geçiriliyor. “Fıtratında bir türlü sistemi memnun etmeyen” bir kadın cinsinin Türkiye’de var olma savaşı sürüyor.

2015 yılının daha ilk ayında 29 kadının yaşam hakkı elinden alındı ve Özgecan Aslan’da Şubat ayı rakamlarına girdi. 20 yaşında bir genç kız evine gitmek için bindiği toplu taşıma aracında tecavüze uğradı ve sonrasında ise yakılarak öldürülecek kadar akıl almaz bir şiddete maruz kaldı ve yaşamdan koparıldı. Sürekli eril söylemlerle sistemin devamlılığının sağlanması için her şeyin mübah olduğu Türkiye’de kadının her türlü şiddet yöntemiyle öldürülmesi meşru hale getirilerek, doğal bir durum algısı yaratılmaya çalışılıyor.

Bizler, kadınlar olarak Özgecan Aslan’ın katledilmesi karşısında yasda değil, isyanda olacağız. Erkek egemen, kadına düşman zihniyetin dağıtılması için sokaklarda olacağız ve hesap soracağız. Tecavüzcü sistemle barışmayacağız.

Tutuşan saçlarımızın külleri bizi yeniden yaratacak ve VARDIK, VARIZ, VAROLACAĞIZ!!

 

 

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi

Şubat 2015

Share
. tarafından

YASDA DEĞİL İSYANDAYIZ!

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

ozgecan

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi olarak Özgecan Aslan şahsında kadın katliamlarına karşı eylem çağrısı yapıyoruz.

KATLEDİLMEK KADERİMİZ OLMAYACAK!!!

Tecavüz Bir İnsanlık Suçudur!!!

Bindiği dolmuşta tecavüze uğrayıp barbarca katledilen ÖZGECAN için yarın saat 17.00 de Frankfurt’ ta Kaufhof’ un önünde toplanıyoruz!!!

Sıra kimde demek istemiyorsan; göz yaşını sil,  öfkeni al sende gel!!!

Yasda değil isyandayiz!

 

 

Share
. tarafından

YASDA DEĞİL İSYANDAYIZ!

Şubat 15, 2015 de ANASAYFA . tarafından

IMG-20150215-WA0004

 

ADKH’i olarak;

Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın Tarsus’da tecavüze uğrayıp öldürülmesine tepkimizi göstermek amacıyla 16/02/2015 Pazartesi günü saat 17.00’de Hamburg Türk Konsolosluğu önünde protesto mitingine tüm halkımızı çağırıyoruz.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi

Share
. tarafından

‘Hırsız tacizci tecavüzcü AKP’

Şubat 16, 2015 de ANASAYFA . tarafından

 

Mersin’in Tarsus ilçesinde cesedi yakılmış vaziyette bulunan Özgecan Aslan için ayağa kalkan Hozat halkı “taciz, tecavüz ve cinayetlerin sorumlusu AKP zihniyetidir” dedi

Hozatmanset

DERSİM (15.02.2015) – Hozat’ta DHF, HDP, Halk Cephesi ve ÖDP’nin çağrısıyla Cumhuriyet Caddesi REMAR önünde bir araya gelen Hozat halkı, en önde kadınlarla yürüyerek Özge Can’ı katlettiren zihniyetten hesap sorma sözü verdi. Esnafın da kepenk kapatarak destek verdiği eylem “Tecavüze Cinayete Sessiz Kalma” pankartı arkasında “Hırsız tacizci tecavüzcü AKP” , “Kahrolsun AKP diktatörlüğü” , “Özgecan Aslan onurumuzdur” , “Kadına uzanan eller kırılsın” sloganlarıyla başladı.

‘Kadına yönelik taciz tecavüz ve şiddet arttı’

Cumhuriyet Meydanı Heykel önünde sona eren yürüyüşün ardından Özgecan Aslan şahsında hayatını kaybeden tüm kadınlar anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından inisiyatif adına yapılan açıklamada, AKP iktidarıyla kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddetin giderek arttığına dikkat çekildi.

‘Bu zihniyet yıkılmaya mâhkumdur’

Bu ve benzeri katliamlara, iyi hal indirimleriyle katillerin adeta teşvik edildiğine vurgu yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kısa etek boyu, kızlı erkekli öğrenciler vb birçok tartışmayla kadınlarımızı sokakta dahi yürüyemez duruma getiren bu zihniyet, tecavüz ve tacizci mahlukları cesaretlendirerek sokağa salmaktadır. Bu zihniyet yıkılmaya mâhkumdur. Özgecan’ı da kadına yönelik şiddeti kutsallaştıran politikalarınız öldürmüştür. Bunun için başta kadınlar olmak üzere toplumun tüm ilerici kesimleri bir olarak bu zihniyet tarihin çöplüğüne gidene dek mücadelesini yükseltecektir.”

Eylem sloganlarla sona erdi.

Kaynak: halkingunlugu.net

Share
. tarafından

Kocaeli Özgecan için ayakta!

Şubat 16, 2015 de ANASAYFA . tarafından

 

Mersin’de tecavüze uğrayarak katledilen Özgecan için, Kocaeli’de yürüyüş yapıldı

Kocaeli ozgecan eylemi

KOCAELİ (15.02.2015) – Mersin’de tecavüze uğradıktan sonra yakılarak katledilen Özgecan için Kocaeli’de yürüyüş gerçekleştirdi. Ataerkil egemen zihniyetin ve onu koruyan devleti teşhir etmek için düzenlenen yürüyüşe katılım yoğundu. Belediye iş hanı önünden Cumhuriyet parkına doğru yürüyüşe geçen kitle “Kadına şiddete son” sloganları atarak kadın Katliamlarını protesto etti.

Cumhuriyet parkında kadın platformu adına basın açıklamasını okuyan eğitim sen temsilcisi AKP hükümetinin kadın erkek eşit değildir söylemi kadın cinayetlerinin her geçen gün artmasına neden olduğunu vurguladı. “Sistem ve AKP hükümeti kadın katliamlarının üzerini örtmeye çalışıyor. Onur ve şeref yoksunu katiller kadın öldürmeyi çok iyi biliyorlar diyerek basın açıklamasını sonlandıran Eğitim-Sen temsilcisi Çağla Aslan:” Özgecan’ın hesabını kadınlar sokaklarda soracak” dedi.

Kaynak: halkingunlugu.net

Share
. tarafından

Mersin’de binler Özgecan için yürüdü!

Şubat 16, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Kitlenin Taziye çadırına yaklaşmasından sonra, Taziye çadırını terk eden bakan ve Cumhurbaşkanın kızı, protestolardan kurtulamadı. Taziye çadırının çevresinde bulunan kadınlar Bakanı ve Sümeyye Erdoğan’ı protesto etmeye devam ettiler. Bu esnada korumalar tarafından müdahale edilen kadınlar “Bizler ölüyoruz bizi koruyun” diyerek, eylemlerini sonlandırdılar.Mersin’in Tarsus ilçesinde katledilen Özgecan Aslan için Mersin’de düzenlenen yürüyüşe binlerce insan katıldı

Mersin haberi prfil

MERSİN (16.02.2015) – Mersin’de binlerce kişi Mersin Kadın Platformunun çağrısı ile Özgecan Aslan için yürüdü.

Mersin Otogarı önünde saat 12.30’da toplanan kitle burada bir süre TOK otobüslerini protesto ettikten sonra yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında “Jin Jiyan Azadi”, “Mersin uyuma Özgecan’a sahip çık!”, “Özge için Adalet için” sloganları atıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan ve Aile  ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın aile evine gelmesinden kaynaklı, kitlenin tepkisinden korkan polis çeşitli bahaneler ile kitlenin önünü bir çok defa keserek kitlenin taziye evine ulaşmasını engellemeye çalıştı.

Kitlenin güçlü iradesi karşısında geri adım atan polis kitlenin yürüyüşünü ve birlikteliğine engel olamadı.  Bu esnada polisin ısrarla “Kadınlar önde yürüsün erkekler arkada yürüsün” gibi dayatmalarına izin vermeyen kitle karma bir şekilde yürüyüşünü sürdürdü. Yürüyüş Özgecan Aslan’ın taziye çadırında son buldu.

Bakan ve Sümeyye Erdoğan Protesto edildi!

mersin haberi 2

Kaynak:halkingunlugu.net

 

Share
. tarafından

Bağcılar Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği Özgecan için yürüdü

Şubat 16, 2015 de ANASAYFA . tarafından

11 Şubat Çarşamba günü Mersin’de tecavüz edilerek katledilen Özgecan Aslan ve şiddetle maruz kalan tüm kadınlar için Bağcılar Dersim Derneği tarafından örgütlenen bir eylem düzenlendi

Bagclar1

İSTANBUL (16.02.2015)-  Yeni Mahalle’den başlayarak çiftliğe doğru  yürüyen kadınlar, “Jin jiyan azadi” , “Kadın yaşam özgürlük” , “Özgecan’ı unutma unutturma”  sloganlarıyla ve çekilen ajitasyonla halk sokağa çağırdı. Katılımın yoğun olduğu yürüyüşün ardından Bağcılar Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği kadın temsilcisi tarafından basın açıklaması okundu.

Açıklamada Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat Çarşamba günü alışverişin ardından eve dönerken minibüs şoförü tarafından tecavüz edildikten sonra hunharca katledilerek cesedi yakılan Özgecan Aslan’ın cesedinin yakılarak bir dere yatağına atıldığı belirtildi.

Özgecan’ı katleden devlettir

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bu vahşetin ardından ülkenin dört bir yanından binlerce kadın ve halkımız ayağa kalkarak tepkisini gösterdi. Kadına yönelik tecavüz ve vahşete bir yenisi de daha eklendi. Her gün binlerce kadın, evinde, işinde, sokak ortasında ve her yerde erkek tacizine, tecavüzüne ve cinayetine kurban gidiyor. Ülkemizde kadınlar her an ölümle, vahşetle burun buruna yaşıyor. Bu vahşete karşı başta kadınlar olmak üzere alanlara, sokaklara çıkan, adalet arayan, hesap soran halka karşı AKP hükümeti ne yapmıştır. AKP hükümeti sessiz çaresiz kalarak kadına verdiği değeri bir kez daha ortaya koymuştur. Adı iç güvenlik olan paketleriyle sokakları Vandallardan, teröristlerden temizleyeceğiz bahanesiyle ülkemizdeki demokratik hakları susturmaya, bastırmaya çalışan AKP hükümeti temsilcilerinden bakan Nabi Avcı, Özgecan Aslan’ın tecavüz ve vahşi cinayetine ilişkin ‘bu tür durumlar olur önüne geçemeyiz’ diyerek tavrını yani sessizliğini ortaya koymuştur. Peki, ne demektir Bakanın bu sözleri… Bu sözler, biz bunun önüne geçemeyiz, kadınların fıtratında bu var demektir. Kadınların fıtratında tecavüz, cinayet, vahşet var biz bunların önüne geçemeyiz demektir. Ama biz iç güvenlik yasalarıyla tüm ülkeyi polis cennetine, cop, biber gazı, ölüm cennetine çevirebilir. Ama biz teröristlerin, Vandalların önüne geçeriz diyerek halkın önüne geçeriz demektir. Yani koca ülkenin sözde iç güvenliğini sağlayanlar, Özgecan’ın, kadının güvenliğini sağlayamıyor.., Sözde iç güvenlik yasalarına ayırdıkları titizlikleri kadın sorununa ayırsalardı her gün TV’lerde, gazetelerde bu kadar kadın cinayeti olmayacaktı. Ama bunun için kadını cinsel obje olarak görmemek, Ama bunun için kadının özgürlüğüne destek olmak ve bunun için kadını evine hapis gören zihniyetten arınmak gerekiyor. Bunlar ise AKP de yoktur ve çıkarına terstir. Ve bizler diyoruz ki bizim fıtratımız da taciz yok, cinayet yok, tecavüz yok… Ve yine bizler diyoruz ki kadın cinayetlerini durduracağız, AKP ve tüm düzen partilerine rağmen durduracağız ve Özgecanların hesabını soracağız..”

Bagclar2 Bagclar4

Açıklamanın ardından eylem sonlandırıldı.

Kaynak:halkingunlugu.net

Share
. tarafından

Sarıgazi Özgecan için sokaklarda!

Şubat 16, 2015 de ANASAYFA . tarafından

???????????????????????????????

Sarıgazi Dayanışması tecavüze uğrayan ardından yakılarak katledilen Özgecan için eylem yaptı

İSTANBUL (16.02.2015) – Sarıgazi’de Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) ‘nun da bileşeni olduğu Sarıgazi Dayanışması Özgecan için eylem yaptı.

Kitle saat 17.00’da Cem evi önünde toplanarak Demokrasi Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Demokrasi Caddesi’nden merkeze yürüyen kitle, “Kadın erkek el ele sosyalist devrime”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Katil devlet hesap verecek”, “Özgecan Aslan ölümsüzdür” sloganları attı. Eyleme destek veren Sarıgazi esnafları kepenk kapattılar.

Merkeze kadar yürüyen kitle, burada bir basın açıklaması gerçekleştirerek eyleme son verdiler.

Kaynak:halkingunlugu.net

Share
. tarafından

Kadınlar Sokakları Zaptetti

Şubat 16, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Aralarında DKH’lilerinde bulunduğu kadınlar Okmeydanı’nda ve Örnektepe mahallelerinde bir araya gelerek Özgecan için öfkelerini sokaklara taşıdı

ozgecan eylemi2

İSTANBUL (16.02.2015)- Dün saat 18.00’de Okmeydanı Sağlık Ocağı önünde “Özgecan’ı Unutmayacağız” pankartını açan Okmeydanı Kadınları, önce Okmeydanı sokaklarında, yeniden Okmeydanı Sağlık Ocağı önüne yürüdü.

Yürüyüş sırasında megafondan çekilen ajitasyonda, sahte gözyaşı dökenlerin Özgecan’ın katliamına ferman çıkaranlar olduğunu söyledi.

Yürüyüşte “Kadın cinayeti politiktir” , “Kadınlar sokağa özgürleşmeye”, “Yaşasın kadın dayanışması” , “Özgecan’ı unutma unutturma” sloganlarını attı.

Özgecan’ın katili devlettir

Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında, hem iktidar hemde toplum tarafından kadınlara yönelik şiddetin hız kesmediği ve baskıcı, cinsiyetçi saldırıların hız kesmeden devam ettiğini, bu nedenle kadın katliamlarının politik olduğunu belirterek şu ifadelere yer verildi: “Özgecan’da tecavüz edilerek vahşice öldürüldü ve aramızdan alındı. Burada tekrar ‘çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin’ diyen ya da mahkemelerde ‘direnmediği’ , ‘bağırmadığı’, gerekçesiyle neredeyse kadınları suçlu bulan, erkek şiddetine karşı mücadele eden ve kendisini savunan kadınların meşru müdafaa hakkını tanımayan, kadınları katledini değil kadınları kıyafetini sorgulayan erkek egemen yargınızdan, Aile bakanlığınızdan, devletinizden hesap soruyoruz.”

Kadınlar Özgecan’ın hesabını soracak

Saat 19.00’da Örnektepe “Yasta Değil İsyandayız Özgecan İçin Sokaktayız” pankartıyla Erzurumdan Meydanı’nda bir araya gelen Örnektepe kadınları, önce Örnektepe girişine yürüdü.

Örnektepe girişinde yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Kadınlara, erkek devletin borazancı başı olarak ne yapmaları gerektiğini hatılratıyorlar. Nasıl giyineceklerini, kaç çocuk doğuracaklarını, nasıl çalışacaklarını, nasıl güleceklerini, ne zaman evleneceklerini, kocalarına nasıl hizmet edeceklerini her bir bir dikte ediyorlar. Kimi zaman kadınlara kadın erkek eşit değildir, eşitlik fıtrata aykırıdır diyerek had bildiriyorlar, kimi zaman 6 yaşında evlendirilmelerinin caiz olduğuna dair fetvalar veriyorlar, kimi zaman annelerinin diz üstü etek giymesinden tahrik olan sapık katiller ordusunun yaratılması  görevini eksiksiz ifa ediyorlar.”

Basın açıklamasının ardından kadınlar yeniden Örnektepe Erzurumdan Meydanı’na yürüdü.

Kaynak:halkingunlugu.net

Share
. tarafından

LONDRA’DA KADIN KURUMLARINDAN ÖZGECAN ASLAN EYLEMİNE ÇAĞRI

Şubat 16, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Ozgecan

Londra’da aralarında Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin de bulunduğu kadın kurumlarından Özgecan Aslan için eylem çağrısı

KADIN KATLİAMLARINA KARŞI YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ!
Tecavüz Bir İnsanlık Suçudur!
Bindiği dolmuşta tecavüze uğrayıp barbarca katledilen ÖZGECAN için 18 Şubat, Çarşamba saat 12:00 de T.C elçiliğinin önünde toplanıyoruz!

İlerici, devrimci kadın kurumları olarak diyoruz ki; sıra kimde demek istemiyorsak bütün herkese çağrımızdır,

Erk-mantığına karşı göz yaşını sil, öfkeni al sende gel!

Yasta değil isyandayız!

 

Share
. tarafından

PARİS’TE ÖZGECAN PROTESTOSU

Şubat 17, 2015 de ANASAYFA . tarafından

FB_IMG_1424126612827Özgencan Aslan’ın katileri Paris de protesto edildiFB_IMG_1424127059724

Özgecan Aslan için bugün Paris’ de kadın örgütleri bir araya gelerek bir basın açıklaması ile Ôzgecan Aslan’ın katledilmesi ve kadın cinayetlerini protesto etti.

SKB ve ADKH’nin  bulunduğu basın açıklamasında; Tûrkiye’de kadına karşı var olan şiddet AKP hükümetinin iktidarı ile  katlanarak inanılmaz boyutlara vardı denilen protesto gösterisinde ADKH’ nin yaptığı açıklamada ise ; Özgecan Aslan şahsında daha bir ayyuka çıkan kadın katliamlarının gün geçtikçe arttığı ve kadınların en vahşi biçimlerde öldürüldüğü bir süreçteyiz. Yaratılmak istenen “makul” kadın tipi bugün bize yönelik şiddeti arttırarak ve vahşi biçimlerde katlederek pratiğe geçiriliyor. “Fıtratında bir türlü sistemi memnun etmeyen ” bir kadın cinsinin Türkiye’de varolma savaşı sürüyor. Yasda değiliz isyandayiz. Direnerek özgürlesecegiz Özgecan Aslan’ın katilerinden biz kadınlar hesap soracağız sloganlarının ardından eylem sonlandırıldı.

IMG-20150216-WA0001

Share
. tarafından

HAMBURG’DA KADINLAR ÖZGECAN ASLAN İÇİN SOKAKLARDAYDI

Şubat 17, 2015 de ANASAYFA . tarafından

FB_IMG_1424131600680

Üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın Tarsus’da okuldan eve dönerken bindiği dolmuşun şöförü tarafından tecavüze uğrayıp devamında canice yaķılarak öldürülmesine karşı tepki göstermek ve Özgecan’ın çığlığı olmak için, Avrupa Demokratik Kadın Hareketi, Rojbin-Rat Kürt Kadınları, Sosyalist Kadınlar Birliği ve Yeni Kadın ‘ın çağrısıyla Hamburg Türk Konsolosluğu önünde protesto mitingi yapıldı. Mitinge katılımın yoğun olması üzerine konsolosluk önünden Gänsemarkt’a kadar yürüyüş kararı alındı. Sloganlar eşliğinde başlayan yürüyüşte yol boyunca ÖZGECAN’IN ÇIĞLIĞI BİZİM ÇIĞLIĞIMIZDIR, İNADINA İSYAN,İNADINA ÖZGÜRLÜK, JİN JİYAN AZADİ, ANALARIN ÖFKESİ KATİLLERİ BOĞACAK, CİNSEL,SINIFSAL SÖMÜRÜYE SON! sloganları atıldı. Katiller ve katilleri yaratan sistem lanetlendi.
AVRUPA DEMOKRATİK KADIN HAREKETİ
HAMBURG

FB_IMG_1424131605243 FB_IMG_1424131615697

Share
. tarafından

Erzincan’da binler Özgecan için yürüdü

Şubat 17, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Erzincan’da Demokratik Kadın Hareketi’nin (DKH) de öncülüğünü yaptığı basın açıklamasında  Özgecan Aslan şahsında katledilen bütün kadınlar anıldı

ERZNCAN ZGECAN

ERZİNCAN (16.02.2015)-  Şubat Çağlayan Durakları Caddesi’nde bir araya gelen kitle kadınların öncülüğünde kadının ezilenin ezileni veya emekçi olarak sömürüldüğünü dile getirirken bu kişisel mülkiyet dünyasında kadının cinsel bir yaratık olarak da baskı altında tutulduğuna vurgu yapıldı.

 

”Hepimiz Özge’yiz, hepimiz kadınız”, ”Erkek vuruyor, devlet koruyor”, ”Bedenim emeğimdir” sloganlarıyla yürüyüşe geçen kitle Cumhuriyet Meydanı’nda toplandı. Basın açıklaması sırasında adaletin katil tecavüzcülere uygulanan ağır tahrik ve iyi hal indirimlerinden, kadınları korumayı beceremeyen devlet mekanizmalarından, çığlık atmayı öğrenmemizi isterken kahkahalarımıza saldıran ve üzerimize iktidar kuran erkeklerin kirli ellerinden gelmeyeceğine değinilirken bütün kadınların örgütlü bir güç haline gelmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Son olarak incittiğiniz, yaraladığınız, sakatladığınız, öldürdüğünüz tüm kadınlar için erk egemen zihniyete ve düzeninize boyun eğmeyeceğiz denilerek eylem sonlandırıldı.

Eylemi örgütleyen kurumlar arasında DKH, SKM, YDK, HDP’li kadınlar ve EÖDER yer aldı.

Kaynak:halkingunlugu.net

Share
. tarafından

ADKH Duisburg’dan Eylem Çağrısı

Şubat 17, 2015 de ANASAYFA . tarafından

YASDA DEĞİL İSYANDAYIZ!Ozgecan

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi olarak Özgecan Aslan şahsında kadın katliamlarına karşı eylem çağrısı yapıyoruz.

KATLEDİLMEK KADERİMİZ OLMAYACAK!!!

Tecavüz Bir İnsanlık Suçudur!!!

Bindiği dolmuşta tecavüze uğrayıp barbarca katledilen ÖZGECAN için bugün saat 17.00 de König Heinrich Platz’da Duisburg’da bulunan kadın kurumları olarak toplanıyoruz!!!

Sıra kimde demek istemiyorsan; göz yaşını sil,  öfkeni al sende gel!!!

 

Yasda değil isyandayiz!

Share
. tarafından

Mazgirt’li kadınlar yürüyüş düzenledi

Şubat 17, 2015 de ANASAYFA . tarafından

Mazgrt ozgecan1

Aralarında Demokratik Kadın Hareketi’nin de bulunduğu Mazgirt Kadın Dayanışması Mersin’de katledilen Özgecan Aslan için yürüyüş gerçekleştirdi

 

DERSİM (17.02.2015)- Mazgirt Kadın Dayanışması’nın çağrısıyla aralarında DKH’ın da olduğu kitle Mazgirt AKP ilçe binasına yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sırasında sık sık “Katil devlet hesap verecek”, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Özgecan’ın katili T.C devleti” sıloganları atılırken kitle “Hepimiz kadınız hepimiz Özgecanız”, “Özgecan konuştukça siz ağlayacaksınız”, ” Kadına uzanan eler kırılsın”, “Doğurduklarımız tarafından katlediliyoruz” yazılı dövizleri taşıdı.

‘Özgecanın katileri erkek devlet ve yargı birliğidir’

Mazgirt AKP ilçe binası önünde kitle adına okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Özgecan’ın katilerini çok iyi tanıyoruz. Özgecan’ın katileri erkek devlet ve yargı birliğidir.Kadın katliamlarını engelemeyen, katileri aklayan tüm devlet kurumları kadın katliamlarının ortağıdır. Bu katliamın ortağı bakanlar, başbakan, cumurbaşkanı başta olmak üzere erkek eğemen devlet tecavüze karşi ” çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin” diyen bakanlar, “ben  kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen cumhurbaşkanı, “tecavuzcü kürtaj yaptıran kadınlardan daha mahsumdur” diyen miletvekilleri “bekar erkeklere cinsel ihtiyaçlarını karşılaması için ödenek ayrılmasını” isteyen avuklatlar; hepiniz kadınların katilisiniz. Özgecan’ı da diğer yüzlerce kadınıda kadına yönelik uyguladığınız politikalar katletmiştir. Erkekleri cesaretlendiren, aklayan tecavüzcü ve katliamlara teşvik eden adalet anlayışınızdan hesap soracağız.”

 

 

Kaynak:halkingunlugu.net

Share
. tarafından

Zürih Kadın Kurumlarından Eylem Çağrısı

Şubat 17, 2015 de ANASAYFA . tarafından

OzgecanÇağrımızdır.!

Yasta Değil İsyandayız.!

2015 yılının daha ilk ayında 29 kadının yaşam hakkı elinden alındı ve Özgecan Aslan da Şubat ayı rakamlarına girdi. 20 yaşında bir genç kız evine gitmek için bindiği toplu taşıma aracında tecavüze uğradı ve sonrasında ise yakılarak katledildi.
Bizler; ADKH, Yeni Kadın ve Zürih Kürt Kadın Hareketi olarak, yarın 18.02.2015 Çarşamba günü saat 14:00’da Zürich T.C konsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştireceğiz.
Devrimci-demokrat herkesi kadın katliamlarına “Dur” demeye, “Yasta Değil İsyandayız” diye haykırmaya çağırıyoruz.!

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi
Yeni Kadın
Zürih Kürt Kadın Hareketi

Share
. tarafından

DUİSBURG’DA ÖZGECAN EYLEMİ

Şubat 18, 2015 de ANASAYFA . tarafından

20150217_17003320150217_170129

duısburg2

Duisburg (17.02.2015)  Aralarında Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin de bulunduğu kadın gurupları Duisburg’da biraraya gelerek Özgecan şahsında kadın cinayetlerini protesto ettiler. Oldukça yoğun katılım olan gosteri saygı duruşu ile başladı ve ardında Adkh’nın hazırladığı bildiri Almanca ve Türkçe okundu. Alman kadın kurumu Courage’nın da konuşma yaptığı eylemde çeşitli kurum temsilcileri ve bireyler kısa konuşmalar yaparak duygularını paylaştılar. Şiirlerin okunduğu gösteride ÖZGECAN BURADA, KADIN KATLİAMLARINA SON, YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI ! sloganları atıldı.

duısburg1duısburg4duısburg3

Share