. tarafından

Ali Asker Yer Yoldaşı Ortak Düş Yolculuğumuzda Kaybettik! Ailesinin, Sevenlerinin Ve Yoldaşlarının Başı Sağolsun!

Nisan 8, 2020 de ANASAYFA . tarafından

Dersim halkının durgun akan Munzur’u, Almanya’nın dur durak bilmeyen inatçı Asker’ini, yıkılsın diye bilinci ve yüreğiyle yüklendiği, kapitalist düzenin lanetli “iş” çarklarında geçirdiği bir elim kaza sonucu, bedeninin tüm direnci ve inadına rağmen, son nefesini verdiği anda kaybetmiş bulunuyoruz..
Üzgünüz, öfkeleyiz..
Üzgünüz! Çünkü, ölümlerin en talihsiz yaşandığı, bu Korona günlerinin en pervasız zamanlarında yoldaşımızın son nefesi bizi en hazırlıksız olduğumuz, deyim yerindeyse adeta “elimizin kolumuzun bağlı” olduğu bir an da yakaladığı, bu sebepten onu son yolculuğunda yoldaşça çoğul bir coşku seliyle uğurlayamadığımız için.. Onun mücadele yaşamı boyunca, yoldaş gözlerinden her dem görmeye alışık olduğumuz, ışıyan mütevazi bakışlarına sığınıyoruz.. Af etsin bizi..
Öfkeleyiz çünkü, yıkılsın diye vahşi kapitalizm, özgür günlere uyansın diye insanlık, ömrünü sosyalist mücadeleye adayan bir yoldaşımız, kapitalist sömürünün çalışma koşullarında geçirdiği bir iş kazası
sonucu, binlerce işçi kardeşiyle aynı kaderi paylaşarak, aramızdan ayrılmış oldu. Yakışmadı bu ölüm ona, apansız aldı bizden. Üzüntümüz de, öfkemiz de ol sebepten..
Ali Asker Yer yoldaş, Dersim Pertek’li yoksul bir Kürt ailenin çocuğu olarak dunya ya geldi. Bir çok yoksul Kürt aile çocuğuyla aynı kaderi paylaşarak, ailesinden en yakınlarını devrimci mücadele de bedel ödeyip, işkence ve uzun hapis yıllarıyla tanıştığı yıllarda, henüz çocuk denecek yaşta göçmenliğin onu bekleyen çileli yaşamına adım atarak, Avrupaya çıktı.
Ancak O bir Dersim’li devrimciydi, 38 katliamının hikayelerini dinleyerek öfke bilemişti faşist Türk devletine.. Nerede nasıl olursa olsun, bu öfkenin bilediği bir bilincin aydınlattığı, genç ve en delikanlı aklıyla, Almanya’ya geldikten sonra, Yeni Demokrat Gençlik’in ilk kongresinde delege olmanın görev bilinciyle donandı. Gençlik örgütünün bu ilk temeline harç olup, kongre de, Gençlik Örgütünün ilk komisyonuna seçilerek, 2 yıl boyunca bu görevi omuzladı. Gerisi, onun için ilk adımını attığı bu onur yürüyüşünde, Konfederasyonumuz ADHK’ya bağlı Göppingen, Stuttgart, Ulm ve en son Ludwigsburg kültür merkezlerinde mücadelenin yükünü omuzlayıp, kesintisiz, dur durak bilmeyen Kaypakkaya’cı bir inatla mücadeleye adanmış bir ömürdü..
Almanya’nin Güney Bolgesi’nde, başta Kaypakkayacı geleneğe gönül vermiş yoldaşları olmak üzere, tüm yerli ve göçmen devrimci demokratik örgütler onu, mütevazi duruşu, Munzur gibi zamana yenilmeyen asi inadıyla tanıdı ve sevdi.
Onun bu hiç beklenmeyen bir zamanda, aramızdan ayrılmış olması karşısın da söylenebilecek en anlamlı söz, yıllarını verdiği özgürlük ve sosyalizm düşünü gerçeğe taşıyacak olan yürüyüşümüze anılarını katıp, insanlığın son büyük düşmanı vahşi kapitalizme karşı daha kararlı adımlarla mücadeleye devam etmektir. Ali Asker Yer yoldaş şahsında ortak düşümüzün asla vaz geçmeyeceğimiz gerçeğine dair söyeceğimiz tek teselli sözümüz, onu ve yeryüzünde ki tüm insanlığı kuşatan son vahşet cağına meydan okuyan Sosyalizm bayrağını daha yükseltmek, anıların zaferle taçlandıracak geleceği fethetmektir.
Bu duygu ve düşüncelerle, yoldaşımızın kaybının yaşattığı büyük acıyı, başta ailesi ve sevenleri olmak üzere hepsiyle paylaşıyor, inatçı, kararlı, mücadeleci kişiliğinin, özgürlük ve sosyalizme adanmış ömrünün yoldaşlığının yükü omuzlarınız da, anısına bağlılık sözü veriyoruz.
Ali Asker Yer Yoldaş Ölümsüzdür!
Özgürlük Düşü, Sosyalizm Mücadelesi Bize Emanet!

ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)
ADKH (Avrupa Demokratik Kadın Hareketi)
SYM (Socialist Youth Movement)
8 Nisan 2020

Share
. tarafından

Koronavirüs Koşullarında Kapitalizme ve Erkeğin Şiddetine Karşı Kadın Dayanışmasını ve Mücadeleyi Büyütüyoruz

Nisan 12, 2020 de ANASAYFA . tarafından

Share
. tarafından

DAYANIŞMA VE PAYLAŞIMDA HAYAT VAR

Nisan 15, 2020 de ANASAYFA . tarafından


Kapitalist sistemlerin anti-toplum, anti doğa, kâra dayalı sömürgeci, işgal, talan ve savaş politikalarının bir sonucu olarak Covid 19 Pandemisi tüm insanlığı büyük bir tehlike ile karşı karşıya bırakmıştır. Soykırım, Savaş işgal toplumsal ve ekonomik krizlerden kaynaklı yüzbinlerce erkek, kadın ve çocuk zorunlu göçe mahkum edlimişlerdir. Zorlu olan göç serüveninin ardından kötü ve hijyenik olmayan ortamlarda uzun süre yaşamak zorunda bırakılmakatadır.

Kamplar Pandemi gibi tehlikeli salgın hastalıklar sürecinde ise başta kadın, çocuk, yaşlı ve kronik hastalığı olanlar için daha da tehlikeli olmaktadır. Mevcut koşullar kadınlar için de psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddetle birlikte ölümlere sebebiyet verecek zeminleri yaratmaktadır.

Kampların bağlı olduğu kurum ve kuruluşların acil önlemler alması ve bu süreci demokratik kitle, kadın kadın hareketleri-örgütleri ve kurumları ile ortak çalışmayı esas alması sorunların çözümü için hayati derecede önemli olmaktadır.
Toplumun bütün kesimlerin kamplarda yaşayan sorunlarına duyarlı olması ve yardım etmesi insani bir görev ve sorumluluktur.

-Başvuruları red edilen mültecilerin mevcut koşullarda avukat ve tercümanlara ulaşma şansı olmadığı için dosyaların tümü askıya alınsın ve oturum verılmesi hızlandırılsın.

-Kamplarda yaşayan göçmenlerin Pandemi’ye ek olarak yaşadığı iletişim sorunu ve sürece hakim olmaması da başlı başına bir şiddet olmaktadır.

-Yapılan açıklamalar ana dil veya ortak anlaşılabilecek dillerden açıklama yapılması önlemelerin alınmasında etkili olacaktır.

-Kamplarda kalan mültecilerin pandemi sürecinde salgından korunması için alternatif olarak otel, pansiyon, belediye vb kurumlara ait ev-binaların acilen temizlenerek yerleşime hazır hale getirilmesi.

-Alternatif yerleşim alanlarına önceliğin çocuklu kadın ve ailelere verilmesi.

-Göçmenlerin yaşadığı bütün alanlara şiddet, sağlık, psikolojik konularada yaşadıkları sorunları iletebilecekleri kurum ve kuruluşlara kolay ulaşacakları iletişim araçlarının sağlanması telefon numaraların hem dağıtılması hemde panolara asılması hayati derecede önemlidir.

-Kamplarda zorunlu kalanların ortak kullananım alanlarında fiziksel mesafeyi koruyacak tedbirlerin alınması, odalarda kalanların sayılarının düşürülmesi, gıda temizlik ve dezenfeksiyon malzemeleri, maske ve ateş ölçerlerin yeterli sayıda temini sağlansın.

AVRUPA KADIN DAYANIŞMASI:( SKB Avrupa Sosyalist Kadınlar Birliği, TJK-E Avrupa Kürt Kadın Hareketi, Yeni Kadın, SYKP Avrupa Kadın Meclisleri, FEDA Demokratik Alevi Federasyonu, ADKH Avrupa Demokratik Kadın Hareketi, MHK Mezopotamya Halk Kongresi Kadın Kolları, Yaşanacak Dünya, PKAN Platforma Kurden Anatoliya Navin,)

Share
. tarafından

Covid-19+Erkek egemen zihniyet salgını

Nisan 16, 2020 de ANASAYFA . tarafından


Covid-19 salgını ve yaşamın eve doğru daralması sonrası dünya çapında ve Avrupa’da kadına yönelik şiddet katmerlenmeye başladı.

Bu sürece müdahale, bilinçli yürütücüsü olma perspektifi ile kuruluşunu deklare eden Avrupa Kadın Platformunun ön gündemi en zorda olan mülteci kadın ve çocuklardı. Avrupa Kadın Dayanışması şiddete uğrayan kadınların kendilerine ulaşmasını ve bu konuda da çekim merkezi olmayı hedefliyor.

Bu gün çalışmanın startı ile bazı ülke ve şehirlerde ortak, bazılarında tek tek bileşenler olarak afiş çalışmaları ve sokakta gösteriler mülteci kadınların sesi olmaya çalışmanın anlamlı adımlarıydı. Yapılan çalışmalarda afişleri sırtına asarak bisikletle dolaşmak gibi yaratıcı yöntemler de geliştirildi.

Paris’te göçmenler ve mültecilerin yoğun yaşadığı Paris 95. bölge, göçmenlerin kaldığı Haym denilen evlerin olduğu yerler, Almanya’nın Mannheim, Hollanda’da nın bazı şehirleri, Avusturya’nın başkenti Viyana mülteci kadın ve çocukların sesi olmak için yapılan etkinlik ve eylemlere tanık oldu.

Viyana

Avusturya Kadın Dayanışması ilk etkinliğini 10. Viyana’da gerçekleştirdi. “Mülteci kadınların yaşadığı şiddete karşı resmi kurumlar harekete geçsin” “Mülteci kadın ve çocuklara oturum hakkı verilsin” “Toplu yaşanan kamplarda hijyen sağlansın, hijyen malzemeleri mültecilere ücretsiz dağıtılsın” talepleri dövizlerle duyurulmaya çalışıldı. Şehri merkezindeki eylem orada bulunanların ilgisini çekti.

Eylem etkinlik ve faaliyetlerimiz zenginleşerek devam edecektir.

 Kaynak: www.yasanacakdunya.org
Share
. tarafından

Maxmur halkıyla dayanışma

Nisan 22, 2020 de ANASAYFA . tarafından

Avrupa Kadın Dayanışması, 15 Nisan’da TSK’nin Maxmûr Kampı’nı bombalaması sonucu 3 kadının yaşamını yitirmesi ile ilgili yazılı bir açıklama yayınladı.

 Açıklamada kampa yönelik aylardır devam eden ambargoya da dikkat çekilerek, “Açlık ve yoksunlukla karşı karşıya kalan kamp sakinleri, son 7 aydır yine Erdoğan’ın baskısı ve Barzani yönetiminin ambargosuna tabi tutuluyor. Avrupa’da işçi, emekçi göçmen kadınlar olarak faşizmin ölüm kusan vahşetine karşı ses vermeye, protestoları yaygınlaştırmaya çağırıyoruz. Maxmûr halkıyla dayanışalım. Kardeş Aile Kampanyasına destek verelim” denildi.
kaynak: yeniyasamgazetesi1.com
Share
. tarafından

YAŞASIN BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜMÜZ 1 MAYIS

Nisan 22, 2020 de ANASAYFA . tarafından

Bu yıl işçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü 1 Mayıs’ın çok farklı bir misyonu bulunmaktadır. 1 Mayıs’a; bir yanda korona salgınını fırsata çevirerek kazanılmış haklara saldıran dünya emperyalist kapitalist sistemi, öbür yanda genel krize eklenen korona virüsü krizinin de faturasını ödemeye zorlanan işçilere ve emekçilerin öfkesi ile giriyoruz. 1 Mayıs’ı “Sınıfa karşı sınıf „ karşıtlığının keskinleşmesi ile karşılıyoruz.
Bu anlamda, 1 Mayıs’ı belli mesafeler korunarak da olsa yaratıcı yöntemlerle sokakta taleplerimizin haykırılması olarak değerlendirilmesi onun diğer tarihsel misyonudur.
Sürecin yükü en fazla kadınların omuzlarındadır.
İşçi emekçilerin kadın yarısı yaşanan sürecin yine en ağır yükünü omuzlamaktadır. Emperyalist-kapitalist ülkelerde Covid-19 salgını karşısında “Evde kal” “Hayat eve sığar” çağrıları diğer işçi ve emekçileri kapsamadığı gibi kadın emekçileri de kapsamamıştır. Sağlık ve temizlik işleri başta olmak üzere emekçi kadınlar yeterli güvenlik- sağlık önlemi olmaksızın çalışmaktadırlar. Diğer emekçiler gibi salgının birincil dereceden bulaşma riski altındalar. Kadınları diğer emekçilerden ayrışan yanı ise; çalışma yaşamı, ev içi emeğinin bir kaç kat daha ağırlaşması virüs kapma riski üçgeninde olmalarıdır. Buna bir de erkek egemen virüsün saldırganlığı eklenmekte, “Evde kalanlar” ise; ev içi emeğinin ağırlaştırılmış sömürüsüne eklenen psikolojik, fiziki, cinsel saldırılarla başbaşadırlar.
Kadınlar yine işsizliğe ilk mahkum edilen, kapının önüne ilk konulan taburları oluşturmaktadır. Kapitalist sistem dökülmektedir. Covid-19 süreci; sermayenin yeniden üretimini, dolaşımını, birikimini temel alan ve bunu gerici, faşist iktidarlar eliyle işleten sistemi her şeyden önce ideolojik olarak sarsmıştır. En geniş kesimler kapitalizmin sağlık sistemi başta olmak üzere kofluğunu görmüş, siyasal olarak beceriksizlikleri sorgulanır olmuştur. Dünya sermayesinin toplumların çıkarı ile ters olduğu, en az pandemi kadar sınırları aşmıştır.
“Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak”
Egemenler de, ötekileştirilen karşıt kesim de “Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” demektedir. Süreci ağır yaşayan işçiler emekçiler, en ağır yükü omuzlayan biz kadınlar da “Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını” 1 Mayıs vesilesi ile bir kez daha ilan etmekteyiz. Kapitalistler korona sonrasına hazırlanırken, işçi sınıfı ve onun emekçi kadın bölükleri de kendi cephesinden mücadele mevzileri yaratarak hazırlığını yapmaktadır.
Biz kadınlar için 1 Mayıs’lar kapitalizme ve erkek egemen düzene öfkemizi haykırdığımız mücadele günleridir. Bu vesileyle kadınlarımız başta olmak üzere bütün halkımızı kendi yaratıcı yöntemleriyle 1 Mayıs’ta alanlara, taleplerimizi haykırmaya çağırıyoruz!

TALEPLERİMİZ
– Gıda, enerji, sağlık gibi temel sektörler dışında üretime ara verilsin! Başta kadınlar olmak üzere çalışan işçilerin ücretlerinde kesinti yapılmaksızın izne çıkarılsın!
– Eşit işe eşit ücret sağlansın!
– Hastanelerde kalifiye çalışan sayısı arttırılsın, tam ücretle çalışma saatleri kısaltılsın! –
– Silaha ve savaşa değil, sağlığa bütçe ayrılsın. Korona virüs salgınına karşı hijyen ve sağlık malzemeleri halka bedava dağıtılsın, virüs testi ve gerekli tedavi ve bakım hizmetleri ücretsiz hale getirilsin!
– Kapatılan iş yerlerinde işçilerin ücretleri ödenmeye devam edilsin!
– Başta sağlık çalışanları olmak üzere bu süreçte zorunlu olarak çalışan herkese artı prim verilsin. İşten çıkarmalar yasaklansın!
– Kağıtsız mülteciler için özel destek fonları oluşturulsun! Bu fonlardan, ihtiyaç duyulan sağlık desteği ve koruyucu malzemeler gibi ihtiyaçları karşılansın! Oturum hakları derhal tanınsın!
– Bu süreçte evde bakılan hasta ve yaşlılar için ek ödeme yapılsın!
– Çalışan anne ve babalara tam ücretle ve aynı süreli çocuk doğum ve bakım izni verilsin!

AVRUPA KADIN DAYANIŞMASI
SKB Avrupa Sosyalist Kadınlar Birliği, TJK-E Avrupa Kürt Kadın Hareketi, Yeni Kadın, SYKP Avrupa Kadın Meclisleri, FEDA Demokratik Alevi Federasyonu, ADKH Avrupa Demokratik Kadın Hareketi, MHK Mezopotamya Halk Kongresi Kadın Kolları, Yaşanacak Dünya, PKAN Platforma Kurden Anatoliya Navin,

Share
. tarafından

Yaşasın İşçi Sınıfının, Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs!

Nisan 28, 2020 de ANASAYFA . tarafından

 

Bizler çatı örgütünüz ADHK ve bileşen kurumlarımız ADKH ve SYM olarak, insana ve doğaya düşman, günümüze ve geleceğimize her gün yeni pusular kuran bu vahşi kapitalizme karşı, ezilenlerin küresel devrimci isyan çığlığı olan 1 Mayıs’ı en devrimci duygularımızla selamlıyor,  başka bir dünya mümkün diyen o müjdeli devrimci sese sesimizi katıyoruz. 

Göçmen işçi kardeşler, yurtseverler, emekçi halkımız!

Bir kez daha, yeniden, son derece olağan üstü, özgün koşullarda, kapitalist emperyalist barbar Dünya’nın efendileriyle, hayatı yaratan, onu her gün yeniden üreten işçi sınıfı ve ezilen halklar, bu Korona günlerin de karşı karşıya gelerek, birbirlerine ne kadar yabancı, karşıt kutuplarda yer aldıklarını görmüş oluyorlar.

2020 1 Mayıs’ına kapitalizmin bu küresel virüs salgını koşullarında, on binlerce insanın can verdiği, insanların  karantinaya hapsolmak zorunda kaldığı, virüse yakalananların ise hastahanelerde yer bulamadığı, ölen insanların Fransa’da olduğu gibi, büyük hallerin soğuk hava depolarına istif edildiği, kimsenin yarıına dair  hiç bir iyimser fikre sahip olmadığı, olağan üstü koşullar da giriyoruz.

Bir kez daha tüm devrimci coşku ve bitimsiz enerjimizle,1 Mayıs’ı işçi sınıfının  Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü olarak, bu  görkemli kavga gününün  doğuşuna canlarını vermiş, 1886’da katledilen Șikago’lu işçilerin kapitalizme kafa tutan o ilk cüretiyle selamlıyoruz!  Onların “yoldaşlar, dersimiz tarih, unutmayın kaldığımız yeri, yenilmedik daha” dediği yerde, mücadelenin yükü  omuzlarımız da, devrimci görevlerimizin başındayız. Bu temelde, bu  insanlık dışı vahşi sömürü düzenini, bir kez daha suç üstü yapıp yargılıyoruz! Bu temelde Dünya halklarını, bu enternasyonel  bilincin etrafında birleşip, kapitalist emperyalist sömürü düzenine karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.

İşçi kardeşler, hayatı hergün yeniden yaratan emekçi halklarımız!

Bugün yeryüzünün lanetlileri, başta enternasyonel proletarya olmak üzere, ezilen halklar ve ezilen uluslar, küresel kapitalizmin bir vürüs karşısında düştüğü kağıttan kaplan halini açık ve net görüyor. Onu yıkacak gücü ve kudreti biriktiren moreli topluyorlar. Çünkü başta Avrupa olmak üzere, tüm kapitalist devletler Korona virüsüne bağlı “kuru öksürük”, “yuksek ateş”, “boğularak” gerçekleşen acımasız bir ölümle dünya halklarını yanlız bir başına bırakıp, “eldiven” ve “maske” yetiştiremedikleri bir acizliği yaşıyor. Sosyal Devlet yalanları bir bir patlıyor. Tekelci kapitalist devletler insan sağlığı ve yaşamını değil, bir avuç aç gözlü kendi sermaye sınıfının kâr’ını ve çıkarlarını esas aldığını döne döne gösteriyorlar. AB denilen “birlik” ise, sermaye için birlikten başka bir şey olmadığını İspanyada, İtalya’da ölen binlerce insanın cesetleri üzerinden gözümüzün içine sokuyor.

Kendi günahlarının suçlarını dünya halklarına fatura eden tekelci mali oligarşi ve onun emperyalist haydut sistemi, adeta bir papaz edasıyla, halktan kestiği vergilerle iyilik dağıtıp, korona salgınını, kendine bir tür sermaye haline getirmeye çalışıyor olsa da, kitlelerin onu yargılayan bilinci, dünyanın dört bir yanında gelişmeye devam ediyor. Bugün yaklaşan 1 Mayıs, SOSYALİZM bayrağını daha yükseklere çekeceğimiz bir kitlesel halk okyonusunun devrimci öncüleriyle birleşerek, kapitalist cellatların kabusu olacağı, tarihi içeriğine sahip keskinliğiyle ezilenlerin meydan okuduğu kızıl bir gün olmaya devam ediyor.

Öyleyse 1 Mayıs’ın tarihten gelen o devrimci pırlanta sesi, günde bir kez daha gürleşerek yankılanmaya, ezilenleri bu küresel harami sistemini yerle bir etmek için göreve çağırmaya devam ediyor. Duyana selam olsun!

İşçi kardeşler, her milliyetten yerli ve göçmen ezilen halklarımız!

Bizler çatı örgütünüz ADHK ve bileşen kurumlarımız ADKH ve SYM olarak, insana ve doğaya düşman, günümüze ve geleceğimize her gün yeni pusular kuran bu vahşi kapitalizme karşı, ezilenlerin küresel devrimci isyan çığlığı olan 1 Mayıs’ı en devrimci duygularımızla selamlıyor,  başka bir dünya mümkün diyen o müjdeli devrimci sese sesimizi katıyoruz.

– Yaşasın 1 Mayıs!

-Bijî Yek Gulan!

-Kahrolsun Kapitalizm!

-İnadına  Devrim, İnadına Sosyalizm!

ADHK (Avrupa Demokratik   Haklar Konfederasyonu)

ADKH (Avrupa Demokratik Kadın Hareketi)

SYM (Socialist Youth Movement)

Share