. tarafından

Afitap Demir’in Türkiye’ye gönderilmesi derhal durdurulsun!

Mart 1, 2021 de ANASAYFA . tarafından


1985 Yılında Türkiye’den politik göçmen olarak gelen, 35 yıldır Almanya’da yaşayan Afitap Demir Türkiye’ye geri gönderilmek isteniyor.
Mardinli, 5 çocuk sahibi olan Afitap Demir uzun yıllar aile içinde eşi tarafından her türlü şiddete maruz kaldı. Hamile iken karnına yediği tekmeden, fiziksel bir çok şiddet biçimini gördü.
2008 Yılında çocuklarının da desteğiyle eşinden ayrıldı. Ayrılığın ardından baskı ve şiddete devam eden eski eşine karşı kendisini korumaya dönük özsavunma eylem girişimi yapan Afitap erkeğin şikayeti üzerine 2 yıl hapis yattı ve 2011’de tahliye oldu.
Daha sonra Afitap’ın evinin önünde tacize, psikolojik şiddete devam eden ayrıldığı eşi değilde Afitap polisler tarafından “eşini öldürme planı” yaptığı gerekçesi ile tutuklanarak ve bu kez 5 yıl hapis yattı ve 2016 yılında tahliye oldu.
Engelli çocuğunun bakımı Afitap’ın üzerindeydi. Afitap’ın hapishanede olduğu ve yokluğu koşullarında engelli çocuğuna uzun yıllar kardeşleri bakmak zorunda kaldı. Tam özgürlüğüne kavuştu, engelli çocuğu ve çocuklarına kavuştu derken yeni bir tutuklama daya yaşandı.
Afitap Demir 16 gün önce evine yapılan baskın sonucunda polisler tarafından tutuklanarak Darmstadt’da bulunan “yurtdışı edilme merkezi” adlı hapishanede tutuluyor. Çocukları hergün hapishane kapısında annelerinin serbest bırakılmasını istiyor.
Biz kadın grupları olarak; kadına yönelik şiddet karşısında özsavunma eylemi yapan Afitap Demir’le dayanışma içindeyiz.
Biz kadınlar dünyada, Almanya’da 8 Mart günü Kadın Grevine hazırlanırken, eşitlik, özgürlük ve şiddete karşı başka bir dünya mümkün derken yanı başımızda bir kadın arkadaşımızın yurtdışı edilmesine sessiz kalmayacağız. Afitap Demir’in Türkiye’ye gönderilmesine izin vermeyeceğiz. Afitap’ın yeri çocuklarının, ailesinin, dostlarının yaşadığı yer Almanya’dır.
Alman Aile Bakanlığını ve ilgili tüm yetkilileri Afitap Demir’in serbest bırakılması için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.
Darmstadt “yurtdışı edilme merkezi” hapishanesinde gönderilmek için bekletilen ve birkaç kez zorla korana testinden geçirilmek istenen Afitap, her an yollanabileceğini ve kadın gruplarından acil dayanışma beklediğini belirtti.
Biz kadın özgürlük mücadelesinde yer alan kadın örgütleri olarak, Afitap Demir’in derhal yurtdışı edilme kararının kaldırılmasını ve çocuklarının yanına dönmesini istiyoruz. Bunun için Almanya’nın her yerinden tüm kadın gruplarını, ilerici partileri, antifaşist grupları, mücadeleden yana herkesi duyarlı olmaya, ses vermeye acil harekete geçmeye dayanışmaya çağırıyoruz.
Afitap Demir’in Türkiye’ye gönderilmesi derhal durdurulsun! Afitap Demir Yalnız Değildir!

Sosyalist Kadınlar Birliği SKB, Avrupa Demokratik Kadın Hareketi ADKH, Zora, Yeni Kadın, Göçmen Kadınlar Birliği,

Share
. tarafından

In unserem Widerstand werden wir niemals nach unten schauen!

Mart 2, 2021 de ANASAYFA . tarafından


Im Rahmen der Pandemiebedingungen, die die ganze Welt betreffen, befinden wir uns an einem neuen 8. März. Es ist der Tag des Widerstands der arbeitenden Frauen der Welt, mit Parolen der Gleichheit und Freiheit gegen die zweitrangige Stellung in allen Bereichen des Lebens. Der 8. März ist der Tag, um der Ausbeutung der Arbeit entgegenzustehen.Die patriarchalische Hierarchie gegen Frauen entscheidet darüber, dass die Frau der Klassengesellschaft und somit auch der ganzen Gesellschaft rund um die Welt unter der Ausbeutung des Privateigentums leben muss; wir befinden uns in einer Zeit der Unterdrückung, unabhängig von Sprache, Religion, Herkunft oder Geschlecht.Diese Zeit, in der die Unterdrückung, Gewalt, Entfremdung, Intoleranz, Margina-lisierung und Angriffe gegen Gedanken, die sich der bestehenden kapitalistischen Ordnung widersetzen und als „terroristisch“ betitelt werden zunehmen, wachsen aber auch die Kämpfe der Unterdrückten, Ignorierten, Ausgegrenzten, Student*innen, Akademiker*innen, LGBTI + und Frauen, die ebenfalls entschlossenvoranschreiten. Zwischen März 2020 und März 2021entflammt der Befreiungs-kampf von Frauen auf der ganzen Welt.In vielen Ländern der Welt hat sich für Frauen während der Pandemie, Zeit für unbezahlte Hausarbeit verdoppelt. Auch sind Errungenschaften im Kampf um die Gleichstellung der Geschlechter bedroht. Der Rücktritt der Türkei aus der Istanbul Konvention der EU, die ständige Konfrontation der Frauen mit dem Abtreibungs-gesetz wie in Polen und lateinamerikanischen Ländern, sowie die weitere Zunahmeder Ausbeutung und Gewalt gegen Frauen. Die Verschlechterung der Lebensbe-dingungen von Trans Frauen, Einwanderern, Arbeiter*innen zeigen, dass die Staaten im Zuge der globalen Pandemie daran gescheitert sind, Frauen und Kindervor Gewalt zu schützen, wobei Gewalt gegen Frauen in einigen Ländern um rund 30 Prozent, in manchen Ländern sogar bis zu 50 Prozent zugenommen hat. Diese Situation zeigt uns, dass die Rechte der Frauen, die sie bisher erkämpft haben, umso mehr auf dem Spiel stehen.In Verbindung mit der Pandemie führt die bereits bekannte Ausbeutung durch den Kapitalismus zu einer noch größeren Zerstörung. Dabei inspirieren Frauen künftige Generationen mit ihrem Willen und dem Mut, mit dem Widerstand und den Errungenschaften, die bereits erkämpft wurden. In Dänemark wurde der Geschlechtsverkehr ohne seine Zustimmung gesetzlich als Vergewaltigung anerkannt. Die “LasTesis“ – Aktionen

auf den Straßen Chiles gingen rund um die Welt. Mit dem Slogan „Es reicht! Frauen wollen ein sicheres Leben“ verwandelten Frauen die Straßen in Widerstandsorte. In Argentinien wurde ein Gesetzesentwurf verabschiedet, der eine Abtreibung bis zur 14. Schwangerschaftswoche erlaubt.In der Türkei und Kurdistan verschlechtern sich die Lebensbedingungen der Frauen von Tag zu Tag, während der Widerstand trotz stetig zunehmender Unterdrückung weiter an Dynamik gewinnt. Der heutige Tag ist der Tag, an dem unsere Stimmen lauter werden. Es ist der Tag der Frauen gegen jegliche Hegemonie und Repression, für Gleichberechtigung. Während wir “Eine andere Welt ist möglich” rufen, meinen wir dies für die gesamte Menschheit, für alle Lebewesen auf der ganzen Welt. Der Umwelt gegenüberrespektvoll, ohne das ökologische Gleichgewicht zu stören, wollen wir das für die zukünftigen Generationen, die in einer gemeinschaftlichen Gesellschaft leben sollen. Wir sagen, dass das 21. Jahrhundert, das Jahrhundert der Frauen sein wird.Für Freiheit und Gleichberechtigung, gegen patriarchale Ausbeutung, gegen Verteilungskriege erstarken wir unseren Widerstand und schauen niemals nach unten.
Wir werden uns, unsere Arbeit, unser Leben nicht wegnehmen lassen!
Im Widerstand werden nicht nach unten schauen!
Es lebe der 8. März, der Tag, an dem sich Frauen solidarisieren und kämpfen. ADKH (Demokratische Frauenbewegung in Europa)

Share
. tarafından

ASLA AŞAĞI BAKMAYACAĞIZ, ÇÜNKÜ GÖKYÜZÜNÜN TÜM RENKLERİ YUKARIDA!

Mart 2, 2021 de ANASAYFA . tarafından



Tüm dünyayı etkisi altına alan Pandemi koşullarında, yeni bir 8 Mart günündeyiz. Dünya emekçi kadınlarının hak, eşitlik ve özgürlük sloganlarıyla tarih sahnesindeki ikincil konumlarına karşı isyan günüdür. Emeklerinin gaspına karşı direnme günüdür 8 Mart.
Patriarkal hiyerarşinin kadın aleyhine tüm alanları kapladığı, hükmedilenin kadın olduğu sınıflı toplumların, kendilerini var eden özel mülkiyet dünyasının sömürüsü altında bir bütün toplumu; dil, din, ırk, cins ayrımı gözetmeksizin baskı altında tuttuğu zaman dilimindeyiz.
Bu zaman dilimi; artan baskı, şiddet, yabancılaşma, tahammülsüzlük, ötekileştirme, mevcut kapitalist düzene muhalif düşünceye “terörist” yaftasıyla saldırı sürerken; bunun karşısında da; ezilenlerin, yok sayılanların, ötekileştirilenlerin, öğrencilerin, akademisyenlerin, LGBTİ+ ve kadınların mücadeleleri de kararlılıkla sürüyor.
2020 Mart ve 2021 Mart arası geçen zamanda kadının kurtuluş mücadelesi tüm dünyada yükselirken, aynı zamanda Pandemiden dolayı Birleşmiş Milletlere göre kadınların eşitlik mücadelesinin 25 yıl geriye gidebileceği öne sürüldü. Pandemi ile birlikte ek bakım ve ücretsiz ev içi emek ihtiyaçlarını karşılamada gerilere götüreceği söylendi. Salgın boyunca dünyada bir çok ülkede kadınların ücretsiz ev işi yapma saatleri iki katına yükseldi. Bir çok ülkede toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi kazanımları tehdit altına girdi. Türkiye’de İstanbul sözleşmesinden çekilme girişimi, Polonya ve Arjantin’de kürtaj yasasının sürekli kadınların önüne çıkarılması, ev içi emeğinin sömürüsünün daha da artması, salgın süresince şiddetin dünya çapında katlanarak büyümesi, Covid 19 ile trans kadınların ,

göçmenlerin, işçi kadınların yaşam koşullarının ağırlaşması, Türkiye’de 2020 yılında 300 kadının öldürülmesi ve 171 kadının da şüpheli şekilde ölü bulunması, Avusturya, Almanya ve Fransa’da kadın cinayetlerinin artması, dünyada Pandemi döneminde devletler, kadınları ve çocukları korumada başarısız kaldı ve kadına yönelik şiddet bazı ülkelerde yüzde 25 bazılarında ise yüzde 50 arttı. Pandemi daha çok kadınların yoksullaşmasını sağladı. Bu durum kadının bugüne kadar kazandığı haklarının tehlikede olduğunu gösteriyor bize. Kapitalizmin bilinen sömürüsü pandemi ile birleşince daha büyük yıkımlara yol açıyor.
Bu süreç içinde, kadınların gelecek nesillere ilham olacak, cesaret veren direniş ve kazanımları da gerçekleşti tabii ki. Danimarka’da onayı olmadan gerçekleşen cinsel ilişkinin tecavüz olduğu yasalarda tanınması sağlandı. Şili sokaklarında başlayan ‘Las Tesis’ eylemi dünyaya yayıldı. AKP iktidarının İstanbul Sözleşmesinden çekilme adımına karşı kadınlar, ‘Artık yeter! Kadınlar yaşam güvencesi istiyor’ sloganıyla sokakları isyan alanlarına çevirdiler. Arjantin’de kadınların yıllardır mücadele verdiği hamileliğin 14. haftasına kadar kürtaja izin veren yasa tasarısı onayladı. Polonya da kadınlar uzun süren mücadelenin ardından kürtajı bir hak olarak yeniden onaylattı.
Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında kadının yaşam koşullarının gün geçtikçe ağırlaşmasına, ekonomik, politik ve sosyal alanda sürekli baskılanmasına karşın mücadelesi daha da ivme kazanarak yükseliyor. Kadınlar Covid koşullarını en ağır şekilde geçirirken bile dünyaya ses oluyorlar. Gün bu sesi büyütme günüdür. Kadınların her türlü hegomonyayı kırarak mücadeleyi yükseltme günüdür. Bizler yaşanılası ‘Başka Bir Dünya Mümkündür’ derken; tüm insanlık için diyoruz. Evrende var olan tüm canlılar için diyoruz. Doğaya saygılı, ekolojik dengeyi bozmadan gelecek nesillerin yaşayabileceği ortak komünal bir toplum için istiyoruz. Zor olduğunu biliyoruz ve daha da zor olacak onu da biliyoruz.
21. yüzyıl kadın yüzyılı olacak diyoruz. O zaman, hiçbir ayrım gözetmeksizin, tüm renkleri alalım yanımıza, asla aşağı bakmayalım çünkü gökkuşağının tüm renkleri yukarıda.
-Emeğimizi, hayatımızı gasp ettirmeyeceğiz! -Aşağı bakmayacağız!

Share
. tarafından

ASLA AŞAĞI BAKMAYACAĞIZ, ҪÜNKÜ GÖKYÜZÜNÜN TÜM RENKLERİ YUKARIDA !

Mart 10, 2021 de ANASAYFA . tarafından

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü  Avrupa’nın çeşitli kentlerinde coşkuyla kutlandı.

”Eşit işe eşit ücret”, ”Kadına siddete hayır”,  ”Bedenim benimdir, ellerini bedenimden çek”, ”Pandeminin yükünü kadınlara yükleyemezsiniz” ve benzeri talep ve sloganların öne çıktığı kutlamalar, Corona salgınına rağmen yoğun katılımlı geçti.

FRANSA/ Mülhous: Asıl yürüyüşün Cumartesi günü gerçekleştirildiği Mulhous’da, ikinci günde 150 civarında kadının katıldığı basın açıklamasıyla birlikte; Dünya Emekçi  Kadınlar Günü büyük bir coşkuyla kutlandı. 2018’den beri 12 kurumun katılımıyla oluşturulan Colectif Feministe 68 katılımcılarının yeraldığı gösteride; başta Fransa olmak üzere; Pandemi süresince tüm dünyada kadınların eve hapsedilmesi ile birlikte artan şiddete ve çocuklarıyla evin içinde daha zorlu koşullarda yaşamasının yarattığı olumsuz sonuçlara dikkat çekildi. Artan kadına yönelik cinayetlere, işsizliğe vurgu yapıldı. Ortak hazırlanan açıklamada; bundan sonra artık korkmayacağımız, şiddete boyun eğmeyeceğimiz, daha güçlü ve büyük bir dayanışma ruhuyla mücadelemizi büyüteceğimiz vurguları yapıldı. Pandemi bahane edilerek çıkarılan güvenlik yasasıyla insanların özgürlüklerinin kısıtlandığına dikkat çekildi. ADKH tarafından hazırlanan ve Fransızca’ya çevrilen bildirinin de okunduğu gösteride; şu ortak talepler de sıralandı:

  • Ellerinizi bedenlerimizden çekin!
  • Benim kararım, benim bedenim, benim mücadelem!
  • Kadının ev içi görülmeyen emeği ücretlendirilsin!
  • 8 Mart tatil günü ilan edilsin!
  • Kadın erkek iş ücretleri eşit olsun!
  • Yaşasın Uluslararası Kadın Dayanışması!

FRANSA/ Paris:   7 Mart pazar günü Paris  de la republıgue de toplanan  farklı ülkelerden katılımcılar  kadın istismarı, şiddet, eşit olmayan çalışma koşullarını  açtıkları pankartlarla protesto etti. Katılımın iyi olduğu bu etkinliğe ADKH olarak bizler de  hem Türkçe hem fransızca hazırladığımız dövizlerle slogan ve halaylarla katkı sunduk . Saat 13:00 te başlayan program, kadınların coşkulu katılımıyla saat 17:00 ye kadar devam etti. 

AVUSTURYA/ Innsbruck: Pandemi, soğuk hava ve yürüyüş güzergahının uzun olmasına rağmen; çok kalabalık bir katılım gerçekleşti. Birçok kadın kurumunun katılımıyla gerçekleşen yürüyüşte, ara ara konuşmalar yapıldı, kurumların bildirileri okundu. Sık sık atılan sloganlarla coşkulu bir yürüyüş gerçekleştirildi.

AVUSTURYA/ Viyana: Avrupa Demokratik Kadın Hareketi‘nin de içinde olduğu Kadın kurumlarının çağrısıyla gerçekleştirilen 8 Mart etkinliğinde coşku hakimdi. Saat 17:00,de Ypenplatz’da başlayan mitingte kurumlar adına konuşmalar yapıldı ADKH’nın 8 Mart için yayınladığı bildiri okundu ve kitleye dağıtıldı  

Kurumlar adına yapılan konuşmalarda emeğimiz, özgürlüğümüz ve geleceğimiz için örgütlü mücadelenin zorunlu olduğu; mücadele sonucu elde edilen kazanımlarımızı korumanın ve geliştirmenin de ancak örgütlü mücadeleden geçtiğinin altı çizildi: ”Erkek egemen devlet sistemlerine ve eril zihniyete karşı kadınların birleşik Mücadelesini sahiplenerek büyütelim”çağrılarını kadınlar sloganlarla karşıladı.

Saat 18:00,de yürüyüşe geçildi bitiş yerine gelindiğinde işgal binası WUK önünde toplanan kadınlar belediyenin el koymak istediği binanın kendilerine ait olduğunu, yıllardır çalışmalarını burada sürdürdüklerini ve asla terketmeyeceklerini gerekirse yeniden işgal edeceklerini deklere ettiler.

Enternasyonal müzik gruplarının dinletisiyle devam eden bölümde SYM,de marşlar ve şiirler okuyarak etkinliğe ayrı bir renk kattı. Skeç oyunundan sonra sona eren eylemde kadınların mücadele azmi ve kararlılığı ön plandaydı.

ALMANYA/ Hamburg: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği; eski eşi tarafından katledilme girişiminde bulunulan Meryem Şahin’in davasının görüşüldüğü mahkemenin önünde bir mitingle gerçekleştirildi. Hamburg’taki Avrupa Kadın Dayanışması tarafından gerçekleştirilen miting, Meryem Şahin şahsında şiddete uğrayan tüm kadınlar için destek ve birlikte mücadele etmenin çağrısı yapıldı. Hamburg’da 8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü için  5 ayrı noktada aynı saatlerde (17 :00) mitingler düzenlendi. Yaklaşık 2000 kişinin katıldığı mitingde ADKH’de yer aldığı Altona  semti en kalabalık olanıydı. Hamburg Demokratik Kadın Hareketi, Rojbin  kadın, Yeni kadın, Sosyalist kadın ve bir çok kadın gruplarının da yer aldığı Altona mitingi; çeşitli dillerden söylenen türkülerle halaylarla ve mesajlarla coşkulu bir şekilde 2 saat sürerek ”Jin jiyan Azadi”, ”Yaşasın 8 Mart” sloganlarıyla son buldu .

ALMANYA/ Stuttgart: Stuttgart Frauenbündnis katılımcıları tarafından düzenlenen Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği; sömürücü ve cinsiyetçi düzene karşı sloganlar ve müzik eşliğinde geçti. Etkinlik Schlossplatz’ta Kadın örgütlerin stand ve Frauenkollektivin kadın grevi kapsamında düzenlediği “kap sandalyeyi otur” eylemiyle başladı. AABF-BW, ADKH, Courage, Frauenkollektiv Stuttgart, MLPD, SKB, Yeni Kadın, Zusammenkämpfen örgütlerin Karlsplatz miting alanında konuşmalarından sonra, 500 üzerinde olan kitlenin çok çoşkulu slogan eşliğinde geçen yürüyüşü, Rotebühplatz‘da sona erdi.

ALMANYA/Frankfurt: Frankfurt’ta üç yıldır genel grev perspektifi ile organize edilen 8 Mart’a ADKH olarak “Emeğimizi, hayatımızı Gaspettirmeyeceğiz Aşağı bakmayacağız“ sloganıyla katıldık. Frankfurt şehir merkezinde öğlen saatlerinde  çeşitli yerlerde, farklı kadın grupları informasyon standları açtılar. Kürt kadın hareketinin 100 neden, 100 bin imza kampanyası da bunlardan biriydi. Frankfurt özgülünde uzun süreden sonra ilk kez farklı ülke ve kurumlardan kadınlar tek bir yürüyüşte birleştiler. Binlerce kadın ve LGBTİ katıldığı mitingte pandemi krizinin yol açtığı yoksulluk, ataerkil anlayışın kadının üzerindeki kontrolüne vurgu yapıldı. AKD, Göçmen Kadınlar Birliği, İran kadın grubu, mesajlarını sundular. Arjantin ve Polonyalı kadınların dayanışma ve mücadeleci mesajları çoşkuyla alkışlandı. Mitingin ardından başlayan yürüyüş iki ayrı yerde kısa mitingler şeklinde saat 21.00’e kadar devam etti.

ALMANYA /Köln’de kadın platformu  tarafından iki ayrı eylem organize edildi. 8 Mart günü dokuz ayrı yerde organize edilen mitinglerin ardından sonuç aşamasında bir alanda buluşmak üzere toplanıldı. Değişik pankart ve sloganlarla verilen mesajlarla kadınmücadelesinin daha da  güçleneceği vurgusu yapıldı.

  ISVİҪREZürich kantonunda   06.03  cumartesi saat 15.00 de  8 Mart   etkinliği kutlamak için kitlenin alana girmesine polis tarafından izin verilmedi. İlk saatlerde alana gelen kadınları polis durdurarak kimlik kontorolü  yaparak ve tehdit  ederek alanı terk etmelerini söylüyorlardı.Buna rağmen kadınlar yürüme kararı aldılar, sloganlar eşliğinde yürüdüler. Kısa bir süre sonra polis Tomaları  kitlenin önünü keserek yürümelerini engelledi.

Polis yasağına karşı kadınlar kararlıydı olduğu yerde polis ablukası altında daha bir coşkuyla türküler eşliğinde halay çektiler. Polis kitleyi dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanarak saldırıya geçti, bir çok kadına fiziksel şiddet uyguladı ve yerlerde sürüklediler. Dağıtılan kitle kısa bir süre sonra tekrardan  yürüyüşe geçti.Tekrar yürünen güzergah polisler tarafından engellendi. Kitle olduğu yerde polisi protesto etti. Günün anlamını anlatan kısa bir konuşma yapılarak miting sonlandırıldı

Share
. tarafından

İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz!

Mart 21, 2021 de ANASAYFA . tarafından


Yılda en az 300 kadının yakınları tarafından öldürüldüğü bir ülkede, meclis tarafından alınan kararla girilen İstanbul Sözleşmesinden, cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir gece yarısı çıkılması bize hiç süpriz olmadı.  Eril AKP iktidarının, 20 yıllık politikaları kadın açısından hiçbir alanda ilerleme getirmemiştir. “Kadın cinayetlerinin politik” olduğu bu kararla bir kez daha ispatlanmıştır. Bu kararla Kadın ölümlerinin sorumluları devlet tarafından bir kez daha koruma altına alınmıştır.  Ama biz kadınlar söyledik ve söylemeye de devam edeceğiz.

İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz!        Kazanımlarımızı, sizin bir gecede çıkardığınız kararnamelerinize heba etmeyeceğiz! Sizin kararlarınız biz kadınlar nezdinde hükümsüzdür!

Susmuyoruz!

Korkmuyoruz!

İtaat etmiyoruz!

ADKH

Share
. tarafından

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ FESHEDİLEMEZ, GERİ GELECEK!

Mart 22, 2021 de ANASAYFA . tarafından


‘İstanbul Sözleşmesi’ olarak bilinen ve 2011 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin de imzaladığı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, 19/20 Mart’ta gece yarısı,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla “feshedildi.”
Kadınların İradesi Gasp Edilerek Alınan Karar Yok Hükmündedir
Milyonlarca kadının iradesi gasp edilerek alınan bu karar yok hükmündedir, kadınlar olarak kararı tanımıyoruz. Kadınların, çocukların, LGBTİ+ bireylerin yaşam haklarını ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceğiz.
Son yıllarda bütün dünyada ciddi bir görünürlülük kazanmış olan kadın mücadelesi, R.T.Erdoğan’ın gözünü çok korkutmuş olmalı ki, tıpkı yaptıkları darbeler, çıkarttıkları savaşlar, evlere yapılan operasyonlar gibi bir geceyarısı kararıyla, kendi yaptıkları Anayasa’yı dahi ayaklar altına alarak feshettiğini açıkladı.
TC faşizminin bugünkü temsilcisi R.T.Erdoğan ve şürekası AKP + MHP iktidarı; kadın düşmanı olduklarını, kadını ev içine hapsetmeye çalışan gerici, cihatçı zihniyet sahibi olduklarını bir kez daha tescillediler… Bilinmelidir ki kadınların, çocukların, LGBTİ+ bireylerin yaşam haklarının hiç kimsenin iki dudağı arasından çıkacak bir karara bağlanmasına; hükümetin başta HDP olmak üzere Kürt halkına yönelik saldırılarını gündemden düşürmek, yaşadığı siyasi ve ekonomik krizi örtmek için, yaşam hakkımızı malzeme yapmalarına izin vermeyeceğiz.
İstanbul Sözleşmesi Geri Gelecek!
Kadınlardan korkuyorlar ve korkmakta da çok haklılar… Ancak geceyarısı alınan kararlarla kadınlara biat ettirebileceklerini, kadın mücadelesini engelleyebileceklerini düşünüyorsalar müthiş bir şekilde yanıldıklarını bilmeliler… Nasıl ki Ortaçağ karanlığında “CADI” diye adlandırarak binlerce kadını diri diri yakmalarına rağmen bitiremediyseler, unutmasınlar ki biz o bitiremedikleri cadıların torunlarıyız, bize de diz çöktürmeyecekler…
Avrupa Kadın Dayanışması olarak; Kadınların iradesi gasp edilerek alınan karar, bizim için yok hükmündedir diyoruz ve İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirinceye kadar sokaklardan çekilmeyeceğimizin altını birkez daha çiziyoruz. Bugüne kadar bütün haklarımızı sokaklarda kazandığımız gibi, kazanılmış hakkımızı tekrar sokaklarda kazanacağız ve İSTANBUL SÖZLEŞMESİ GERİ GELECEK! İsteseler de istemeseler de Toplumsal cinsiyet eşitliğini kabul ettireceğiz!..
KORKMUYORUZ,

SUSMUYORUZ,

İTAATETMİYORUZ!
ÖFKELİYİZ,

KIZGINIZ

AMA ASLA GÜÇSÜZ VE UMUTSUZ DEĞİLİZ! BUNUN İÇİN İSYANDAYIZ!

BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM!

AVRUPA KADIN DAYANIŞMASI

Share
. tarafından

Susmuyoruz, Korkmuyoruz, itaat Etmiyoruz!

Mart 24, 2021 de ANASAYFA . tarafından

Kadın, LGBTİ+ katillerini ve Çocuk tecavüzcülerini koruyan faşist TC ve AKP iktidarı gece yarısı operasyonuna devam etti. Hiç pratiğe geçirilmemiş olsa da İstanbul Sözleşmesi gece yarısı yasadan kaldırıldı. Kadınların öfkesi sokaklara yansıdı.
Frankfurt’ta, Yeni Kadın, ADKH, Amara, SKB, Zora kadın grubu Türkiye’de gece vakti geri çekilen İstanbul sözleşmesinin yürürlüğe girmesi için miting ve yürüyüş gerçekleştirdi. Miting de, her kurum mesajlarını okuduktan sonra AKD Almanca ve Türkçe mesajları okundu. Ilgiyle izlenen mitingin ardından sokak aralarında yapılan coşkulu yürüyüşte, Almanca, Kürtçe, Türkçe sloganlar atıldı. Yaşasın Enternasyonal Dayanışma
Jin Jiyan Azadi
Kadınlar Savaşa, Kapitalizme ve ataerkillige karşı mücadele ediyor sloganları atılarak sone erdi.

Share
. tarafından

İstanbul Sözleşmesi’nin feshine Stuttgart’ta da kadınlar tepkilerini gösterdiler

Mart 25, 2021 de ANASAYFA . tarafından

24 Mart 2021 – Stuttgart /: Erdoğan’ın; bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’ni fesh ettiğini açıklaması, Türkiye’de ve Avrupa’nın birçok coğrafyasında kadınları sokaklara döktü. Stuttgart’ta da

başta kadın örgütleri olmak üzere birçok kurum, 24 Mart Çarşamba günü Schlossplatz’da, “İstanbul Sözleşmesini Savun, Evrensel Kadın Dayanışmasını Büyüt!” şiarıyla, Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADHK), Yeni Kadın, Frauenblick, Die Linke, Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Avrupa Kürt Kadın Birliği (YJK-E), Baden Württemberg Alevi Örgütü, Kadın Gözüyle, Frauenkollektiv Stuttgart, 8 Mart Eylem Birliği, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu DİDF, Zusammen Kämpfen Stuttgart, Silahsız Yaşama Örgütü (OTKM), Frauen Helfen Frauen ve Zukunftsforum olmak üzere 15 kurum, bir miting gerçekleştirdiler. Miting alanında Courage ve Solidarität İnternasyonal, ATİK, Partizan da döviz, flama ve pankartlarıyla yer aldılar.

Saat 17 – 18 arası gerçekleşen mitinge, örgütleyici 14 kurumun ortak bildirisinin okunmasıyla start verildi. Ardından çeşitli kadın örgütlerinin yaptıkları konuşmalarla, dağıtılan bildirilerle Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesinin sözde  ”nedenleri“ ve yaratacağı tehlikeler, kadınların neden endişelendikleri ve öfkelendikleri Stuttgart kamuoyuna anlatılmaya çalışıldı.

IMG_3785

Konuşmaların ardından, “Kahrolsun Faşizm, Kapitalizm, Yaşasın Evrensel Dayanışma!’’, ‘’Jin Jiyan Azadi!’’ sloganlarıyla  miting sona erdi.

Share
. tarafından

İrademizi ve gücümüzü birleştirip güçleneceğiz ve geri adım atmayacağız

Mart 28, 2021 de ANASAYFA . tarafından

Tirol Demokratik Kadın Platformu ve AEP( değişik ülkelerden kadınların çalışma grubu) ortaklaşa düzenlendiği mitingde; Kadın katliamları ve İstanbul sözleşmesi iptali kararına tepkiler ülkelerin yıpratıcı kadın politikaları kadın çocuk ve lgbt+ üyelerine yapılan şiddetin dile getirilen konuşmalar yapıldı. Sık sık sloganların atıldığı eylemde katılan kadın kurumlarının ortaklaşa düzenlediği bildiri okundu.
Yapılan konuşmalarda Kadınların ne sözleşmelerle, ne hukuk, nede onların uyduruk adaleti ile kurtulabileceği vurgulandı. “Kadın Kurtuluş ve Özgürlük Mücadelesinden” ilham alarak İslam Hukukuna göre recme kurban giden, tecavüze uğrayıp, idam edilen; tecavüzcüsü ile evlendirilen, çocuk yaşta evlendirilen, sünnet ettirilen, ezilen, sömürülen erk egemenin bir meta olarak gördüğü kadınlar için,
İrademizle gücümüzü birleştirip güçleneceğiz ve geri adım atmayacağız denildi.
Soğuk hava ve pandemi koşulları altında yapılan eylem sloganlar atılarak bitirildi
Avusturya Demokratik Kadın Hareketi

( Innsbruck)

Share